Türkiye ABD'ye tokadı vuracak!
Sınırımızda bir 'terör koridoru' oluşturma peşinde olan ABD, planlarını bozan Zeytin Dalı Harekatı için 'durdurun' demeye geliyor. Ankara ise 'Amerikan Yalanları' dosyasıyla cevap verecek.
Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru oluşturma hayallerini yerle bir eden Zeytin Dalı Harekatı’nın bitirilmesini isteyen ABD, Türkiye’de çok kalın bir ‘Amerikan yalanları’ dosyasıyla karşılanacak. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral Herbert Raymond McMaster, “Verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız, şimdi de söz değil sahadaki icraatları görmek istiyoruz” cevabı alacak. ABD’nin Zeytin Dalı Harekatı’nı ‘sınırlı tutun’ ve ‘Münbiç’e harekat yapmayın’ isteklerine Ankara’dan verilen “Tüm Suriye sınırımızdan PYD/PKK temizlenecek” cevabı üzerine Tillerson ve McMaster Türkiye yoluna düştü.
MEDYADAN MESAJ
Tillerson ve McMaster’ın kritik ziyaretleri öncesi Washington ABD basını üzerinden görüşmelerde “Afrin harekatının sınırlandırılması veya durdurulmasınının” isteneceği mesajı verildi. Türk-ABD ilişkilerinin ‘zor zamanlardan geçtiği’ne vurgu yapılan haberlerde “Görüşmelerin zor olacağı” vurgusu yapıldı.Ankara’daki diplomatik kaynaklar, ziyaretlerideki ‘zorluğun’ nedenlerini şöyle değerlendirdi: Türkiye’de terör eylemleri yürüten PYD/PKK’ya ABD’nin ‘kara gücüm’ diyerek müttefik ilan etmesi ve ağır silahlarla donatması,bu silahların Türkiye’ye karşı eylemlerde kullanılması, Türkiye’nin ulusal güvenliğini riske sokacak ‘terör ordusu’ kurma planı ve bunun haritalarının ayyuka çıkması, ABD’nin Türkiye’ye verdiği hiç bir sözü tutmaması... Kaynaklar, ABD’nin NATO’da müttefiki olan Türkiye yerine DEAŞ’la mücadele adı altında bir başka terör örgütü PYD/PKK’ya meşruiyet kazandırmaya çalıştığını vurgulayarak durumun ulusal güvenlik sorunu olduğunu kaydetti ve Türkiye›nin verilecek yeni sözleri dinleyip ‘yerine getirilmesini beklemeyeceğini’ söyledi.
FAZLA ALAN KALMADI!
İki ülke arasında görüşmelerde ABD’nin “Sınır güvenliğiniz için, terör örgütlerinin füzelerinin menzili olan 30 km’lik güvenlikli bölge oluşturulması ve sınırlı harekat” gibi tekliflerde bulunduğu, Türkiye’nin de bunları “ABD’nin amacı Türkiye’nin güvenliğinden çok, PYD/PKK’ya Afrin, Münbiç ve Fırat’ın doğusunda 30 km’lik hattın dışında kalan güvenli bir koridor oluşturmak” şeklinde değerlendirdiği öğrenildi. Türkiye’nin, NATO müttefiki olan ABD ile terörle mücadele için işbirliği yapmak istediği ama Washington’ın terör örgütleri PYD/PKK, DEAŞ ve FETÖ ile olan bağlantıları nedeniyle Ankara’nın “işbirliği için fazla harekat alanı” kalmadığına da dikkat çekildi. ABD’nin mevcut dış politikası ve askeri operasyonları nedeniyle Türkiye’nin sadece PYD/PKK’nın değil, DEAŞ ve FETÖ’nün de terör eylemlerinin hedefi olduğu da belirtildi.
AMERİKAN YALANLARI
- ‘Diktatör Esad’ı devirip demokrasi getirmek için muhalifleri destekleyeceğim’ diyerek Suriye’ye giren ABD, daha sonra öncelikli hedefinin rejim değil DEAŞ’la mücadele olduğunu açıkladı. Adeta terör örgütü PYD/PKK›ya meşruiyet oluşturmaya çalıştı. Önce DEAŞ’ın işgal etti, sonra Rakka harekatında görüldüğü gibi bu işgal edilen yerler PYD’ye terk edildi. Türkiye önce DEAŞ, sonra da PYD/PKK ile ‘sınır komşusu’ yapılmak istendi.
İNCİRLİK İÇİN YALAN!
- DEAŞ’la mücadele için kurulan Uluslararası Koalisyona destek için İncirlik Üssü’nün kullanılması karşılığında Türkiye’nin gündeme getirdiği ‘Türkiye-Suriye sınırında güvenli bölge’, ‘90 km’lik sınır hattı boyunca rejime de yasaklanacak bir uçuşa yasak bölge oluşturulması’ ve ‘Muhalif Özgür Suriye Ordusu’na destek’ şartları yerine getirilmedi. Türkiye, güvenli bölge oluşturulmadığı için 3.5 milyon mülteciye evsahipliği yapmak gibi ağır bir yükün altına girdi. Suriye’den hem PYD/PKK, hem de DEAŞ’ın saldırılarının hedefi oldu.
