Tiyatrocu Nedim Saban otizmi anlattı: Hepimiz Kıvanç Tatlıtuğ olamayız
Tiyatro yönetmeni Nedim Saban, Meclis’te oluşturulan araştırma komisyonunda otistik bir gencin başrolde olduğu tiyatro oyunu hakkında bilgi verdi. Saban, konu otizm olunca bazı markaların uzak durduğunu belirterek “Sağlıklı Türk kuşağı algısı, markaları açısından çok önemli. Hepimiz Kıvanç Tatlıtuğ olamayız” dedi.
Tiyatro yönetmeni Nedim Saban, dün down sendromu, otizm ve diğer gelişim bozukluklarına ilişkin Meclis’te oluşturulan araştırma komisyonunda konuştu. Saban, otistik bir gencin başrolde olduğu tiyatro oyunu ‘Süper İyi Günler’ hakkında bilgi verdi. 38 yıllık meslek yaşamında kendisini bu kadar etkileyen başka bir oyun olmadığını söyleyen Saban, sponsorluk için birçok firma ile görüştüğünü belirterek, “Bazı markalar konu otizm olunca uzak duruyorlar. ‘Sağlıklı Türk kuşağı algısı’ markaları açısından çok önemli. Hepimiz Kıvanç Tatlıtuğ olamayız. Keşke olsaydık. Böyle bir algı yaratılmak isteniyor. Devlet Tiyatroları’nda da otizm hastalık olarak görülüp bu tür oyunlar sahnelenmiyor” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın oyuna yönelik desteğinin azaltıldığını da belirten Saban, “Bakanlığın bu oyuna sahip çıkmasını istiyoruz. Bu oyunun birçok ilde perde açmasını istiyoruz. Hedef kitlemiz gençler, tiyatroya gitmiyorlar. Oyunu CD olarak dağıtmak istiyoruz. Anadolu’da oyuna gelemeyen çocuklara izletelim” diye konuştu. Oyunun 16 Kasım Cumartesi akşamı Şinasi Sahnesi’nde başkentlilerle buluşacağını belirten Saban, destek istedi.
PARAYLA ARKADAŞ
Hafif düzeyde zihinsel engelli kız çocuğu annesi olan Jale Ürer de 27 yaşındaki kızının yaşam öyküsünü paylaştı. Kızının eğitimi sırasında devlet veya özel sektörde bu konuda eğitimli personel bulunmadığı için zor günler yaşadığını dile getiren Ürer, kızının en önemli sorununun sosyalleşme olduğunu vurguladı. Ürer şöyle konuştu: “Kızımın 27 yaşına kadar gerçek bir arkadaşı olmadı. Yalnızlığı içimi burkan bir konu. Parayla arkadaş tutmak istiyorsunuz. Ama o da bunu hissettiriyor. Son 6 aydır PDR’de okuyan bir üniversite öğrencisi var, onunla arkadaşlık kurdu. Toplumda normal bireylerin farkındalığı arttırılırsa, diğer çocuklar benim kızım gibi çocukları aralarına alırlar, oyun oynarlar. Kızım bir kere bile başka bir çocuğun doğum gününe çağrılmadı. Törenlerde görev verilmedi.” Kızının engeli nedeniyle özel sektörde istihdam edilmesinin kolay olmayacağına dikkati çeken Ürer, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (EKPSS) zihinsel engellilerin de yanıtlaması için yöneltilen iki soruyu komisyona aktardı. Ürer, “Zihinsel engelli bir kişinin bu soruyu anlamasını bekleyemezsiniz” dedi.