Terör örgütü PKK'dan iğrenç taktik!
Birleşmiş Milletler, "2021 Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar" raporuna göre geçen yıl 250'ye yakın çocuğu silah altına aldı. Bu resmi olarak da kayıtlara geçti. Peki terör örgütü çocukları neden kaçırıyor? Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar önemli değerlendirmelerde bulundu.
Hain emelleri için çocukları ailelerinden koparan terör örgütü PKK/YPG'nin faaliyetleri BM raporunda. BM Genel Sekreterliği "2021 Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar" adlı raporunda çocuklara yönelik ihlallere yer verdi. Raporda Suriye çocuk ihlallerinin en çok yaşandığı ülkelerden biri olarak listelendi.
Terör örgütü PKK/YPG'nin ve örgüte bağlı uzantılarının 2021'de 250'ye yakın çocuğu silah altına aldığına dikkat çekildi. Terör örgütünün okul ve hastanelere yönelik saldırıları da BM'nin raporunda yer aldı. Rapora göre; PKK/YPG geçen yıl rejim güçlerinden sonra en çok hastane ve okula saldırıyı düzenleyen örgüt oldu. Terör örgütünün çocuklara insani yardımı engellendiği de rapor da yer alıyor.
"TÜRKİYE'NİN ROLÜ PKK'NIN BÜTÜN OYUNLARINI BOZUYOR"
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar konuyla ilgili TRT Haber'e değerlendirmelerde bulundu. Ağar'ın açıklamaları şöyle;
Son derece önemli bir konu. YPG/PKK'nın bir iddiası var. Arap, Kürt, Türkmen, Süryani, Ezidi, Çerkez tüm dini ve mezhebi yapılar. Hepsi kendi çatısı altında yaşayacağına dair bir model oluşturma içerisinde. Türkiye'den rol çalıp Türkiye'yi kendisine destek veren küresel güçlerin medyası aracılığıyla itibarsızlaştırma, ötekileştirme çalışırken kendisini işte demokrasi kahramanı, özgürlük savaşçısı gibi bir takım tanımlamalarla beraber konumlandırmaya ve yerleşmeye çalışıyor.
Şimdi tam böylesine bir ortamda benim Kürt kardeşim YPG/PKK'nın ortaya koymuş olduğu baskıdan bunalmış ve Türkiye'nin etkin rol ürettiği Afrin bölgesine gitmek istiyor. Yani kendi toprağına gitmek istiyor. Bu PKK'nın bütün oyunlarını bozuyor. Hem ideolojik oyunlarını bozuyor. Hem sosyolojik oyunlarını bozuyor. Hem dini oyunlarını bozuyor. Hem de ırksal, ekonomik, psikolojik oyunlarını bozuyor.
"SON DERECE HASSAS BİR KONU"
Buna izin vermemek için ne yapacak? Çocuklarını kaçıracak, rehin alacak. Bununla ilgili çok büyük bir baskı oluşacak ki; örnek olsun gitmek isteyen diğer kişiler de yılsınlar ve geri adım atsınlar. Ona dair bir büyük bir fotoğraf olduğu orada gözüküyor. Sonuçta Şehba bölgesi başta olmak üzere özellikle Tel Rıfat gibi alanlarda bu temel alanlarda oluşum son derece hassas bir konu ve kontrol etmek zorundalar. Değinmiş olduğum nokta bu.
Bir diğer tartafıyla da şu var. Tel Rıfat bölgesinde olası bir harekat. Orada insanlar doğal olarak harekat bölgesinden kaçmak isterler. Şimdi insanlar burada canlı kalkan olmak istemezler PKK'ya. Canlı kalkan olarak kullanılmak istiyorlar, insanlar kaçmak istiyorlar. Kaçmak isteyenleri nasıl durdurursunuz? Evladını elinden alarak, rehin alarak durdurursunuz.
