Tam kapanma ne zaman bitecek, uzatılacak mı? 17 günlük tam kapanma 1 hafta daha uzatıldı mı, yasaklar gelecek mi?
Koronavirüsle mücadele kapsamında 29 Nisan'da başlayan tam kapanma süreci 17 Mayıs'a kadar devam edecek. Vatandaşlar tam kapanma sürecinin devam edip etmeyeceğini merak ederken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında merak edilen soruya yanıt verdi. Peki, tam kapanma uzayacak mı? İşte Bakan Soylu'nun yaptığı açıklamalardan önemli satır başları…
Tam kapanma sürecinin akıbeti merak edilirken, konuyla ilgili yeni bir açıklama geldi. Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı. Tabloya göre, Türkiye'de son 24 saatte 253 bin 382 Kovid-19 testi yapıldı, 22 bin 388 kişinin testi pozitif çıktı, 304 kişi yaşamını yitirdi, hasta sayısı 2 bin 401 oldu. Son 24 saatte 37 bin 298 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 4 milyon 626 bin 799'a yükseldi. Test sayısı 48 milyon 712 bin 606'ya ulaştı, vaka sayısı 4 milyon 977 bin 982, vefat sayısı 42 bin 187, ağır hasta sayısı 3 bin 378 oldu. Tablo paylaşırken vatandaşın aklında ise tek soru; tam kapanma 19 Mayıs'a kadar uzatılacak mı? İşte koronavirüs salgınıyla ilgili son dakika gelişmesinin tüm detayları...
TAM KAPANMA UZATILACAK MI?
Aldığımız 4 ana paradigmamız devam ediyor. Derdimiz şu, önümüzde Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı var. İnsanların virüsü birbirine geçirebilecekleri çok riskli bir dönem yaz dönemi. Tarım için çok önemli bir dönemdeyiz. Tarımı devam ettirmemiz lazım. İhracat rakamlarımız yükseliyor, bunu devam ettirmeliyiz. Ayrıca turizm dönemine giriyoruz. Esnaftan tutun tüm hizmet sektörü çok büyük fedakarlık ortaya koyuyor. Halkımız büyük bir fedakarlık ortaya koyuyor bu anlamda müteşekkiriz.
Tam kapanmanın etkilerini bugünden itibaren göreceğiz. Rakamların 22 bin civarına düşmesi, doğru gittiğimizin bir göstergesidir. Halkımız büyük bir fedakarlık ortaya koyuyor bu anlamda müteşekkiriz. Halkımız da bu süreçte yalnız bırakılmadı. Vefa Sosyal Destek grubu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız gereken yardımları yaptı.
Bizim 19 Mayıs ile ilgili bir değerlendirmemiz yok, tabii bugün itibarıyla. Biz hükümet olarak şunu görmek istiyoruz; uykusuzluktan gözlerim acıyor arkadaşlarımız işlerini çok iyi yapabilsin diye. Yüzlerce binlerce taleple karşı karşıyayız. Biz mümkün olduğunca bu işi bitirelim, bir daha bu işlerle karşılaşmayalım düşüncesi içindeyiz.
"TAM KAPANMANIN ETKİLERİNİ BUGÜNDEN İTİBAREN GÖRECEĞİZ"
17 Mayıs'ta elde edeceğimiz rakamlar, o gün kabinenin ve Bilim Kurulu'nun alacağı kararlarla yolumuzu belirleyeceğiz. Tekrar kayıplarımız olmasın diye hep beraber büyük bir fedakarlığı ortaya koyacağız. Sağlık Bakanımız da bir açıklama yaptı Sinovac ile 100 milyon anlaşma yapıldığını söyledi, bir taraftan Biontech var, bir taraftan Rusya'nın aşısı var. Türkiye aşı anlamda elinden gelen bütün gayreti ortaya koyuyor.
MARKETLERDEKİ ÜRÜN SATIŞINA DÜZENLEME
Esnaf diyor ki 'ben kapandım, fedakarlık yapıyorum. Elektronik eşya, hırdavat, giysi, bahçe malzemesi satılamasın.' Onu da anlamak lazım, toplumdaki bu fedakarlığı dağıtmak gerekiyor. Biz milletimizden gelen talepleri dinleyerek, adım atıyoruz. Bir taraftan vatandaşın istediğiyle onu buluşturmamız temel sorumluluğumuz diğer taraftan 'sen kapanırsan iyi olacak' dediğimiz insanlarımıza da 'bak senin temel haklarını gözetiyoruz' demek zorundayız. İkisini dengelemek zorundayız, bunun için marketçileri çağırdık, durumu anlattık, onlarda dediler ki 'Haklısınız.' Ancak bakkallar açık, 'Perşembe akşamına kadar bu ihtiyaçlarınızı alabilirsiniz' diyerek süre verdik
ALKOL SATIŞI YASAĞI TARTIŞMASI
Alkol meselesi kendiliğinden çıkmış bir iş değil. Biz yaklaşık iki ay gibi bir süre Avrupa'yı hep takip ettik. Onlar bizden biraz daha önce oldular. Biz biraz da onları takip ederek, nasıl kapanıyorlar, nasıl adım atıyorlar, hangi tedbirleri alıyorlar... Bütün bunlar bizim için örnek oldu, öğretici oldu. Bunu açıklıkla söylemek gerekir. Kendi tecrübelerimizle bunları pekiştirdik. İstişarelerimizi yaptık ve bir kendimize yol haritası belirledik.
