Tankların yürüdüğünü sonradan öğrendim

Verilen öğle arasının ardından Karadayı’nın çapraz sorgusuna geçildi. Önce ayakta olan Karadayı, ağrılarının başlaması nedeniyle soruları oturarak cevaplandırmaya devam etti. Savcı Kemal Çetin, soru sormadan önce “Hastalığınızdan dolayı acil şifalar diliyorum. Amacımız davanın yürümesi sizi rahatsız etmek değil” dedi. Karadayı sorulan sorulara şu yanıtları verdi:

- GÖLCÜK TATBİKATTI: Gölcük’te yapılan toplantı, Harp tatbikatıydı. Tatbikat olur komutanlar bir araya gelir. İhtiyaçlar bana bildirilir. Sırf irtica konusunu konuşmak için toplanılmadı. Ben orada kesinlikle bu konuda konuşmadım. Tatbikata Çevik Bir’in geldiğini de hatırlamıyorum. Kendileri burada soralım. (Karadayı Bir’e “Sen geldin mi?” diye sordu. Bir “Geldim” dedi.)

- BÇG’DEN HABERİM YOK: MGK toplantısından sonra BÇG’nin kurulmasıyla ilgili Güven Erkaya ile konuşmadık. BÇG’nin kurulmasıyla ilgili talepte bulunulmadı. BÇG’nin kurulmasıyla ilgili detaylı bilgi sahibi değilim. BÇG’nin vereceği brifinglerle ilgili değerlendirme toplantısı yapılmadı.

O dönemde Mesut Yılmaz’a “kumarbaz” demedim, bunlar hayali ifadelerdir.

- TANKLARDAN HABERİM YOK: Sincan’da yürütülen tanklardan haberdar değildim. Hikmet Köksal ile bu konu hakkında konuşmadık. Bu bir eğitim tatbikatıydı. Benim kesinlikle haberim yoktu. Daha sonra sorduğumda yol çalışması nedeniyle Sincan’dan geçtiğini öğrendim. Bu öyle bir tesadüf oldu ki yoruma açık bir tesadüf. Bazı basın organları değişik yorumladı.

- YÖK’E YAZI YAZMADIM: YÖK Başkanı Kemal Gürüz’e türbanlı öğrencilerle ilgili yazı yazmadım. Bu yazıyı asla kabul etmiyorum. Bu belgede benim imzam yok. Belgeyi kim yazdıysa ona sorun.

‘2004 MGK’sı 28 Şubat’la aynı’

Karadayı, Taraf gazetesinde yayımlanan 2004 tarihli MGK kararlarıyla ilgili, “15 Ağustos 2004 tarihli MGK kararları, hükümetin tıpkı 28 Şubat kararlarında olduğu gibi bu kararları uyguladığı, belgeleriyle ortaya konmuştur. Yani, 1997 yılındaki kararların aynısını MGK almaya devam etmiştir. Böylece bu davanın temelinden yanlışlığı ortaya çıkmıştır” dedi.

‘17 yıl geçti, bu hayali darbe’

Karadayı, 28 Şubat’ın hayali bir darbe olduğunu söyledi: “İrticai olaylar da terör ve bölücülük gibi iç tehdit kavramı içinde kabul edilerek, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yer aldı. Dolayısıyla bu belge devletin tüm kurum ve sorumlularını ilgilendirir. Aradan 17 yıl geçti. Pek çok şey unutuldu. Hayali bir darbe olgusu yaratılarak, yıllar sonra aleyhimizdeki bu haksız ve inandırıcılıktan tamamıyla uzak davanın açılması meşru gösterilmeye çalışıldı.”