"ÇOCUKLARI KULLANMAK ÇOK DAHA KOLAY"
Örgütün kadrolarının yüzde 40'ı 18 yaş ve altındaki gençlerden ve çocuklardan oluşuyor. Neden bunu yapıyor? Yaşı büyümüş bir kişi örgüte katamaz. Katsa bile beklentileri son derecek yüksek olur. İstediği gibi kullanamaz. Sonuçta eline silahı verip ölüme gönderiyorsun. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin karşısına çıkartıyorsun. Eninde sonunda gideceği yer belli. Bunun için mankurtlaşma diye ifade etmiş olduğumuz beyin yıkama süreçleri çocuklarda çok daha kolay. Fedai haline getirme, örgütün menfaatleri doğrultusunda kullanma, çocuk yaşta ele geçirilmiş, örgütün bünyesine katılmış çocukları kullanmak çok daha kolay. Böyle bir boyutu var işin.
"ÖRGÜTÜN İÇERİSİNDE ÇOK CİDDİ ANLAMDA CİNSEL İSTİSMAR VAR"
Öte tarafıyla da şunu söylemek gerek. Ne yazık ki; erkek çocuk başka bir şey ama neden kız çocuklar? Duran Kalkan başta olmak üzere çocuklarla çekmiş oldukları o fotoğrafların anlamlarını konuştuk. Örgütün içerisinde çok ciddi anlamda cinsel istismar var. Bu ne yazık ki büyük bir insanlık suçu. Ama Ali Kıran Baş Kesen silahı eline almış, hüküm onda, kanun onda, o karanlık yüreğinde karanlık aklında, güç olunca o çocukların istismarı da kendini ortaya çıkarıyor.
"ÖRGÜT, PAZARLAMAK İÇİN KIZ ÇOCUKLARI VE KADINLARI KULLANIYOR"
Bir diğer tarafıyla da örgüt, pazarlamak için kız çocukları ve kadınları kullanıyor. Onların işte başlarına bir takım bölgesel örtüler geçirerek, puşiler bağlatarak kadınlara özgü, özgün, Batı'nın menfaatleri doğrultusunda mücadele eden ve Batı'ya pazarlanan bir görsellik. Kurye olarak da kullandıklarını çok gördük.
Dağdaki mücadelelerde ölüm var terör örgütü açısından, korkuyor ve kaçıyor. Korkan ve kaçan erkeğin arkasında kadını koyuyor. Onu tahrik ediyor. Onun mücadele alanında kadını erkek teröristi mücadeleye motive etmek için kullandığını görüyor. Bu şekilde bir takım eğitimden geçirildiklerini, lider kadroları tarafından o şekilde kullanıldıklarını görüyoruz.
Bunları söylemek ne kadar doğru bilmiyorum. Kadınların oraya gelenlere sunulması, çocukların sunulması. Bu pedofili hastalığı çok ciddi bir sorun insanlık açısından. Kontrolsüz bölge. Irak'ta Suriye'de çalışırken çok karşıma çıktı. Patronaja o sapık heriflere çocukların sunulması gibi insanlık dışı duyduklarımız var. Bu noktada da çocukları kaçırmış olabileceklerini söylemek gerektiğini düşünüyorum.
"ÇOCUK YAŞTA ZİHİNLERİNİ YIKAMAK ÇOK DAHA KOLAY"
Bir de şu var. Organ ticareti, insan ticareti meselesi var. Buralarda çocukların bir şekilde bu maksatlarda kullanıldığını görüyoruz. Evlerinde, ofislerinde DEAŞ'ta da gördük bunları. Köle olarak kullanılıyorlar. Sözde karargahlarında bunları hizmetçi olarak kullanıyorlar. Bir de işte militan olarak kazandırma meselesi. Çocuk yaşta alıyorlar. Zihinlerini yıkamak çok daha kolay, devşirmek çok daha kolay. Eğitmek çok dahal kolay. Bunları alıyorlar, eğitiyorlar ve kendilerinin giremedikleri yerlere beyinleri yıkanmış olduğu için çok rahat gönderiyorlar.
Örgütte bir çocuğun yaşama ortalaması 8 yıl. 15 yaşında katılmış olsun. 20 yaşına gelmeden hayatını kaybediyor ya da oralarda yok olup gidiyor.