TBMM'de 23 Nisan özel oturumunda gerginlik!
TBMM'de 23 Nisan özel oturumu Meclis Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında başladı. Meclis'teki özel oturumda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan izleyici olarak yer aldı.
MECLİS'TE YENİ SİSTEM TARTIŞMASI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında yeni anayasa sistemi ile gelen cumhurbaşkanına vekalet sistemini eleştirmesinin ardından Meclis'te tartışma çıktı.
Kahraman, Kılıçdaroğlu'na "Ben kuvvetler ayrılığının demokrasinin ana prensibi olduğuna inanırım. Bu sıralarda bakanlarımız oturuyor, hepsi seçimle mi geliyor. Benim naciz kanaatim bu." dedi.
Bu konuda Meclis Başkanı İsmail Kahraman, söz isteyen Başbakan Binali Yıldırım'ı kürüye çağırdı. Binali Yıldırım, "Böyle bir tartışmanın içinde olmayı arzu etmezdim. Ancak doğruların bilinmesi adına söz aldım. Sayın genel başkan, cumhurbaşkanına, başkan yardımcısına vekalet etmesini demokratik bulmadığını ifade ediyor. Bu hali hazırda bizim anayasamızda da mevcuttur. Sayın Numan Kurtulmuş, başbakan yardımcısı olarak tayin edildiğinde milletvekili değil ve başbakana vekalet etti." diye konuştu.
Özel oturumun açılışında TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genel Kurul'da şu açıklamalarda bulundu:
"Meclisimiz gazi Meclis'tir. Dünyada başka bir parlamento böyle bir ünvana layık görülmemiştir. Bu dönemde Meclisimiz ikinci defa gazilik ünvanını hak etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti büyük bir medeniyetin varisidir. İnancım odur ki ümidini bizlere bağlayanlara hayal kırıklığı yaratmayız. Nice badireler atlattık. Bir cihan devletinin varisiyiz."
Kahraman, konuşmasının ardından sözü Başbakan Binali Yıldırım'a verdi.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM:
"Milli iradenin tecelli ettiği TBMM'nin açılışının 97. yıldönümü vesilesiyle hepinizi sevgi ile saygı ile selamlıyorum. Aziz milletimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı bütün kalbimle kutluyorum. Bu güzel günün mübarek Miraç gecesine denk gelmesi de bizi ayrıca memnun etmiştir.
En son gerçekleştirilen anayasa değişikliği Meclis tarafından görüşülmüş ve nihayet halk oylaması ile millete götürülmüştür. Millet kararını vermiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önümüzdeki seçimlerden itibaren devreye girmesi kararlaştırılmıştır. Aynı zamanda yeni değişiklikle birlikte yüce Meclis daha da güçlenmiştir. Cumhuriyeti bize emanet eden ve bağımsızlığımız için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimizi, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm gazilerimizi rahmetle anıyoruz."
Başbakan Yıldırım'ın ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU:
Mustafa Kemal Atatürk için 23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktası. Hepimizi çatısı altında toplayan bu gazi Meclis, Türkiye milli tarihinin bir başlangıcıdır. 23 Nisan 1920'nin çocuklara armağan edilmesi, cumhuriyetimizin de bir çocuk kadar temiz ve yalın kalacağına işaret eder. Milli mücadeleyi yönetmesi nedeniyle dünyada gazi ünvanına sahip tek meclis olan TBMM, kurulduğu günden itibaren hükümetin denetlenmesi görevini daima sürdürdü.
En zor durumda bile TBMM görevini yapmış, kimse 'Gensoruyu neden soruyorsunuz?' diye sormamıştır. Milletvekillerinin bu gensoru yoluyla denetim yetkilerini kullanmaları sorun edilmemiş, ayak bağı olarak kabul edilmemiştir. YSK tarafından meşruiyeti tartışmalı hale getirilen mühürsüz seçimle bizler bir bakana soruyu soramayacağız. Yaratılan bu acı tabloyu vicdanı sızlayan herkesin iyi duymasını isterim.
Bu bağlamda milli mücadelenin hemen sonrasında müzakerelerine başlanan yeni anayasa tartışmalarını da hatırlatmakta fayda görüyorum.
1924 yılında. Cumhurbaşkanı gerekçesini millete ve devlete belirtmek şartıyla Meclis'i feshedebilir denir. Buna rağmen fesih yetkisine karşı çıkmışlardır.
"HİÇBİR MAKAM, MEVKİ TBMM'Yİ FESHEDEMEZ, NOKTA"
Rahatsız olduğunuzu biliyorum, milli irade milli irade diyorsunuz. Milli irade varsa burada tecelli etmiştir. Hiçbir makam, mevki TBMM'yi feshedemez, nokta.
Sayın Başkan ben bu Meclis'in itibarını korumak zorundayım. Ben milli iradeye saygı göstermek zorundayım.
Tarih böyleyken TBMM köklü geçmişine sahip çıkmak yerine Meclis'i fesih yetkisinin 1 kişiye verilmesini istemiştir. Bu anlayış milli iradenin reddidir. Tarih asla unutmayacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanı yurt dışına çıktığında ona vekillik ediyorsunuz. Aynı zamanda tüm parti gruplarına karşı da tarafsızlığınızı korumak zorundasınız. Yeni tek adam rejiminde siz sayın cumhurbaşkanına vekalet edemeyeceksiniz. Vekaleti seçimle gelen değil, atama ile gelen başkan yardımcısı yapacaktır. Bu durum darbe dönemlerine uygun bir uygulamadır.
Devlet yönetiminde liyakat değil, keyfi yönetim anlayışının egemen olmasının yolu açılmıştır. Bugün TBMM, büyük bir itibar kaybına uğramıştır, yetkileri alınmıştır. YSK dahi, TBMM'nin çıkardığı kanuna uymamayı kural edinmekte, kanunsuzluğu kural edinmektedir.
Yüzde 10 seçim barajı milli egemenliği hiçe sayan, yurttaşların tercihlerini görmezden gelerek temsiliyet hakları çalan, çarpık bir zihniyetin ürünüdür. Bu düzenlemeyi savunanların darbecilerle aynı paralelde olduklarını da unutmamak gerekir.
Ben Türkiye'yi seçimle gelenlerin yönetmesini isterim. Seçimle gelen bir kişinin yerine yine seçimle gelen birinin devleti idare etmesini isterim. Ancak ve ancak darbe dönemlerinde seçimle gelmeyenler Türkiye'yi yönetmiştir. Bir gün bile olsa, bir saat bile olsa, bir dakika bile olsa, bir saniye bile olsa, seçimle gelmeyenlerin ülkeyi yönetmesi demokratik değildir, nokta.