‘Türban serbestisi Anayasa’yı ihlal suçu’
Evren’in avukatından şaşırtan savunma
12 Eylül davasında esas hakkında savunmasını yapan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın avukatı Bülent Acar, ilk savunmasında ileri sürdüğü, “darbe yapanların kurucu iktidar oldukları için Anayasa’yı ihlal suçundan yargılanmayacağı” savunmasını tekrarladı. Evren ve Şahinkaya’nın savunmasında, 12 Eylül Anayasası’nın hukuki yollardan değiştirilemeyeceği, bu yüzden TBMM’de kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun “Anayasa’yı zorla değiştirmeye teşebbüs suçunu” işlediği iddia edildi. Savunmadaki bazı ifadeler şöyle:
- Anayasa’ya göre yeni Anayasa yapılamayacağına ve TBMM’nin Anayasa’yı yürürlükten kaldırma yetkisi bulunmadığından, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yeni Anayasa yapma çalışması, kalkışma hareketidir. TBMM Başkanı ve milletvekilleri ve parti grup başkanvekilleri kamu gücüne sahiptir. Devlet yetkisinin anayasal usuller dışında TBMM’ye karşı kullanılması, bizatihi manevi cebirdir. Fiili Anayasa taslağının TBMM Başkanlığı’na verilmesi ve işleme konulmasıyla, Anayasa’yı ihlal suçu oluşur. TBMM, Anayasa’yı tamamıyla ortadan kaldırırsa, kurucu iktidar olma eylemi gerçekleşir, yani ihtilal olur.
- YÖK’ün, Anayasa Mahkemesi’nin türban kararlarını uygulamamış, bunun yerine dinsel giyimin bir biçimi olan türbanlı öğrencileri üniversitelere, derslere ve sınavlara alınmasını sağlaması, tam bir kalkışma hareketidir.
Mısır’ı örnek verdiler
Evren ve Şahinkaya’nın avukatlarının verdiği savunmada, “Kurucu iktidar iktidar sahiplerini yargılayamaz. İhtilalci ihtilalciyi yargılar. Kural budur. Yani önceki kurucu iktidarı, ancak, sonraki bir kurucu iktidar yargılar” denilirken, Mısır’daki süreç örnek verildi.