Terörün izi köy köy kazınıyor
Terör örgütü PKK-YPG tarafından kontrol altında tutulan Afrin’in teröristlerden temizlenmesi için başlatılanZeytin Dalı Harekatı’nda sekiz gün bitti. Stratejik öneme sahip iki köy daha dün teröristlerden arındırıldı
Zeytin Dalı harekatının ilk sürecinde terör örgütü mevzileri ve kiritik alanlar hem savaş uçaklarında hem de top atışlarıyla baskı altında tutuldu ve yumuşatıldı. Ancak bölgedeki hava koşulları güvenlik güçlerinin karşılaştığı en büyük zorluk oldu. Harekat, hızlı başlamasına rağmen hava durumunun da bozulmasıyla yavaşladı. Aşırı çamurlu zemin ve sis ilerlemeyi durdurdu. Hava şartları yüzünden bazen stratejik geri çekilmeler de yaşandı. Bu süreç içinde teröristlerin sızmaları engellenmeye çalışılırken mevzilerin korunması ve güçlendirilmesi sağlandı.
Artık hızlanacak
Harekat sırasında en kritik gelişmeler Burseya Dağı’nda yaşandı. İlk gün ÖSO tarafından alındı ancak hava şartları yüzünden geri çekildi. Sonra tekrar dağı ele geçirme harekatı başlatıldı. Dağda çatışmalar halen sürüyor. Dağın kuzeyinin TSK ve ÖSO’da güney kısımlarının ise YPG’nin elinde olduğu iddia ediliyor. TSK ve ÖSO güçleri Afrin’e beş ayrı noktadan giriş yaptığı ifade edilmişti. Hava kuvvetleri tarafından YPG mevzileri bombalanırken saldırı helikopterleri de hedefleri vuruyor. Çatışmalar Burseya Dağı’nda Hemam köyü, Bilbile, Şera, Şerava, Cindires, Şiye ve Raco mevkilerinde yoğunlaşıyor. Bölgede dün itibariyle hava şartları düzelmeye başladı. Güvenlik uzmanları harekata tekrar hız verileceğini belirtiliyor.
Dağlar geçilince kolay
Dağlık alanların geçilebilmesi halinde daha düz olan alanlarda Afrin kent merkezine ulaşmanın zor olmayacağı iddia ediliyor. Dağlık alanlardaki sıcak çatışmaların bir hafta 10 gün kadar sürebileceği yorumları yapılıyor. Yağmur ve sisin sona ermesinden sonra havaların düzelmesinden dolayı ilk iki gün çok kullanılmayan ancak daha sonra yavaş yavaş devreye giren taarruz helikopterleri ile Silahlı İnsansız Hava Araçları’nın harekatta daha yaygın kullanılacağı belirtiliyor.
Ne olur beni Türklere verin
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) operasyonuyla kurtarılan Ali Bekki köyünde ele geçirilen bir PKK’lı terörist linç edilmek istenirken araya Özel Kuvvetler mensubu Türk askerleri girdi. Sıcak bölgeden gelen videoda bir kişi, Arapça küfrederek teröriste saldırmak isterken görülüyor. Bu sırada PKK’lı terörist de linçten kurtulmak için, “Ne olur beni Türklere verin” diyor. Saldırıya engel olan özel kuvvetler askeri, “Ben Türk’üm, ilgileniyorum” diyerek teröristi teslim alıyor. ÖSO savaşçıları da linç etmek isteyenleri “Tamam, Türkler teslim aldı” diye yatıştırıyor.
PKK ile aynı stratejiyi kullanan PYD/YPG, Suriye’de etnik temizlik dahil olmak üzere pek çok insanlık suçu işliyor. Örgütün insan hakları ihlallerinin kanıtı ise uluslararası kuruluşların raporları. Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına konu olan PYD/YPG’nin insan hakları ihlalleri nedeniyle Suriye’de yerel halk göçe zorlandı ve terör örgütünün zulmünden kaçanlar Türkiye’ye sığındı. Suriye’de sözde DEAŞ ile mücadele eden tek örgüt olarak dünyaya tanıtılan PYD/YPG, ‘mücadele’ adı altında elde ettiği silah ve mühimmatın çoğunu bölgede yaşayan Kürtler, Araplar ve Türkmenlerin örgüt karşısında sindirilmesi amacıyla kullanıyor.
Suriye’de İnsan Hakları Örgütü (SNHR) tarafından 2016 yılının Ocak ayında yayımlanan rapora göre, PYD/YPG’nin kontrolündeki bölgelerde etnik temizlikten keyfi tutuklamalara, zorla askere almaktan göç ettirmeye kadar birçok insan hakları ihlali yaşandı.
Terör örgütü PYD/YPG tarafından 51 çocuk, 43 kadın ve işkence altında hayatını kaybeden 16 kişi dahil olmak üzere en az 407 sivil öldürüldü.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) 2014 yılının Haziran ayında yayımladığı raporda da örgütün siyasi açıdan kendisine rakip gördüğü kişilere yönelik alıkoyma, kaçırma ve infaz gibi yöntemlere sıklıkla başvurduğuna yer verildi.
Suriye’de alternatif yapılanmaya izin vermeyen terör örgütü PYD/YPG, muhaliflere yönelik infaz eylemlerine 2011 yılının Ekim ayında muhalif Kürtlerden oluşan Geleceğin Partisi’nin lideri Mişel Temo’ya yönelik suikastla başladı. Aşiret lideri Abdullah Bedro ve Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Halep sorumlusu Şerzad Hac Reşid, terör örgütünün suikast eylemleri sonucu öldürüldü.
Suriye Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Salah Bedreddin, terör örgütü PYD/YPG’nin baskısı nedeniyle Erbil’e kaçmak, ülkede savaş öncesi var olan 12 Kürt grup da baskılar yüzünden PYD kontrolündeki bölgelerden göç etmek zorunda kaldı.
Terör örgütünün sözde polis teşkilatı olarak adlandırdığı ‘Asayiş’ tarafından yapılan ihlaller, insan hakları izleme örgütlerinin raporlarında yer aldı. Raporlara göre, terör örgütü tarafından alıkonulan kişiler, tutuldukları sırada işkence ve kötü muameleye maruz kalırken birçoğu da hayatını kaybetti.
Kadınlara zorla silah
HRW’nin raporunda, 2012-2014 yıllarında bölgede çözülemeyen 9 cinayet ve kaybolma vakası yaşandığına işaret edilerek, bu insanların hepsinin PYD/YPG muhalifi olmalarının, keyfi uygulamalar konusunda kuşku uyandırdığı vurgulandı.
Kadınlara ve çocuklara karşı şiddete başvuran PYD/YPG’nin bu uygulamaları, 2016 yılının Ocak ayında SNHR’nin yayımladığı raporda yer aldı. Rapora göre, 2011-2016 yıllarında 42 kadın, PYD/YPG’li teröristlerce öldürüldü. Terör örgütü, Ocak 2014-Ekim 2015 tarihlerinde Haseke, Kamışlı ve Afrin gibi bölgelerde ‘zorunlu askerlik’ adı altında 88 kadını alıkoydu.
Ele geçirdiği toprakların demografik yapısını değiştirmek isteyen terör örgütü, bölgede yaşayan insanları zorunlu göçe tabi tutuyor. İnsan Hakları Suriye Ağı’nın raporuna göre, Haseke’de yaklaşık 100 Türkmen aile, şiddet ve baskıya maruz kaldı. Ülkenin farklı yerlerine göç etmek zorunda kalan Türkmenler, zor yaşam koşulları nedeniyle Türkiye’ye sığındı.