Tahşiye’deki ihbar Ergenekon’daki gibi
22.09.2015 - 23:10 | | ELİF ALTIN / VATAN İSTİHBARAT
Tahşiyeciler grubuna yönelik kumpas iddialarıyla ilgili hazırlanan iddianamede, savcılık ihbar metniyle Ergenekon davasındaki ihbar metninin benzerliğine dikkat çekti. İhbar mektubundaki bilgiler, emniyetin elindeki bilgilerle aynı.
Tahşiyeciler grubuna yönelik kumpas iddialarına ilişkin hazırlanan iddianamede bir numaralı şüpheli Fethullah Gülen’in ‘silahlı örgüt kurmak ve yönetmek, resmi belgede sahtecilik, iftira’ suçundan 19 yıldan 34 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede Hidayet Karaca, Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında bulunduğu 32 şüphelinin ise, “silahlı örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik ve iftira” suçlarından 25 yıl 6’şar ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İhbar mektubu
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame henüz kabul edilmedi. İddianamede, Tahşiye gruba yönelik yapılan ihbar metniyle Ergenekon davasındaki ihbar metninin benzerliğine dikkat çekildi. İhbar mektubundaki bilgilerin, emniyetin elindeki bilgilerle aynı olduğunun vurgulandığı iddianamede, bu ihbar mektubunun kim tarafından gönderildiğine ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadığının altı çizildi. İddianamede, ihbar mektubunun içeriğindeki bilgilerin soruşturma dosyasındaki ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde bilgilerden faydalanılarak hazırlanıldığı anlatıldı.
Sayın savcım ile başlıyor
İddianamede benzerliklere şöyle vurgu yapıldı; “Gönderilen bu mektubun yazı stili olarak daha öncesinde Ergenekon soruşturmasında gönderilen mektup ile ve yine paralel yapının yapmış olduğu eylem ve işlemlerden olduğu anlaşılan askeri görevlilere yönelik kumpası konu edinen 2014/151025 no’lu soruşturmamızda mevcut olan “sayın savcım” başlığı ile yazılıp gönderilen soruşturma başlatmaya yönelik mektuptaki yazı ile aynı yazı stilinde yazıldığı gibi yine aynı ifade ve anlatım tarzında olduğu belirlenmiştir.”
Ergenekon, Balyoz gibi olmasın!
İddianamede savcı, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi davalara göndermede bulundu. Savcılık, ‘Örgütün tüm eylem ve işlemlerinin aynı dosya üzerinden soruşturulmasının daha öncesindeki Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk yargılamalarında olduğu gibi karışıklığa ve belirsizliğe yol açabileceği’ uyarısında bulundu. Yargılamaların birleştirildikten sonra Gülen’in iadesinin istenmesi gerektiğini belirtti. Gülen yapılanmasının ‘devlet mekanizmasını tümüyle ele geçirmeyi amaçladığı’nın belirtildiği iddianamede, “Gülen yapılanmasının 40 yılı aşkın süreçte amaçlarını gerçekleştirmek için geldiği aşama dikkate alındığında, tüm yönlerinin ve gerçekleştirdiği eylemlerinin irdelenmesinin mümkün olmadığı’ belirtildi.
38 kişi tutuklanmıştı
14 Aralık operasyonu çerçevesinde gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın aralarında bulunduğu şüphelilere yönelik soruşturmada, bu kişiler 2009-2010 yıllarında yürütülen ‘Tahşiyeciler grubuna yönelik’ soruşturmada ‘sahte delil üretmekle’ suçlanıyor. 22 Ocak 2010’da yapılan operasyonla, 132 kişi gözaltına alınırken 38 kişi tutuklandı. Tahşiyecilerin lideri 66 yaşındaki Mehmet Doğan, 17 ay tutuklu kaldıktan sonra mahkemede, “66 yaşındayım ve gözümde yüzde 90 oranında görme kaybı var. Ayrıca MS hastasıyım başkasının yardımı olmadan hareket dahi edemem. Şimdiye kadar örgüt kurmadım da 66 yaşından sonra mı örgüt kuracağım” diye savunma yaptıktan sonra tahliye edildi.
Haberin Devamı