‘Terör himaye edeni de bumerang gibi vurmuştur’

Ak Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, “Görülmüştür ki; terör, himaye edenleri de bir bumerang gibi dönüp vurmuştur. Bir safta mücadele edilmesi gerekmektedir. Belçika’nın acılarını paylaşıyoruz. DAEŞ hassasiyetinin PKK konusunda gösterilmemesi çifte standarttır” şeklinde konuşurken özetle şunları söyledi: Türkiye, ideolojileri farklı etiketleri hedefleri bir terör örgütlerinin hedefindedir. DAEŞ, PKK, PYD, YPG, DHKP/C; dört bir koldan Türkiye’yi kuşatmaya çalışmakta. Çok yönlü bir hedef paketi ile davranıyorlar. Türkiye’yi içine kapatmak istiyorlar. Belçika’daki saldırganın Türkiye tarafından iade edildiği ve karşı tarafın uyarıldığı nettir. Suriye’ye geçmesine müsaade etmemişiz, iade etmişiz.

‘Biz onları uyarmıştık’

İki tarafı da Belçika ve Hollanda’yı uyarmışız. Bu herkese gösteriyor ki Türkiye, DAEŞ saldırganlarını koruyor gibisinden kara propagandanın boş olduğu ortaya çıkıyor. İstihbari bilgiler doğrultusunda terör örgütü ile ihtimali bir ortaya çıksa nasıl mücadele ettiğini ortaya çıkan bir durumdur. Sanki Türkiye teröristleri himaye ediyormuş gibi propaganda yapanları, özellikle HDP’ye söylüyorum utanması gerekir. PKK ile bağlantılarını örtbas etmek için hükümete karşı kara propaganda faaliyetindeler. Öbür tarafından bizim iademizi dikkate almalıydı. Türkiye merkezde ülke olarak, uyarı yapan ülke Türkiye olduğu için daha hassasiyetle üzerine gidilebilir. Türkiye olarak bize bildirilenleri dikkate alıyoruz. Uyarılarımızın daha çok dikkate alınmasını istiyoruz.

4 önemli isme ihraç

Ömer Çelik, Ak Parti’nin kurucularından Yaşar Yakış’ın da aralarında bulunduğu 4 kişinin partiden ihraç edildiğini duyurdu ve şöyle konuştu: “Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk, Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük, Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, Yaşar Yakış’ın, 22 Mart 2016 tarihli Merkez Disiplin Kurulu toplantısında alınan kararlar doğrultusunda AK Parti’den ihracına karar verilmiştir.”

‘O savcının tasarrufu’

“Rıza Sarraf’ın soruşturulması ABD’deki savcının tasarrufudur. Bunu değerlendirecek değilim. İbretle izlediğim konu şudur; ABD’deki bir tasarruf üzerinden Türkiye’deki iç siyasetin nasıl dizayn edileceğinden, Cumhurbaşkanı ve bazı arkadaşlara karşı karşıtlık üretilebileceğine dair hastalıklı bir faaliyet var. Bu tür olaylarla Cumhurbaşkanının ya da Ak Parti’nin yan yana anılması dahi söz konusu olamaz.”

‘Parlamento onuru için’

“Dokunulmazlıkların kaldırılması) Parlamentolara verilmiş bir haktır. Bazı vekillerin açık şekilde terör örgütüne destek vermesi söz konusudur. Bu siyaset üzerinde yüktür. Parlamentoda teröre destek verilemez. Kürsü dokunulmazlığı dışında da bunlar dile getiriliyorsa kuşkusuz parlamentonun onurunu korumak gerekir. Siyaset bu yükten kurtulmaya karar vermiştir. Ak Parti’nin hesaplaşamadan kaçınmaz.”