Torba yasa dönemi rafa kalkıyor
Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yapan Arınç, Meclis’e artık torba yasa sevk edilmeyeceğini söyleyerek, “Çok maddeli yasa yerine o iş ile ilgili yasaları getirmeye gayret edeceğiz” dedi. 7 saat süren toplantıda Avrupa Birliği süreci ve iş güvenliği konuları da değerlendirildi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Meclis’e artık torba yasa sevkedilmemesi talimatını verdiğini açıkladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı yaklaşık 7 saat sürdü. Toplantıda AB süreci ve çalışma hayatına ilişkin düzenlemeler değerlendirilirken Davutoğlu’nun talimatı ile dikkat çeken bir karar alındı. Göreve geldikten sonra birçok yeniliğe imza atan Davutoğlu, artık “torba” yasa hazırlanmamasını istedi.
Sıfır hata olmalı
Toplantının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Arınç, “Çok maddeli yasadan dolayı siz haklı olarak torba diyorsunuz ben kullanmıyorum. Bundan sonra da bu ismi kullanmamayı istiyoruz. Çok maddeli yasa yerine o iş ile ilgili yasaları getirmeye gayret edeceğiz. Birçok yasayı değiştiren sonra da haklılık payı olan torba gibi adı yasama literatürüne sokma gayretinde değiliz. Yasama sıfır hata kabul eder. En iyi şekilde çıkarılmalıdır. O kanunun 1 maddesi bir başka kanunun 3 maddesini değiştirerek. 49 kanundan ayrı ayrı değişikliğe getirilmiş olabilir. Bundan sonra bu kadar maddeli tasarıyı umarım ki görmeyeceğiz. Başbakanımızın talimatı budur. Nedir, 3, 5, 10 madde ne ise o tasarı gönderilecek” dedi. Arınç, taşeronla ilgili son torba kanunda olmayan hükümlerin geleceğini ifade eden Arınç, “Bu kadar çok maddeli tasarılar meclise gelmeyecek. yeni bir torba yasa var deniliyor ancak torba yasa çalışması içinde değiliz” dedi.
AB eylem planı
Toplantıda AB eylem planının da ele alındığını ifade eden Arınç, şunları söyledi: “Avrupa Birliği sürecinin masaya yatırıldığını ve bu konuda çok önemli kararlar alındığını rahatlıkla söyleyebilirim. Avrupa Birliği’ne yeni ama takvimleştirilmiş yani süreç içinde, belirli zaman dilimleri içinde gerçekleştirilecek bir eylem planı yapılıyor. Bu eylem planı hazırlığı mademki takvimleştirilmiş olarak ifade ediyorum, bugünkü günden itibaren 2014 sonuna kadar, takriben 3,5 aylık bir takvim içerisinde bir eylem planı, 2015 Ocak’tan, muhtemelen haziran ayında yapılacak seçimlere kadar ikinci bir eylem planı, 2015 seçimlerinden sonra 2019’a kadar da bir eylem planı olarak dikkat çekici bir çalışma üzerinde duruyoruz.
AB Bakanımız Volkan Bozkır, bugün (dün) akşam saatlerinde de yurt dışında yine AB ile ilgili bir çalışma yapmak üzere ayrıldılar. Bizim eylem planımız üzerinde müzakere sürecini dikkate aldığımızı, siyasal ve stratejik süreci dikkate aldığımızı, algı ve iletişim sürecini dikkate aldığımızı ifade edebilirim. Yani 3 aşamalı eylem planı içinde bugüne kadar 2005’ten beri devam eden müzakere sürecinde yeni argümanlarımız ne olacaktır, siyasal ve stratejik süreçlerde eksikler, noksanlıklar nelerdir ve bunun Brüksel Türkiye’ye bakıldığı zaman, Türkiye’den Brüksel’e, Avrupa Birliği’ne bakıldığı zaman görüntü ne noktadadır ve her iki merkezdeki algıların ve iletişim sürecinde yaşanan olumsuzlukların giderilmesine yönelik eylem planımızı, yapısal reformları da 2015-2019 arasına sıkıştırabileceğimiz bir acil eylem planına dönüştürüyoruz.
Hedeften vazgeçmedik
Özellikle son yıllarda Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin soğumaya dönüştüğü ve fasılların açılıp kapatılması konusunda müzakere faslında çok büyük engellemelerle karşılaşıldığı ve Türkiye kamuoyunun AB sürecine olan desteğinin giderek göreceli olarak zayıfladığı konuları, herkes tarafından konuşuluyor ve yazılıyordu. 62. Hükümetimiz, Sayın Ahmet Davutoğlu başbakanlığındaki hükümetimiz, konuyu baştan bugüne kadar tekrar değerlendirmek suretiyle tam üyeliğe yönelik müzakere sürecimizin pozitif anlamda desteklenmesi, AB hedefinden vazgeçmediğimizi, mevcut sorunların da diyalogla, uzlaşmayla mutlaka olumlu olarak çözülebileceğini dikkate alarak bu çalışmaları yaptı. Kullanacağımız üsluptan, dilden, pozitif yaklaşımımızı göreceksiniz.”
