Türkiye boğazları kapatacak mı?
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, savaş hali nedeniyle Türkiye'den boğazları kapatmasını talep etmişti.Bodnar "Türk yönetimine sesleniyorum; Ukrayna'ya yardım ediniz. Çanakkale Boğazı'nın kapatılması için talepte bulunuyoruz" demişti. Peki Türkiye boğazları kapatacak mı?
Milliyet Gazetesi'nden Didem Özel Tümer, Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarını köşesine taşıdı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu resmi temaslar için geldiği Kazakistan'da bir grup gazeteciye Rusya'nın Ukrayna topraklarındaki askeri harekatını değerlendirdi. Çavuşoğlu'nun Ukrayna ve Rusya ile ilgili değerlendirmeleri özetle şöyle:
RUSYA NEREDE DURACAK?: Ukrayna bunu bir işgal olarak tanımlıyor. Ama şimdi Rusya nerede duracak? Dombas bölgesinde askeri harekat için Ukrayna içinde bir güvenlik tedbiri mi aldı, çünkü ilk vurduğu yerler genellikle askeri bölgeler, havaalanları ya da askeri üsler. Stratejik yerleri vurduğunu görüyoruz. Bazı yerlerde telekomünikasyon kulelerini vurduğu da söyleniyor. Kiev havaalanına da bir saldırı oldu. Kırım’a yakın Herson bölgesinde de karadan içeriye girdiği yerler de var. Ama Ukrayna bunu Ukrayna’nın tamamını işgal yönünde bir askeri harekat olarak tanımlıyor.
ÇABAMIZI SÜRDÜRECEĞİZ: Biz tabi bu askeri harekatın hemen durmasını istiyoruz. Dün bu amaçla Cumhurbaşkanımız, Putin ile bir görüşme yaptı. Geçtiğimiz günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştük. Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba'yla da görüşmüştük, onları Antalya’da bir araya getirebilir miyiz diye konuşmuştuk. Rusya, ‘ikili konuları konuşmak için bir araya geliriz’, dedi. Kuleba şimdi NewYork'da, biz yardımcısı Emine Hanım ile görüştük. Onlar, 8 saat içinde Kiev’e gelebileceklerini söylüyorlar. Biz her ikisiyle de iyi ilişkileri olan bir devlet olarak tansiyonun düşmesi için elimizden gelen sağ duyulu çabayı gösterdik. Bir ilhaka ya da savaşa karşıyız, tanımaya karşıyız. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Biz savaşın tarafı değiliz. Bu askeri harekatın bir an önce bitmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.
UZMANLARIMIZ ÇALIŞIYOR: (Ukrayna’nın Boğazların kapatılması talebi) Ukrayna resmi talepte bulundu. Montrö Antlaşması'nın maddeleri gayet açık ve net. Bugüne kadar Türkiye Montrö Antlaşması'nı tereddütsüz her seferinde uygulamıştır. Yani Türkiye’nin taraf olmadığı bir savaşta, savaşın tarafı olan ülkelerle ilgili alınabilecek tedbirler var. Boğazlardan savaş gemilerinin geçişini Türkiye durdurabilir. Ama Montrö Sözleşmesi'nde ayrıca bir şey var. Burada savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin kendi üslerine dönme talebi olursa, o zaman ona izin verilmesi gerekiyor. Uzmanlarımız bir kere savaş hali var mı onu çalışıyor. Savaş halini hukuken kabul edersek bu süreç başlayacak. İkincisi, savaş halini kabul edersek, Montrö bağlamında savaş gemilerinin geçişini yasaklayacağız. Ama yasaklasak da Rusların böyle bir hakkı var. Sözleşme yapılırken, Rusya kendisince madde koydurmuş. 19., 20., 21. Madde bunları düzenliyor. En sonunda diyor ki, kıyıdaş ülkenin gemisi kendi üssüne dönme talebiyle geçmek isterse buna izin verilir.
YAPTIRIMLARDAN TÜRKİYE NASIL ETKİLENİR?: Her bir yaptırım, herkesi etkiler bu muhakkak. Rusya’ya yönelik yaptırımlara baktığımız zaman daha çok şahıslara yönelik olduğunu görüyoruz. Bazı ekonomik özellikle finansal yaptırımlar var. Sonuçta yaptırımların bizi ne kadar etkileyeceği yaptırımların ölçüsüne, kapsamına bakar. Mesela doğal gazı, petrolü kapsayacak mı? Mutlaka sadece bizi değil, Avrupa’yı da etkiler. Turizmi de mutlaka etkiler.
KIRIM TATARLARINA KAPIMIZ AÇIK: (Kırım Tatar Meclisi Türkiye’den sığınma isterse?) Bizim Kırım Tatarlarına kapımız her zaman açık. Kırım’ın illegal ilhakını tanımadığımızı her vesileyle söylediğimiz gibi bu süreçte de ülkemize gelen Kırım Tatarı kardeşlerimize de kucak açtık.
ABD VE BATININ TAVRI: ABD’nin, diğer Batılıların başından beri konuştuğu şey yaptırımlar. Herhangi bir asker göndermeyeceklerini zaten söylediler. Verdikleri silah, askeri ürünler ile ilgili içeriği nedir, ne değildir, o konuda bir şey söylemek istemem.
TAHLİYE PLANLARIMIZ HAZIR: Ukrayna’da 20 bin civarında vatandaşımız vardı. 12 Şubat’tan itibaren tüm vatandaşlarımıza tek tek telefonla ulaşarak doğu bölgelerine gitmemelerini söyledik. İşleri olmayanların yavaş yavaş Ukrayna’dan ayrılmalarını da söyledik. 22 Şubat’taki tanıma kararından sonra da yine vatandaşlarımıza ulaşarak bölgeyi terk etmelerini söyleyerek ilave uçuş planladık. Biz olası bir gelişmede hava, kara ve deniz yoluyla vatandaşlarımızı nasıl tahliye edeceğimize yönelik planlamamızı yaptık. Tüm hava sahası kapatılırsa, komşu ülkelere, Moldova, Polonya ve Romanya’ya vatandaşlarımızı karayolundan geçirmek için gerekli çalışmaları yaptık. Türk otobüs firmalarıyla ücretini biz karşılamak üzere anlaştık. Vatandaşlarımızın belirlediğimiz bu ülkeler üzerinden PCR testi alınmadan ve vizesiz geçişleri için de her türlü çalışmayı yaptık.