Tuğgeneral Koçyiğit, "FETÖ'cüleri vurun" emri vermiş
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 272 sanığın yargılandığı davada İzmir Jandarma Komutanı Tuğgeneral Koçyiğit tanık olarak dinlendi. Koçyiğit'in ifadesinden: "Darbe girişimine destek veren kim olursa onları vurun şeklinde emir verdim. Çünkü bizler bugünler için yetiştirildik. Devlet, onu koruyalım, devlete karşı olan tehlikeleri yok edelim' diye bizi besledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, işgal güçlerine nasıl ders verdiyse, biz de bu FETÖ'cülere öyle ders verdik, vermeye de devam edeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri ve devletin diğer kurumlarına sızan bu örgüt temizlenmelidir. Çocuklarımız anne ve babasız yaşayabilir ancak vatansız yaşamamalıdır"
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, 272 kişinin yargılandığı davada İzmir Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hasan Koçyiğit tanık olarak ifade verdi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada tanık olarak dinlenen Tuğgeneral Koçyiğit, 15 Temmuz gecesi ve sonraki gün yaşanan olayları aktardı, darbe girişiminin başarısız olması için emrindeki askerlerle neler yaptıklarını anlattı.
15 Temmuz günü dönemin İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'nın kendisini cep telefonundan arayarak İstanbul ve Ankara'daki olaylara ilişkin bilgi verdiğini dile getiren Koçyiğit, o esnada misafiri olan bir cumhuriyet savcısına, "Savcım, polisin olması gereken yerde askerin ne işi var? Olmaması gereken görüntüler var. Devlete bir saldırı söz konusudur." dediğini söyledi.
"Bana hemen MP-5 silah getirin"
Tuğgeneral Koçyiğit, göreve çağırdığı emrindeki tüm komutanlara, "Kanun dışı bir eylem ve çağrı var. Güvenlik tedbirlerini artırın.", korumalarına ise "Bana hemen MP-5 silah getirin, kendiniz de silahlanın ve yanımdan asla ayrılmayın." talimatı verdiğini kaydetti.
İzmir Valisi Erol Ayyıldız ile Uzunkaya'yı arayarak aldığı güvenlik tedbirleriyle ilgili detayları tek tek anlattığını anlatan Koçyiğit, şöyle devam etti:
"İl Jandarma Komutanlığında saat 22.30 sıralarında harekat merkezindeki bir astsubay FETÖ'nün sözde sıkıyönetim direktifi mesajlarını içeren belgeyi getirdi. Belgeyi inceledikten sonra yanımdakilere 'Arkadaşlar, tutuklulara bile görev vermişler. Bu FETÖ'cülerin işi, çok daha dikkatli olmalıyız. Bu mesajlar alt birimlere asla iletilmeyecek. Nizamiye kapılarını tutalım. Darbe girişimine destek veren kim olursa onları vurun şeklinde emir verdim. Çünkü bizler bugünler için yetiştirildik. Devlet, onu koruyalım, devlete karşı olan tehlikeleri yok edelim' diye bizi besledi."
Koçyiğit, darbe girişimi gecesi, Menderes ilçesindeki kampta bulunan emekli Korgeneral Ata Kalkan'ı arayarak kendisini daha güvenli bir yere aldırabileceğine ilişkin teklifte bulunduğunu vurguladı.
Emekli Korgeneral Kalkan'ın, Bornova 2. Jandarma Komando Tugay Komutanlığından gelen bir ekip tarafından kaçırıldığını sonradan öğrendiğini ifade eden Koçyiğit, "İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru'yu arayarak Kalkan'ı kaçıran kişilerle ilgili suç duyurusunda bulundum. Kamptaki güvenlik kamera görüntülerine el konulması talimatı verdim ve bunların yakalanmaları için çalışma başlattım.
FETÖ'nün darbe girişimini yönettiği öne sürülen firari Adil Öksüz'ün yanında Akıncı Üssü'nde bulunan örgütün sivil imamlarından Nurettin Oruç'un kardeşi Hüseyin Oruç ile tutuksuz sanık C.K'nın beni takip ettiklerini fark ettim. Bu şahıslar, valiliğe intikal edeceğim sırada tutuklu sanıklardan dönemin İzmir Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü eski binbaşı Erdal Gün'ün talimatıyla beni derdest edeceklerdi."
Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'ten Bornova 2. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'nın emir komutasını devralmasının ardından görevlendirdiği bir albay aracılığıyla oranın da güvenliğini aldığını, tutuklu sanık eski Yarbay Bülent Eryılmaz ile diğer şüphelileri gözaltına aldırdığının altını çizen Koçyiğit, saat 05.45'te Menteş'teki askeri kamptan çıkarak İzmir'e doğru gelen Kara Harp Okulu öğrencilerinin intikalini Orgeneral Recep ile koordineli çalışarak engellediğini anlattı.
Koçyiğit, ifadesinin son bölümünde şu değerlendirmelerde bulundu:
"FETÖ'nün hain darbe girişimi, Sevr Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğunun parçalanması için bazı devletler nasıl bir araya gelmişse, o gece de Türkiye'yi parçalamak isteyen bazı devletlerin bu örgütle nasıl bir iş birliği içerisinde olduğunun bir göstergesidir. Bu vatan ilelebet korunacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, işgal güçlerine nasıl ders verdiyse, biz de bu FETÖ'cülere öyle ders verdik, vermeye de devam edeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri ve devletin diğer kurumlarına sızan bu örgüt temizlenmelidir. Çocuklarımız anne ve babasız yaşayabilir ancak vatansız yaşamamalıdır."
Daha sonra söz alan tutuklu sanık Gün, Koçyiğit'in derdest edilmesine ilişkin herhangi bir talimatının olmadığını ileri sürdü.
Tutuksuz sanık C.K. ise Tuğgeneral Koçyiğit'in duygusal hareket ederek kendisini suçladığını öne sürdü.
Mahkeme heyeti, duruşmaya çarşamba gününe kadar ara verdi.