Türk gazeteciye 'zorla itiraf' videosu!
Bir hafta önce Halep’te kaçırılan Türk gazeteci Cüneyt Ünal, Suriye TV’sine çıkarılıp terörist gibi gösterildi. Davutoğlu ‘Esad’ın senaryosu’ yorumu yaptı
Suriye’de kaçırılan Türk kameraman, gözleri morluklarla dolu, bitkin ve korkmuş bir şekilde Suriye devlet televizyonuna çıkarıldı. Terörist olarak tanıtılan Cüneyt Ünal, kendisine zorla ezberletilen itiraf metnini okudu...
Suriye’de 1 hafta önce Esad rejimine sadık askerler tarafından kaçırılan Türk gazeteci Cüneyt Ünal’ın ilk görüntüleri yayınlandı. Suriye Devlet Televizyonu, her iki gözünde morluklar bulunan, açık bir şekilde korktuğu gözlenen eski TRT kameramanının ‘itiraflarını’ yayınladı. Kendisine ezberletilen metni okuyan ve zaman zaman yer isimlerini hatırlamakta zorlanan Ünal, görüntülerde Suriye’ye giriş sürecini anlattı. Oldukça bitkin görünen Ünal, Kilis üzerinden girdiği Suriye’de silahlı muhaliflerle birlikte hareket ettiğini söyledi. Yaklaşık 1.5 dakikalık konuşmasında defalarca kendisinin birlikte olduğu kişilerin ‘silahlı’ olduğunu söylemek zorunda bırakılan Türk gazeteci, Suriye televizyonu tarafından ‘terörist’ olarak tanıtıldı. ABD merkezli El Hurra televizyonu için çalışan Ünal, Halep’in Meydan caddesinde yaşanan çatışmanın ardından Suriye güvenlik güçlerince gözaltına alındığını söyledi.
Sık sık kekeledi
Video süresince son derece gergin görünen ve sık sık kekeleyen Cüneyt Ünal, şunları söyledi: “Adım Cüneyt Ünal. İstanbul’dan Hatay’a uçakla geldim. Hatay’dan Kilis’e arabayla geçtim. Kilis’ten Azaz Köyüne yanımdaki silahlı grupla birlikte geçtim. Yanımdaki gruptakilerin hepsinin elinde silah vardı. Silahlı grupların içinde Çeçen, Libyalı, Katarlı, Suudi Arabistanlılar vardı. Azaz’dan sonra Mahri Tarafat bölgesine geçtim. Daha sonra bu grupla birlikte Halep’e geçtik. Halep’te Tevhid Liva grubu ile buluştuk. Onlar da silahlıydı. Onlar da bizimle birlikte, Sahur Süleyman Halebi’nde yine yanımızda Çeçen, Libyalı, Suudi Arabistan, Katarlı silahlı gruplar vardı. Onlarla birlikte daha sonra Meydan Caddesi’nde Suriyeli askerler ve jandarmalarla silahlı çatışma yaşandı ve beni tutup buraya getirdiler, silahlı grubun yanından.”
‘Hemen serbest bırakılsın’
Görüntülerin ardından basın kuruluşları ve derneklerden tepki yağdı. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Cüneyt Ünal’ın derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu. IPI’nın açıklamasında, “Suriyeli gazeteci grubu, Suriye’de alıkonulan ya da kayıp onlarca gazeteci olduğuna dikkat çekti. Ünal’ın, 20 Ağustos tarihinde öldürülen Japon gazeteci Mika Yamamoto ve halen kayıp Bashar Fahmi ile Halep yakınlarında seyahat etmekte olduğu ve her iki gazeteciden de 20 Ağustostan bu yana haber alınamadığı belirtilmektedir” ifadeleri yer aldı. Ayrıca Türkiye Haber Kameramanları Derneği, Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti de Ünal’a şiddet uygulanmasını kınadı.
17 yıllık gazeteci
Son dönemde serbest çalışan ve Suriye’ye Arapça yayın yapan Amerikan televizyon kanalı El Hurra adına giden kameraman Cüneyt Ünal, mesleğe 1996 yılında Kanal 6’da başladı ve CNNTürk, TRT Türk ve Kanal 6 gibi birçok kanalda profesyonel haber kameramanı olarak çalıştı. Yurt içinde ve yurt dışında sayısız sıcak haber takibi yapan Ünal, geçen yıl Türkiye Haber Kameramanları Derneği’nin ”Yılın En İyi Haber Görüntüsü” ödülünü aldı. Geçen 1 Mayıs’ta da görevini yaparken polisin sıktığı biber gazına maruz kalmıştı.
DAVUTOĞLU’NDAN SERT TEPKİ
Bir anda silahlı militan mı oldu?
Görüntülerin yayınlanması Ankara’da büyük rahatsızlık yarattı.Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Halep’te kaçırılan Türk gazeteci Ünal’ın sağlık durumundan Suriye hükümetinin sorumlu olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Kameraman kardeşimizle iletişim koptuğu andan itibaren yakından ilgilendik. Bir kere önce üzücü bir haber gelmişti, elhamdülillah sağ, sıhhati iyi. Ancak görüntülere bakınca fark edeceğiniz gibi dikte edilmiş bir açıklama yapılıyor gibi görünüyor. Bu daha önce de ortaya konmuş bir senaryo. Hatırlarsınız, daha önce iki gazeteci kardeşimiz kaçırıldığında da uzun süre bunların Türk istihbaratınını elemanları olduğu iddia edildi. Birçok başka misyonlarla orada bulundukları. Halbuki gazetecilik görevlerini yapıyorlardı ve geri döndükten sonra da gazetecilik görevlerine devam eden kardeşlerimizdi bunlar. Şimdi de bir kameraman arkadaşımız Suriye’ye gitmiş. Daha önce de hep gazetecilik yapmış bir kameraman bir anda silahlı militana dönüşebilir mi? Yaklaşımın hatası burada. Rejim; kameramanı, muhalifi terörist ilan eder. Bu iddiaları ciddiye almıyoruz, ama sağlığından birinci derecede Suriye sorumludur. Türk ve uluslararası medya kuruluşlarına ve köşe yazarlarına sesleniyorum. Gazeteciliğe saygınız varsa hep beraber Cüneyt kardeşimizin kurtulması için çalışalım.”
‘Bu kare photoshop’
Ayrıca görüntüler sırasında iki kez Ünal’ın elinde roketatarla çekilmiş fotoğrafı da ekranlara getirildi. Ancak Ünal’ın arkadaşları bu pozun photoshop marifetiyle yapıldığını ve fotoğraf büyütüldüğünde el ve yüz arasında renk farklılıklarının ortaya çıktığını söylüyor.