Gazete Vatan Logo

'Temeli cezaevinde attım!'

Erdoğan, ‘Ustanın Hikayesi’ Belgeseli’nin ilk bölümünde Beyaz TV’ye konuk oldu, hayatını anlattı.

'Temeli cezaevinde attım!'

Recep ayında doğdum, adım oradan geliyor. AK Parti’yi kurmayı cezaevinde düşündüm. 42 bin kişiyle anket yaptık. Çalıştık ve oyumuz hep arttı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz TV’de yayınlanan ‘Ustanın Hikayesi’ adlı hayatını anlatan belgeselin ilk bölümüne konuk oldu. Belgeselde başbakanla ilgili sanatçıların görüşleri, bazı canlandırmalar ve çocuklarla yapılan röportajlar var. Belgeselde Ajda Pekkan, Kenan İmirzalıoğlu, Orhan Gencebay, Kenan Işık, Acun Ilıcalı, Fatih Terim ve Hidayet Türkoğlu gibi ünlülerin de başbakan hakkındaki görüşlerini anlatan klipler de yer aldı.

Adı ve lakabı nereden geldi?

Erdoğan, adının nereden geldiğini de anlattı: Recep ayında doğmuşum. Geçmişte aileler dedelerin isimlerinin erkek çocuklara koydukları için ikinci ismim Tayyip de oradan geliyor. İlkokulda ve ortaokulda Tayyip ismi ile tanındım. Okulda bir gün namaz kıldırma söz konusu oldu. Benden başka namaz kıldıran olmayınca arkadaşlarım ‘Hoca’ dedi. Bunu da garipsemedim.

Temeli cezaevinde attım

Çelik çomak oynardık...

Erdoğan, programda çocukken oynadıkları oyunları da şöyle anlattı: “Bizim çocukluğumuzda beni komşu kadın yıkadığı gibi bir başka çocuğu da benim annem yıkamıştır. Sokakta en çok oynadığım oyun çelik çomaktır. Bir başka oyun da uzun eşektir. Ya da yakartoptur. Kendi aramızda bazen arkadaşlar genelde dama oynardı.”

Temeli cezaevinde attım

Fındık bahçelerine giderdim

Başbakan, ilginç anılarını da şöyle anlattı: Banka kumbarası şeklinde değil ama anacağımın verdiği bir kumbara vardı. Bayramda seyranda o ufak bir şey katar ‘Bak sana paranla bunu aldık’ derdi. Babam iznini hep bir aylık fındık dönemine getirirdi. Zaman zaman büyüklerimizle birlikte fındık bahçelerine girmişliğim vardır. Ama oralarda imam hatip liselerinde aldığım eğitim, gelişimime çok faydalı oldu.

Temeli cezaevinde attım

Annem çok maharetliydi

Rahmetli annem çok maharetliydi. Hamuru ince açar, kuzinede hazırlardı. Sarması çok meşhurdu. Rize’de mıhlama Trabzon’da kuymak deriz onu yeme imkanımız oldu. Pilavımız hep güzeldi. Ev misafirsiz kalmazdı. Babam memleketten misafirimiz gelince alır gelirdi. Bizde sini derler orda yemeğimizi yerdik. O da gelen giden arasındaki muhabbet için çok önemli bir köprü. Babam çok güvenilir biriydi. bizim yetişmemizde onun yapısının çok çok büyük etkisi olmuştur. İsmail diye bir arkadaşım vardı. Babam haftada 2.5 lira verirdi. Sirkeci’de Keskin Color diye bir kartpostal şirketi vardı. Balat’tan tramvaya biner akşam etüde yetişirdim. O arkadaştan ilk kaynak kitaplarımı almaya başladım. Bir tesvir kitabı da aldım. Babam bu teşebbüsümü görünce bana kitaplarımı saklayabilecek bir kütüphane yaptı. Teknik ressamlar cemiyetinin düzenlediği yarışmaya katılmış ve ilk duvara monte edilen kütüphane ödülünü almıştık. Bunlar benim kitleler karşısında konuşma kabiliyetimi artırdı.

Kasımpaşalı'nın özü sözü birdir

Kasımpaşa Osmanlı’nın denizcilikte müstesna olan kesiminin oturduğu yerdir. Yani şu andaki hali gerçek Kasımpaşa değildir. Biraz daha eskiye gittiğimizde dut bahçelerini görürdük. Bu dönemler daha sonra doğru bulmadığımız mafyanın içinden tipler çıkmaya başladı. Daha sonra onlar da değişime uğradı. Özellikle Romanlardan gelen arkadaşlarımız oldu. Mesela şu anda onlar hala orda oturur. Kasımpaşalılık karşıdan bir söz ister. Söz yerine getirilmediği zaman bedeli ağır olur. Kasımpaşa bize sözüyle özü bir olmayı verdi. Kadir Bey de Kasımpaşa’nın eskilerindendir. Hala orda dostlarım hemşehrilerim var.

