Takipsizlik kararına aileden itiraz!
'Tatil rezervasyonu yaptırmıştı...'
Eski OHAL Valisi Kozakçıoğlu soruşturmasında savcılığın takipsizlik kararı vermesine, ailesinden itiraz geldi. Kızı Faika Kozakçıoğlu, “Tatil rezervasyonu yaptıran biri nasıl intihar eder?” diye sordu...
23 Mayıs’da evinde ölü bulunan eski İstanbul ve OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun soruşturmasında savcılık, olay yeri inceleme, adli tıp, ekspertiz ve kriminal raporlardan oluşan delillere dayanarak, ölümün intihardan kaynaklandığının belirlendiği gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Ancak Kozakçıoğlu ailesinden bu karara itiraz geldi. Telefonla ulaştığımız Hayri Kozakçıoğlu’nun kızı Faika Kozakçıoğlu, babasının intihar etmediğini iddia etti. İşte Faika Hanım’ın gözyaşları içinde anlattığı iddiaları:
‘Kanser değildi’
“Savcılık ve Adli Tıp Kurumu’ndan bize gönderilen resmi bir yazı olmadı. Resmi kurumlardan telefon da almadık. Oysa, ailesi olarak bize bilgi verilmesi gerekirdi. Avukatımız aracılığı ile hukuki girişimlere devam edeceğiz. Babam sağlıklı biriydi. Düzenli olarak Acıbadem Hastanesi’nde kontrollere gidiyordu. Kalbinde sorun yoktu. Kanser hastası da değildi. Babamın fiziki ve ruhsal rahatsızlığı da bulunmuyordu. Sadece tansiyon ilacı kullanıyordu. Ölümünün ardından çok sayıda faks ve mail aldık. Herkes yaşanan ölümün intihar olamayacağını söylüyor.”
‘Biz araştıracağız’
“Avukatımız konuyla ilgili araştırma, inceleme ve hukuki başvurulara devam edecek. Aile olarak bu olayın araştırılmaya devam etmesini istiyoruz. Gerekli inceleme ve araştırmalar yapıldıktan sonra daha net açıklamalar yapabileceğiz. Babamın ölüm olayıyla ilgili olarak biraz daha beklememiz gerekiyor. Elde edeceğimiz her bilgiyi kamuoyu ile paylaşacağız.”
‘Bizden saklamazdı’
“Annem, babamın sonra kimseyle görüşmek istemiyor. Dışarı bile çıkmıyor. Ziyaretine gelen çok insan var. Hepimiz şoktayız. Üzüntümüz geçmiş değil. Babamın, fiziki veya ruhsal sorunu olsa bizden saklamazdı. Ablam ve eniştem doktor. Ruhsal sorun olsa anlaşılırdı.”
‘Ofis kiralayacaktık’
“Kozakçıoğlu kardeşler olarak ölüm olayından 10 gün önce Levent civarında ofis bakıyorduk. Ben, elektrik mühendisiyim. Ancak kardeşler olarak sağlık ve iş güvenliği alanında ortak ofis projemiz vardı. Hatta yer de beğenmiştik. 24-25 Mayıs gibi kontrat yapacaktık. Babamız başımızda duracak, ofise gidip gelerek zaman geçirecekti.”
‘Kuaförden randevu almış’
“Babamın 30 yıldır gittiği bir kuaförü vardı. Ölüm tarihinden 2 gün sonrası için randevu almış. Saçını kestirmeye gidecekti Kuaförden randevu alan biri neden intihar etmek istesin.”
‘PKK tehdit ediyordu’
“Hayri Kozakçıoğlu, PKK’dan devamlı tehdit alıyordu. Evde koruma bulundurmuyordu. Dışarı çıktığında şahsi korumayla geziyordu. Ölümünden bir gün önce, babam, annem ve erkek kardeşim Fransa’ya tatil rezervasyonu yaptırmıştı. İntihar etmeyi düşünen bir insan neden tatil rezervasyonu yaptırsın.”
‘Babam yalnız bir adam değildi’
“Çekirdek bir aileyiz. Her pazar birlikte kahvaltı ederdik. Kardeşler olarak her birimiz günde birkaç kez anne ve babamızı arardık. Bayram ve yılbaşı gibi günlerde hep birlikte oluyorduk. Hafta içi görüşür, yemek yer, sohbet ederdik. Babam tek başına kalmış yalnız bir adam değildi.”
PROF. DR. SEVİL ATASOY:
Vicdanları rahatsız eder
Savcının takipsizlik kararı vermesinin ardından açıklama yapan Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, aile ile görüştüğünü söyledi: “Vefatının ertesi sabahı ailenin isteği üzerine kendilerini evlerinde ziyaret ettim. Bana olayın öncesindeki haftalardan başlayarak duygu, düşünce ve davranışlarını aktardılar. Hatta ileriye yönelik yaptığı planları ve bu yöndeki girişimlerini paylaştılar.”
‘Telefonları alınmadı’
“Adli Tıp Kurumu raporundaki sonuç ve soruşturma bulguları intihar etmiş olduğunu gösterse de önemli olan neden intihar ettiğidir. En son kiminle yüzyüze ya da telefonla görüştüğü herhangi bir not ya da mektup alıp almadığı gibi konular aydınlatılıp toplumla paylaşılmadığı sürece takipsizlik kararı alınması benim ki gibi bir çok vicdanı rahatsız edecektir. Örneğin ziyaretim sırasında aileye yönelttiğim bazı sorular üzerine olay yeri inceleme biriminin ve eve gelen savcının Kozakçıoğlu’nun telefonlarını almadığını telefon defterlerini incelemediğini öğrendim. Buna göre savcı ölümün nasıl gerçekleştiğinin yani kaza cinayet ya da intihar mı olduğunun cevabını arıyordu. Yani neden sorusu onu pek ilgilendirmemiş olsa gerek.”