Türk balıkçılar, Yunan Sahil Güvenliğinin tacizine boyun eğmedi!
Çanakkale’nin Gökçeada açıklarında uluslararası sularda avlanan 3 Türk balıkçı, Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından taciz edildi. Balıkçılar direnince, Yunan Sahil Güvenlik ekibi geri döndü. O anlar, balıkçılar tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Gökçeada açıklarındaki 31 Ocak günü İlker Özdemir (49), yanındaki 2 arkadaşıyla uluslararası sularda Zürafa Kayalıkları mevkisinde avlanırken, yanlarına Yunan Sahil Güvenlik unsurları geldi.
Yunan görevliler, Özdemir’den geri dönmelerini istedi. Ancak Özdemir, uluslararası sularda bulunduğunu belirterek Türk Sahil Güvenlik ekiplerini aradığını söyledi. Özdemir’in teknesini batırmakla tehdit eden Yunan görevliler, balıkçıların direnmesi üzerine bir süre sonra bölgeden ayrıldı. Özdemir'in arkadaşlarından biri, o anları cep telefonuyla kayda aldı. İlker Özdemir, görüntüleri sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı.
Görüntülerde, Yunan görevlinin, “Burası Yunan denizi. Batıracağım tekneni” sözleri üzerine Özdemir’in “Gücün yetiyorsa gel. Ben kimseden korkmuyorum. Burası uluslararası sular” diyerek karşılık verdiği görüldü. Bir süre daha tacizde bulunan Yunan Sahil Güvenlik görevlileri daha sonra bölgeden ayrıldı.
Baba mesleği balıkçılığı sürdürdüğünü belirten İlker Özdemir, Yunanistan unsurlarının Türk balıkçıları sürekli taciz ettiğini ve bu duruma karşı her zaman kendilerini savunduklarını söyledi. Türk Sahil Güvenlik ekiplerini arayınca Yunan görevlilerin kaçtığını söyleyen Özdemir, haklarını her durumda arayacaklarını belirtti.
'DEVLETİMİZ HER ANLAMDA MÜDAHALE EDİYOR'
İlker Özdemir yaşanan olay sonrası çektiği ve sosyal medya hesabından paylaştığı videosunda ise, “Türkiye ve Yunanistan arasında 6 mil anlaşması vardır. Tüm bağlantılı adalar arasındaki anlaşma budur. Daha yakın adalar arasında 3 mil ve 1,5 mil olarak değişmektedir. Gökçeada’da 6 mil anlaşması vardır. Bu 6 milin, 300 yard açığında, Zürafa Kayalığı vardır. Biz bu kayalığa 30 yıldır avlanmaya gidiyoruz. Bu kayalık 6 bin 300 yarddadır fakat 6 millerine dahil ederek, Saros’un içine kadar 6 mil daha girmek istiyorlar. Amaçları budur. O kayalığın üstüne çakar koydular 'burası bizim' diyerek, bizim gibi balıkçıları taciz ederek, oradan kovalamaya çalışarak, orayı sahiplenme mücadelesi veriyorlar. Tüm Sahil Güvenlik ekiplerimiz, devletimiz, her anlamda müdahale ediyor. Bizim devletimiz, sahil güvenliğimiz geldiğinde ise kaçıyorlar” dedi.
İlker Reis olarak bilinen İlker Özdemir'e görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından destek yağdı. Binlerce kişi Türk balıkçının kahramanca mücadelesini gururla izlediklerini belirtti.
İHA muhabirinin ulaştığı bölgede 25 senedir balıkçılık yapan İlker Özdemir, yaşadığı olayın tamamen spontane geliştiğini belirterek, "Tacizleri evveliyatta da yaşadığımız için bize karşı bir hareketin olabileceğini düşünüyorduk. Nitekim de öyle oldu. Sabah Zürafa Kayalığı'nda olta avcılığı yaparken Yunan botu geldi. Uluslararası sularda olduğumuz halde bize bu bölgeyi terk edin diyerek baskı yapmaya çalıştılar. O yönde de baskılar gelmeye başladı. Bir ara İngilizce burası Yunan suları dediklerini anladık. Yunanca bilmiyoruz ama İngilizce duyduğumuz oydu. Bizde karşılık verdik.
"Amaçları Zürafa Kayalığı'nı sahiplenmek"
Özdemir sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bunların amacı Zürafa Kayalığı'nı bir şekilde kendi karasularına katmaya çalışıp sonra bir 6 mil kazanmak. Bu ne demek? Enes, Büyük Kemikli dediğimiz Saroz'un ağzına kadar gelmek. Bunu yıllardır yapmaya çalışıyorlar ama biz orda olduğumuz için, sahil güvenliğimiz orada olduğu için bunu gerçekleştiremiyorlar. Bizi sindirirlerse bizi korkuturlarsa o bölgelere sahip olma hayali kuruyorlar. Biz bunları biliyoruz. Bildiğimiz için hem avcılığımızı uluslararası sularda yapıp hem de bu bölgelere bir şekilde bekçilik yapmaya çalışıyoruz. En ufak bir olayda sahil güvenliklerimizi arayıp müdahale etmelerini bekliyoruz."
"Avlandığımız iki 6 milin tam ortası uluslararası su"
Avlandıkları alanın Gökçeada ve Semadirek arasındaki iki 6 milin tam ortasında uluslararası sularda olduğunu belirten İlker Özdemir, "Bulunduğumuz alan onlarında, bizim de hatta tüm dünya devletlerinin kullanabileceği bir su. Biz bu sularda avlanırken Yunan Sahil Güvenliği'nin gelip o hareketi yapması bize göre bir suçtu ve kasıtlı yapılıyordu. Korkutmak maksatlı yapılıyordu. Biz bu bölgelerde bunun için vardık. Hem av yapıp, hem de bu bölgeleri muhafaza etmek için yasal olarak her platformda her türlü mücadeleyi veririz. Bizim gibi bir sürü balıkçımız var, onlar da bizim gibi tepki verirler. Özel teknelerimiz var, sahil güvenliğimiz zaten arkamızda devlet olarak. Biz de bunları dile getirdik, bunların tepkisini verdik" dedi.
"Adada Yunan dostlarımız var, onlarla böyle bir olayı hiç yaşamadık"
Gökçeada'da Yunan dostlarının olduğunu, Yunan halkıyla bugüne kadar böyle bir olayı hiç yaşamadıklarını anlatan Özdemir, "Bu yapılanlar kasıtlı ve bilinçlidir. O kayalık hiç bir zaman onların himayesine geçmeyecek. Zaten devletimiz buna hiç bir şekilde izin vermeyecektir. Ama onlar ısrarla vazgeçmiyor. Biz de onlar gibi vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
"Bizi vurabilirlerdi ama bu başka bir olay, vatan sevdası"
Yaşadıkları olayla Yunan Sahil Güvenliği'nin kendilerine ateş etme ihtimalinin olduğunu ancak bu durumda bunu hiçbir zaman düşünmediklerini aktaran Özdemir, "Bizi vurabilirler mi? Evet vurabilirler. Ama öyle bir korkumuz olmadı. Zaten bizim yaklaşımımızdan bunu görmüşsünüzdür. Böyle durumda bu gibi şeyleri düşünmek çok yersiz oluyor. Bu başka bir olay, bu vatan sevdası, bulunduğumuz alanları koruma gururu. Biz mutlu oluyoruz. O an bizim düşüneceğimiz pek bir şey yok açıkçası.