Türbanlı sanık salondan çıkarıldı

Türban tartışması yeni bir boyut kazandı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Fadıl İnan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile belediye meclis ve encümen üyelerinin de yargılandığı bir davada türbanlı olduğu için bir sanığı duruşma salonundan çıkardı. Batıkent'teki bir arsanın sermaye arttırımı için Belko'ya (Ankara Büşükşehir Belediyesi Kooperatifi) devredildiği, Belko'nun da arsayı değerinin altında fiyatla satarak belediyeyi zarara uğrattığı iddiasıyla 63 sanığın yargılandığı davaya dün devam edildi. Sanıklardan Hatice Hasdemir de salonda yerini aldı. Başkan İnan, Hasdemir'e mahkemelere başı açık girebileceğini söyleyerek salonu terk etmesini istedi. Hasdemir'in sanık sıfatı ile geldiğini bildirmesi üzerine İnan, "Fark etmez salonu terk edin" dedi. Hasdemir duruşma salonundan ayrıldı. İnan, daha sonra VATAN'a yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu: "Duruşma salonu bir numaralı kamusal alandır, öteden beri başı açık girilir. Nasıl camiye başı açık girilmiyorsa, mahkemeye de kamusal alana uygun girilir. Kendisine izin verdik başım aç diye, yapmadı. Mayoyla gelse savunma hakkı kısıtlanıyor diye öyle mi alacağız?"

Hukukçular ne diyor?
Ord. Prof. Dönmezer: Uygulaması zor
Daha önce hiç rastlanmayan bu durumu değerlendiren Ceza Hukuku uzmanı Ord. Prof. Sulhi Dönmezer: "Kamusal alan tanımından kaynaklanmış. Bu durumda bir Yahudi sanık takkesiyle, bir papaz papaz kıyafetiyle duruşma salonuna giremeyecektir. Ancak Türkiye'de bunun uygulanması çok zor. Yargılamada yeni sorunlar ortaya çıkar."

ÇHD Başkanı Biçen: Böyle yasak yok
Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Yüksel Biçen: "Sanığın savunma hakkını kısıtlanmıştır. Mevzuatta türbanla ilgili bir yasak yoktur. Yargıtay'ın bu tavrı geniş yorumlanırsa hastaneye de türbanlı hasta girmesin noktasına gidilir. İnsanlar duruşma salonuna sanık sıfatıyla kendi iradeleri ile gelmiyorlar ki..."