Bedelli ‘şu an’ yok
Arınç, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın da Askeri Ceza Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair bir tasarıyı gündeme getirdiğini belirterek, “Anayasa Mahkemesi’nin Askeri Ceza Kanunu’nun bazı maddelerine yönelik iptallerini de dikkate alarak yeni ve çağdaş bir askeri ceza kanunun yapılanmasına gidilmesidir. Bundan sonra benim başkanlığımda bazı bakan arkadaşlarımla ve bürokratlarla bir araya gelerek taslağın, yani daha doğrusu tasarıya dönüşmemiş olan taslağın üzerinde acilen bir çalışma yapacağız ve belki önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantılarında da bu çalışmaları tekrar gündeme getiriceğiz” dedi.
Anlayışla karşılanamaz
Arınç, bedelli askerlik sorusuna da, “Çok zamandır konuşuluyor. Siyasi pozisyonu olan arkadaşlarımızın açıklamaları üzerine beklenti olduğunu biliyorum. Bu her gün konuşulacak birşey değil. Bugün konusu gündeme gelmedi” yanıtı verdi.
İş güvenliğine yönelik eylem planının da Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğünü belirten Arınç, önümüzdeki toplantıda bu konunun netleşeceğini ve eylem planını Başbakan Davutoğlu’nun açıklayacağını söyledi.
Zonguldak’ta torba yasanın ardından 22 iş yerinin kapatılması ve 4500 işçinin işsiz kalmasına ilişkin bir soruya da Arınç, şu yanıtı verdi: “Zonguldak’ta mali külfet işçileri çıkardığını duyuyoruz. İş güvenliği yüksek maliyetlidir. Devlet olarak karşılamayı insan hayatı için gerekli buluyoruz. Maliyetler yükselecekse maliyetini piyasadan karşılar. Çalışan işçi primleri hükümet karşılaması bir kısmını bunlar tartışılabilir. Maliyetler yükseldi burayı kapatıyorum denilmesi anlayışla karşılanamaz. Demekki bugüne kadar maliyetler çok düşüktü insan hayatı ucuzdu sen devam ettin. O kadar ucuz değil. İnsan hayatı kıymetlidir Özel sektör biraz daha gayretli olmalı.”
Kürtçe okul tepkisi
Arınç, 30 Eylül 2013’te açıklanan “Demokratikleşme Paketi”nde özel eğitim kurumlarında, Türkçe esas olmak üzere Kürtçe de dersler verilebileceğine ilişkin düzenleme yer aldığını hatırlattı. Arınç, Kürtçe eğitim yapacak özel eğitim kurumlarının tam donanımlı olması gerektiğine işaret ederek, “Bugün kavgası veya münakaşası yapılmak istenen şey yapay bir tartışmadır. Bunlardan bir tanesi, bir yerde bir okul yapımına gidilmiş, tuğlalar üst üste konuyor ama laf arasında buranın, Kürtçe eğitim verecek bir okul olduğu söyleniyor. Bu propagandaya ve provokasyona dönük bir çalışmadır” dedi.
Yurt sıkıntısına ‘kiralama’ çözümü
Bakanlar Kurulu’nda yurt sıkıntısı da ele alındı. Hükümet sözcüsü Arınç, toplantının ardından yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Gençlik ve spor Bakanı Çağatay Kılıç, kredi, yurtlar kapsamında kaydını yaptıran sırada yedeğe alınan öğrenciler için kapasitelerin nasıl artırılacağı konusunda bilgi verdi. 2002 yılına göre Gençlik Spor Bakanlığı bütçesi 15 kat arttı Kredi Yurtlar bütçesi 11 kat arttı. 380 bin kapasiteden bahsedebiliyoruz. Evet açıklık var 60 bin. Kiralanacak yurtlar ve devlet misafirhanelerinde öğrencilerin kalması ile Ocak ayına kadar kapatılacağını düşünüyoruz.”
7 saat sürdü
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı yaklaşık 7 saat sürdü. Toplantıda AB süreci ve çalışma hayatına ilişkin düzenlemeler değerlendirilirken Davutoğlu’nun talimatı ile ‘Meclis’e torba yasa sevk edilmemesi’ kararı alındı.