Aralık itibarıyla marketlerde cumartesi pazar yani kısıtlama günlerinde alkol yasağı başladı. O dönemde de yaptılar bu araştırmayı. Vatandaşımızın yüzde 75'i hem kapanma hem de yılbaşı gecesi ile ilgili, 'evet buna ihtiyaç var bunu normal görüyorum' dedi. Şimdi yüzde 78'i 'normal görüyorum' dedi.' Bu fedakarlığı hep birlikte ortaya koyuyoruz.
AŞI PASAPORTU
CİHAT ASLAN İstanbul - Araştırma iki ayrı çalışmadan derlendi. 26 Mart-9 Nisan tarihlerinde 21 bin kişiyle gerçekleştirilen ilk araştırmanın sonuçlarına göre, her 4 kişiden 3’ü ülkelerine giriş için aşı pasaportunun gerekli olduğunu belirtti, bu pasaportla seyahat ve etkinliklerin daha güvenli olacağını ifade etti.
Araştırmada “Ülkeye giren tüm yolcuların bir aşı pasaportuna sahip olması gerekir mi?” sorusuna “Evet” yanıtı verenlerin oranı global ölçekte yüzde 78 oldu. Ülkeler bazında bakıldığında ise Malezya’da oran yüzde 92, Peru’da yüzde 90, Macaristan’da yüzde 52, Polonya’da yüzde 58, Türkiye’de yüzde 84, İtalya’da yüzde 79, İspanya’da yüzde 77, Japonya’da yüzde 74, Fransa yüzde 70, Rusya yüzde 59 oldu.
Aşı pasaportunun seyahat dışında büyük etkinlikleri güvenli hale getireceğini düşünenlerin oranı küresel ölçekte yüzde 73’ü buldu. Ülkeler bazında ise Çin ve Arjantin yüzde 84, Malezya yüzde 82, Hindistan yüzde 82, Türkiye yüzde 77, İtalya yüzde 76, İspanya yüzde 75, Almanya yüzde 67, Fransa yüzde 65, Rusya yüzde 53, Macaristan yüzde 52’de kaldı.
IPSOS’un 12 ülkeden 15 bini aşkın kişi ile 8-11 Nisan tarihlerinde gerçekleştirdiği araştırmada ise “Konser salonları, halka açık etkinlikler, stadyumlara sadece aşı olanlar katılmalıdır” sorusuna her 10 kişiden sadece 4’ü “Evet” yanıtı verdi.
Bu soruya Türkiye’deki katılımcıların yüzde 78’i “Evet” yanıtı verdi. Ankete katılan her 3 yetişkinden 2’si, aşı pasaportlarının ülkelerinde yıl sonuna kadar yaygın olarak kullanılacağı görüşünde olduğunu belirtti. Global ortalamada yüzde 55 oran ile tüm ülkelerde bulunan mağaza, restoran ve ofislere erişimde ‘Aşı pasaportu kesinlikle gerekli’ görüşüne her 4 kişiden 1’i katılıyor.
TOPLUMLAR GÜVENLİ SEYAHAT İSTİYOR
Araştırma sonuçlarını değerlendiren IPSOS Türkiye CEO’su Sidar Gedik, yaşamsal olarak her yönüyle ağır ilerleyen pandemi döneminde bir kişinin aşı olup olmadığı, koronavirüs taşıyıp taşımadığı, en son ne zaman test olduğu gibi bilgilerin kaydedildiği uygulamaların halkın daha güvenli hareket etmesini sağlayarak, ekonomiyi canlandırmak için çıkış yollarından biri olarak görüldüğünü söyledi.
Türkiye’de toparlanmanın bir yıldan uzun süreceğini düşünenlerin oranının yüzde 56 olduğuna dikkat çeken Gedik, şunları dedi: “Ipsos’un Dünya Ekonomik Forum için gerçekleştirdiği global verilere baktığımızda her 3 kişiden yaklaşık 2’si kamu alanlarına girişte de aşı pasaportunun gerekli tutulması yönünde görüş belirtiyor ve bu uygulamanın ülkelerinde geniş kapsamda yer bulmasını bekliyor.
Kapanmaların, kısıtlamaların ardından içinde bulunduğumuz mevsimler gereği seyahatler artacağından, güvenli ortamların tercih edilmesi yönünden aşı pasaportu uygulamasını başlatacak ülkeler olacaktır demek yanlış olmaz.”