İmam hatipleri ötekileştirdiler

İmam hatipe gidince “Ölü mü yıkayacaksanız? Buradan rahat rahat her üniversiteye gidemezsiniz. Fark dersleri verdikten sonra üniversiteye gidecekseniz” dediler. Gittim 6 dersi Eyüp Lisesi’nde verdim oradan da üniversiteye girdim. 28 Şubat’la birlikte tekrar imam hatiplerin önü kapandı. Diğer liseler 6 seneyken biz 7 sene okuyorduk. Dört çocuğunum dördünü imam hatipe gönderdik. Üniversiteyi okumada erkeklere katsayı, kızlara başörtü engeli. Türkiye laik. Laiklik ne demek? Bütün inanç gruplarına eşit mesafede olmak demek. Burda bir ayrıma gidemezsin.

F.Bahçe’yi bana Lefter sevdirdi

Lefter ile Fenerbahçe sevgim başladı. 15-16 yaşında amatörde İstanbul genç karmaya seçildim. Statlara serbest giriş kartı aldım. Yıkılmış olan İnönü Stadı’na bedava girebildik. İmam hatipte futbol oynadığımdan babamın haberi yoktu, daha sonra oldu. Emine Hanım, Beşiktaş taraftarıdır.

Fatih Terim, futbola hırsıyla zevk katan biri. Bana hocam da ‘Oğlum topu yiyeceksin’ derdi. Onun için sporu siyasetle özdeş tutarım. Başarıya inanacaksın. Fatih Hoca’da bu var. Hidayet de ABD’deyken basketbol milli takamımızdayken başarısından ötürü kendisini kutluyorum.

‘Kimin hayat tarzına karıştık?’

Sadece başlık atmışlar ‘Yaşam tarzımıza müdahale ediyorlar’ diye ama ben bunu anlamıyorum. Kimin hayat tarzına karışmışız? Ülkemizde hayat tarzının güvencesi olduk. Herkes istediği yerde istediği gibi, geziyor tozuyor, istediği gibi yiyor. Bizden yana hiçbir şekilde karışma olmamıştır, ancak bize ve ailemize, başörtülü kızların eğitim öğretim hakkı ellerinden alındı. Bundan büyük müdahale olur mu? Biz bu müdahalelerin içinde ezile ezile geldik.

AK Parti’yi nasıl kurdu?

AK Parti’yi kurma fikrinin temellerini cezaevindeyken attım. Bir şeye inanmıştık. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Bununla yürüdük, buna inandık. 42 bin kişi üzerinde kamuoyu araştırması yaptık. Şu andaki yol arkadaşlarımızın ciddi kısmı da o sürede beraber oldu bizimle. Bu demokrasi hayatında Türkiye’de yaşanmamıştır. İlk girdiğimiz seçimde yüzde 34 oyla, yüzde 63’ünü aldık parlamentonun. Ve o gün bugündür sürekli yükselen bir trendimiz var. Çalışan bir ekimiz var ve yolumuza devam ediyoruz. Muhtar bile olamaz diyenler, o başlığı atanlar hâlâ medyada. Hani o amiral lafını kendilerine yakıştıranlar var ya, bu başlıkları onlar attı.

‘Ahmet Kaya’ya rahmet diliyorum’

Ahmet Kaya kardeşimiz seve seve gelip, bizim için mesajları da en güzel şekli ile verdi. Biz de duygu dolu, o veda töreninde hem Ahmet Kaya’yı dinledik. Bugün onu savunduklarını söyleyenler, ona çok şey yaptılar. Sanatçıyı sanatı sevdiğini söyleyenler, otelin arka kapısından çıkardılar onu. Ben kendisini ne zaman, nereye davet ettiysem geldi ve o veda gününde de yerini aldı. Ona rahmet diliyorum.

Twitter’da TT oldu...

‘’Ustanın Hikayesi’’ belgeseli, sosyal medyada özellikle de twitter da çok kısa bir sürede en çok konuşulan konular (Trend Topic) sıralamasında en üstte yer aldı. Belgesel hakkında çok fazla tweet atıldı.

Haberin Devamı