Yargıtay, otobüste bir kadını taciz eden sanığın; 10 ay boyunca tren, otobüs, uçak, dolmuş ve metrobüs gibi toplu taşıma araçlarına binmesini yasaklayan yerel mahkemenin kararını bozdu. Yüksek Mahkeme gerekçesinde, "Bu yaptırım Anayasa'da yer alan seyahat özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte" denildi.
OTOBÜSTE TACİZ
Yargıtay'ın kararına konu olay geçen yıl İzmir'de yaşandı. H.A. belediye otobüsünde önünde bulunan S.B.'yi taciz etti. S.B.'nin çığlık atması üzerine H.A. otobüste bulunanlar tarafından polise teslim edildi. H.A. hakkında, 'cinsel taciz' davası açıldı.
"10 AY OTOBÜS YASAĞI"
İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarılan H.A., 'cinsel taciz' suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme H.A.'nın cezasını TCK'nın kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 50/1. maddesi uyarınca suçu otobüste işlediğini de dikkate alarak, "10 ay boyunca şehiriçi ve şehirlerarası toplu taşıma araçlarına binmeme" cezasına çevirdi.
Mahkeme kararında yasaklanan toplu taşıma araçlarını da sıraladı: "10 ay boyunca uçak, tren, metro,otobüs, metrobüs ve dolmuş ve benzeri toplu taşıma araçlarına binemez."
YARGITAY: "SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANAMAZ"
Sanık avukatı yerel mahkemenin bu kararını temyiz etti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yüksek Mahkeme'nin bozma gerekçesinde şöyle denildi:
"Cezanın sanığın 10 ay süreyle toplu taşıma araçlarına binmesinin yasaklanması şeklinde seçenek yaptırıma çevrilmesinin Anayasa'da yer alan seyahat özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte bulunması
nedeniyle kanuna aykırı olduğu gözetilmelidir."
TCK 50. MADDE
İşte TCK'nın 'Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar' başlıklı 50. maddesi:
(1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik
durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
a) Adlî para cezasına,
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir.(Fevzi ÇAKIR / GAZETE HABERTÜRK)
Haberin Devamı