Türkiye kutuplarını tartışıyor
Türkiye, tarihi günler yaşıyor. Türbanı üniversitelerde serbest bırakan anayasa değişikliği TBMM’de. Bunu yetersiz bulan bir grup türbanın her alanda serbest bırakılmasını istiyor. Vatandaşların bir bölümü ise “din devleti mi olacağız” endişesi içinde. Diğer yandan, PKK’ya yönelik askeri operasyonların durdurulmasını isteyen DTP’liler binlerce kişiyle operasyon bölgesinde eylem yapıyor. Üstelik DTP’li milletvekilleri, Öcalan posterleriyle aynı karede görüntüleniyor. VATAN bu tabloyu okurlarına dün “Üç kutuplu Türkiye” başlığı ile duyurdu. değerlendirildi. Siyaset bilimcilere ‘Ortaya çıkan tablo he kadar tehlikeli? Bu tablo kalıcı mı yoksa geçici mi? 2023 yılında yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında yine aynı konuları mı tartışıyor olacağız? “ sorularını yönelttik.
Taşlar yerinden oynuyor
Prof. Dr. İzzettin Önder (İstanbul Üniversitesi)
AKP, Batı’nın sermayesiyle kol kola yürümektedir. Bu sermaye Türkiye’nin geleceğini de şekillendirecek güçtür. AKP’nin türban konusunda yazılmış sosyal bir mukavelesi yoktur ve emperyalistlerin AKP’ye verdiği bir görev var, o da, Türkiye’de taşları yerinden oynatmak. Türban, şu an ekonomik sıkıntıların ve özelleştirmelerin üzerini örten bir konu. Görünmeyen ise yeşil sermaye ile cumhuriyet sermayesinin çatışmasıdır. Bu nasıl sonlanır? Sermayesi kuvvetli olanın belirleyici olmasıyla. Taşlar bir kere yerinden oynadıktan sonra Kürt sorunu da dahil her alan yerinden oynar. Bir kutuplaşma var mıdır vardır, evet vardır. DTP’lilerin AKP’ye laf söylememesi ve sistemle uzlaşmamasının temel nedeni de aynı sermayeden beslenmeleridir. 2023’e kadar Doğu’da bir federasyonun hayata geçmesine ihtimal dahilinde bakmakla birlikte global sermaye bu bölgeye daha rahat girecektir.
‘Gidiş, iyi gidiş değil’
Prof. Dr. Yılmaz Esmer (Bahçeşehir Üniversitesi):
TÜRKİYE’DE çok uzun zamandır 2 önemli fay hattı bulunuyor. Bu faylardan biri din üzerinden geçiyor. Bir tarafta kendini laik olarak tanımlayanlar var bir tarafta ise İslamcı olarak tanımlamayanlar. İkinci fay hattının adı ise etnik fay hattı. Bir tarafta bütünlüğü isteyenler var diğer tarafta ise ayrılmayı. Bu fay hatlarının üzerinde enerji birikti ve son günlerde faylar harekete geçti. Bu enerjinin boşalması gerekiyor ama nasıl boşalacağını kimse bilmiyor. 2023 öngörüsünde ne olacağını tahmin etmek çok zor. Ancak ciddi kutuplara ayrıldık ve maalesef bu kutuplaşma kol kola ayrılarak bitmeyecek. Önce enerjinin bolaşalması gerekecek. Gidiş iyi değil.
‘Taraflar ne taraf olduğunu bilmiyor’
Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçbay
TÜRKİYE’DEKİ taraflara baktığınızda ortaya ilginç bir durum çıkıyor. Örneğin Kürt tarafı içinde bağımsızlık isteyenler var. Ama bunlar içinde türbana evet diyenler de laik olanlar da var. Öbür tarafta türbanlı olup Kürtlere bağımsızlık isteyenler de olduğu gibi türbanlı milliyetçiler de var. Peki laik cephe de durum farklı mı? Tabii ki hayır. Laik olup Kürtlere destek veren de var milliyetçi olan da... Peki türbanı isteyen neden istiyor? Samimiyetle isteyen de var, siyasi simge olarak isteyen de... Ya da sadece AKP’ye yani iktidara yaranmak için isteyen de var. Hatta türbanı özgürlük problamatiği olarak düşünerek isteyen de bulunuyor.