Tekke ve zaviyelerle ilgili açıklama!
Tekke ve zaviyeler kapandı ama tarikatlar yok olmadı
Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına rağmen tarikatların yok olmadığını, dergahların bitmediğini, zikirler ve ayinlerin devam ettiğini söyleyen Bozdağ, “İnşallah zaman içerisinde bu noktalarda da önemli adımları birlikte atma imkanını yakalayacağız” dedi
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, önceki akşam Dünya Ehli Beyt Vakfı’nın Rixos Otel’de gerçekleştirilen ”Geleneksel Muharrem Ayı İftar Programı”ndaki konuşmasında tekke ve zaviyelerle ilgili şunları söyledi:
“İdeolojik yaklaşımlar başka yaklaşımların yerine ikame etmeye çalışıldığında o yaklaşımlar yok olmaz. Türkiye’de tarikatların yasaklanmasıyla tekkeler ve zaviyelerin kapanmasıyla tarikatlar yok olmadı, dergahlar bitmedi, zikirler ve ayinler devam etti. Hiçbiri yok olmadı hepsi varlığını devam ettiriyor. Peki devlet bunu bilmiyor mu? Öyleyse niye biz birbirimize karşı muvazaa yapalım. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak devletin birinci vazifesidir. Biz ihtiyaçları görüp onu gidermekle mesulüz. Vatandaş bize bu noktada yetki veriyor, sorunları göreceğiz ve bu sorunlara beraber çözümler arayacağız. İnşallah diyorum önümüzdeki zaman içerisinde bu noktalarda da önemli adımları birlikte atma imkanını yine beraber yakalayacağız.”
Bozdağ bu konuşmadan sonra katıldığı “Latin Amerika Çalıştayı” sonrasında gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlarken açıklamalarının farklı şekilde yansıtıldığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında bazı milletvekillerinin soruları üzerine verdiği cevapta, Alevi vatandaşların talepleri ile alakalı açıklamaları olduğunu söyleyen Bozdağ, “Tekke ve zaviyelerin kaldırılması türbedarlıkların sona erdirilmesi, bazı unvanların ve kisvelerin giyilmesini yasak eden kanuna göre müridlik, çelebilik, seyyidlik, dedelik gibi unvanlar yasaklanıyor. Bu unvanlara hizmet verilmesi, bu unvanlara ait kıyafetlerin giyilmesi de yasaklanıyor. Biz bu tartışmayı yaparken böylesi bir kanun var ortada ve bu alanda kullanılan Alevi vatandaşlarımızın kullandığı bütün sıfatları yasaklayan bir düzenleme var burada. O zaman bu düzenleme ortada dururken bu noktada konuşmaların, tartışmaların yanlış yapıldığını ben söyledim” dedi.
“Bir çalışma yok”
Konunun doğru yerden tartışılması gerektiğini belirten Bozdağ, “Dedeliği yasaklayan, dedelik sıfatını taşıyanlara hizmet vermesini yasaklayan kanun bu kanun. Öyleyse bu kanunu yok sayarak bu konudaki tartışmalarda sağlıklı bir yere gelemeyiz” diye konuştu. Tartışmayı doğru yerden yapmak gerektiğini vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:
“Doğru yerde durmak, tartışmayı doğru yerden yapmak lazım. Biz onu söyledik. Ancak oradan CHP’liler ’biz bu oyuna gelmeyiz. AK Partililer ne istiyor, tarikatların, tekkelerin yeniden açılmasını istiyor’ diye başka bir noktaya götürüldü konu. Fevkalade yanlıştır. Bizim dediğimiz şey, burada çelebilik, dedelik, müritlik, babalık, halifelik gibi Alevi vatandaşlarımızın, Alevi inancı çerçevesinde kullandıkları sıfatların tamamını bu kanun yasaklıyor. Öyleyse burada bir iyileştirme yapılacaksa bunu tartışmak, bunu görüşmek lazım. Siz bu kanunu yok sayarak, bunu tartışmayarak bir yere varamazsınız. Biz onu söyledik. Çünkü Anayasa’nın 174. maddesi bu kanunun anayasaya aykırı anlaşılamayacağını ve aykırı yorumlanamayacağını da söylüyor. Öyleyse bunu tartışmak yanlış bir şey değildir. Benim söylediğim şey budur. Yoksa tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasıyla ilişkin bir şey değil. Tamamıyla bu konu çerçevesinde bir tartışma noktasında tartışmanın doğru zeminde yapılması için, yapılmış bir öneridir. Her hangi bir çalışma yok.”
“Ne zaman yasaklandı”
- Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması, 30 Kasım 1925’te kabul edilip, 13 Aralık 1925’te yürürlüğe girdi. Konya milletvekili Refik Koraltan ve beş arkadaşının önerisiyle meclise sunulan kanun teklifiyle tekke ve zaviyeler kapatılarak, şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, muskacılık gibi eylem, unvan ve sıfatlara yasak getirildi. Yasa ile Türkiye içinde padişahlara ait veya bir tarikata çıkar sağlamaya yönelik tüm türbeler kapatılarak, türbedarlıklar da kaldırıldı. Tekke ve zaviyelerin kapatılması, 1982’de ise “İnkılap Kanunları” çerçevesinde iptal edilemeyecek kanun maddeleri arasında kabul edilerek koruma altına alındı.”