2. DOZ YAPTIRANLAR 10 MİLYONU GEÇTİ
Sağlık Bakanlığı’nın iller bazında yapılan aşı uygulamalarını gösteren haritaya göre, Türkiye’de bir doz aşı uygulanan kişi sayısı 14 milyon 361 bin 812’ye, iki doz aşı uygulanan kişi sayısı 10 milyon 20 bin 915’e ulaştı. Türkiye genelinde aşılanan kişi sayısı da böylelikle 24 milyon 353 bin 656’yı buldu
4 milyon kişiye birinci doz aşının yapıldığı İstanbul’da, iki doz aşıyı birden olanların sayısı 1 milyon 583 bin 84 olarak belirlendi.
İki doz aşıyı birden olanların sayısı Ankara’da 799 bin 415, İzmir’de 677 bin 800, Diyarbakır’da 89 bin 434 olarak kaydedildi. Aşılama programı çerçevesinde bugüne kadar Çin’den getirilen Sinovac ve Almanya’dan getirilen Pfizer/Biontech aşışı kullanıldı. 100 milyon doz Sinovac, 90 milyon doz Biontech ve 50 milyon doz Rus Sputnik V olmak üzere toplam 240 milyon doz aşının temini için anlaşma yapan Sağlık Bakanlığı, Sputnik V aşısının ilk partisinin bu ay içinde Türkiye’ye ulaşmasını bekliyor.
MERT İNAN İstanbul - Kovid-19 salgınına karşı Çin’de geliştirilen ve Türkiye’de milyonlarca doz uygulanan Çin menşeili Sinovac aşısının etkinliğine yönelik yeni araştırma verileri ortaya çıktı. Daha önce söz konusu inaktif aşının semptomatik enfeksiyonların önlenmesine yönelik koruyuculuk oranı Brezilya’da yüzde 50.4 olarak ölçülmüş, Türkiye’de yapılan ölçümlerde Sinovac aşısının etkililiğinin yüzde 83.5 ve hastaneye yatışı engelleme oranı yüzde 100 olarak tespit edilmiş ancak buna rağmen “Sinovac güvenli mi?” tartışmaları yaşanmıştı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) aşılarla ilgili verileri inceleyip, tavsiyelerde bulunan Stratejik Aşı Uzmanlar Grubu (SAGE) tarafından hazırlanan son kapsamlı raporda ise 14 gün arayla 2 doz yapılan aşının Kovid-19 yakalanmayı yüzde 67 önlediği, yoğun bakıma yatışı yüzde 89, hastaneye yatışı yüzde 85, ölümleri ise yüzde 80 engellediği ortaya konulurken, uzmanlar oranları tatmin edici buldu.
'ŞİLİ VERİLERİ ÖNEMLİ'
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez, Sinovac’ın güçlü bir aşı olduğuna işaret ederek “DSÖ raporunda aşının hastaneye yatışı yüzde 85, yoğun bakım riskini yüzde 89, ölümü de yüzde 80 önlediğini ortaya koyuyor.
Bu veriler Sinovac’ın güçlü bir aşı olduğunu gösterir. Aşılama başlamadan önce neredeyse her gün birkaç sağlık çalışanı yaşamını yitiriyordu. Bu ölümler kesildi. Birkaç meslektaşımız vefat etti ancak bu kişiler de ya henüz aşı olmayanlar veya iki doz arasındaki sürede yaşamını yitirenler” dedi.
DSÖ ve Avrupa İlaç Kurumu’nun onaylaması durumunda Sinovac’ın aşı pasaportuna dahil edilecek koruyuculardan biri olacağını da dile getiren Prof. Dr. Sönmez şunları dedi:
“Bu durumda farklı ülkelerden siparişler alınacak ve Çin menşeili aşının aşı tedariğinde sıkıntılar artacaktır. Ortaya çıkan veriler ‘Çin aşısı güvensiz’ şeklindeki söylemlerini de boşa çıkartıyor. Şili’den alınan veriler ve tablo çok önemli.
Bu ülkedeki veriler Türkiye açısından laboratuvar işlevi görüyor. 18 milyon nüfuslu ülkede, nüfusun yüzde 35.5’i Sinovac ile aşılanmış durumda. Şili Sağlık Bakanlığı verilerine göre aşılanan 70 yaş üzeri grupta yoğun bakım ve ölüm tablosu bıçak gibi kesilmiş durumda. Aşılanmayan yaş grubunda ise ölüm ve yoğun bakım yatışlarında artış var.”
İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Osman Erk de DSÖ’nün açıkladığı verilerin son derece sevindirici ve olumlu olduğunu söyledi. “Sinovac aşısının yüzde 67’lik koruyuculuğu saptandı. Bu oran söz konusu aşının iyi ve etkili olduğunu gösterir” dedi ve devamında şu bilgileri verdi:
“Bahsi geçen oran semptomatik hastalıktan koruyuculuk. Hastaneye yatma, yoğun bakım ve ölümleri önlemede ise yüzde 85’lik koruyuculuk söz konusu. İnsanları umutsuzluğa sürüklemenin anlamı yok.
İki dozunu olmuş aradan 15 gün geçmiş kişiler, tedbirleri elden bırakmaz, maske, mesafeye uyarsa ağır hastalık tablosuyla karşılaşmaz. Aşılar üzerine olumsuz algı yaratanlara kulak asılmamalı.”