- Suriye’deki gerçek muhalefet olan ve bu ülkenin Arap, Kürt ve Türkmenlerinden oluşan Özgür Suriye Ordusu yerine Türkiye’yi hedef alan terör örgütü PYD/PKK’yı destekledi. Bir kaç yüz kişilik ÖSO birliğini göstermelik ‘Eğit-donat’ programına alırken ve sonra bu birlikler şüpheli bir şeklide DEAŞ’ın operasyonuna maruz kalarak program sonlandırıldı. Öte yanda Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen 30 bin teröristi eğiterek PYD/PKK ordusu kurmaya çalıştı.
- Türkiye’nin ‘DEAŞ’a karşı harekatı birlikte yapalım’ teklifinekarşın PYD/PKK ile hareket etti. Verdiği “DEAŞ’tan temizlendikten sonra PYD Münbiç’ten çekilecek” sözünü yerine getirmediği gibi bölgedeki komutanlarını Münbiç’e göndererek Türkiye›ye “Gelirseniz karşılığını bulursunuz” mesajı verdi. ABD generaller Münbiç’ten çekilmeyi planlamadıklarını, gerekirse kendilerini koruyacakları demeçleri verdi.
- Aynelarap’ın (Kobani) ardından Arap nüfusun yaşadığı Tel Abyad, Münbiç ve Afrin üzerinden Akdeniz’e açılan bir ‘terör koridoru’ haritası ortaya çıktı.
- DEAŞ’la ‘mücadele ettiğini’ söyleyen ABD, Fırat Kalkanı Harekatı’na destek vermediği köstek de oldu. Türk askerinin hava desteği istediği zamanlarda ABD uçakları ‘hava muhalefeti’ gerekçesiyle Mehmetçik’i yalnız bıraktı. Asıl amacın DEAŞ’la mücadele olmadığı görüldü. Irak’ta DEAŞ’a karşı yürütülen harekatlara ara verilerek terör örgütünün El Bab’ta TSK’ya karşı yığınak yapma imkanı tanındı.
DEAŞ’A ÖRTÜLÜ DESTEK
- “PYD’ye verdiğim silahları, Rakka DEAŞ’tan kurtarılınca geri toplayacağım” diyen ABD, bizzat Başkanı Trump tarafından verilen “Silah sevkiyatı durdu” sözlerine rağmen tırlar ve uçaklarla ağır silah sevkiyatını sürdürdü. Terör örgütüne verilen silahlar arasında, Türkiye’nin yıllardır ‘parasıyla istediği’ ancak alamadığı yüksek teknolojili silahlar olması da dikkat çekti.
Teröristlerle fotoğraf çektirmeyeceksiniz
BaşbakanYardımcısı Bekir Bozdağ, ABD’nin PYD/PKK teröristlerine verdiği desteği bitirmelerinin bölgenin de Türkiye’nin de, ABD’nin de yararına olduğunu belirterek kritik bir uyarıda bulundu. Bozdağ, Yozgat’ta şunları söyledi: “Türkiye gelinen noktada geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir, bu yolda hedeflere ulaşılıncaya kadar TSK yürüyecektir. Bölge terörden ve teröristlerden arındırıldıktan, sonra ancak harekat başarıya ulaşmış olacak. Türkiye NATO’da müttefiği ABD ile iyi ilişkiler içinde olmak istiyor, ABD’de de bizimle iyi iyi ilişkiler içerisinde olmak istiyor. O zaman yol belli, teröre destek vermeyeceksiniz. Teröristlere silah, eğitim vermeyeceksiniz. Teröristlerle beraber askerlerinize fotoğraf çektirip, Türkiye’ye üstü kapalı, üstü açık göndermeler yapmayacaksınız, yaptırmayacaksınız. Bütün bunların hepsi, bölgedeki gerilimi artırmaktan başka hiçbir şeye yaramaz. Umarız ki bu ziyaret Türkiye’nin gerçeklerini görmelerine, Türkiye’yi iknaya değil anlamalarına ve anladıkları gibi hareket etmelerine yol açar.”
İncirlik de yeniden değerlendirilebilir
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, CNN Türk’te “Zeytin Dalı Harekatı’nın tamamlanması, başarıya ulaşmasının kriter ve gösterge ne olacak” sorusuna bunun tek göstergesinin, terör örgütünün Türkiye’ye bir tehdit konumundan çıkarılması olduğunu söyledi. Işık, bu harekatın sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda Avrupa’nın da güvenliği için olduğunun altını çizdi. “ABD PYD’ye silah vermeye devam eder ve Türkiye’nin operasyonları engelleme noktasında bir tutum alırsa İncirlik Üssü’nün statüsünü yeniden değerlendirir misiniz?” sorusu üzerine Işık, şu değerlendirmeyi yaptı: “Eğer Türkiye’nin orta ve uzun vadeli çıkarları bir adım atmayı gerektirirse Türkiye bu adımı atmaktan kesinlikle imtina etmez. Bazı şeyler konuşulmaz. Karar verici mekanizmalar her zaman, her konuyu mutlaka değerlendirme içerisinde tutarlar.” (Star)