Susurluk’ta son perde
Mehmet Ağar’ın Susurluk Davası’nda aldığı 5 yıl hapis cezasını Yargıtay onadı
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar’a ‘Susurluk Davası’nda verilen 5 yıl hapis cezasını oybirliğiyle onadı. Ağar, ‘Susurluk çetesi’ni yönetmekten 2 yıl hapis yatacak. Ağar, “Sevenlerimi mahcup edecek hiçbir davranışın içinde olmadık. Burada hizmet kusuru atfedilebilir fakat suç atfedilemez” dedi.
Susurluk’ta 3 Kasım 1996’da meydana gelen kazayla ortaya çıkan bazı kamu görevlilerinin karıştığı suçlarla ilgili davanın son perdesi Mehmet Ağar’ın aldığı 5 yıllık hapis cezasının onanması ile kapandı. Milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle uzun süre yargılanamayan Ağar’ın 5 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. “Silahlı çete kurmak ve yönetmek” suçundan yargılanan Ağar, 2 yıl cezaevinde yatacak.
Susurluk kazasının ardından İstanbul 6 Nolu DGM’de görülen davada İbrahim Şahin, Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Emre Ulu, Mustafa Altınok, Abdulgani Kızılkaya, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Korkut Eken çeşitli hapis cezalarına mahkum edildi. İstanbul DGM Başsavcılığı, 9 Şubat 1998 tarihli iddianamesi ile Mehmet Ağar hakkında, “suç işlemek amacıyla silahlı çete kurmak, gıyabi tutuklu Yaşar Öz ve Abdullah Çatlı’nın gizlenmesine yardım etmek ve görevi kötüye kullanmak” suçlarından dava açtı. Ağar, dokunulmazlığı nedeniyle 11 yıl yargılanamadı. 2007’de dokunulmazlığı kalkan Ağar 2008’de yargılanmaya başladı.
Ağar, 9 Şubat 2009’da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya gelerek sadece 55 dakika ifade verdi. Abdullah Çatlı’yı tanımadığını, Çatlı’dan çıkan ve imzasını taşıyan belgelerin sahte olduğunu ileri süren Ağar, “Bugünün şartlarıyla görev yaptığım şartlar arasında Himalaya dağları kadar fark var. 33 erin şehit edilmesinden sonra göreve getirildik ve cesaretle hizmetin içinde olduk” demişti. Çatlı’nın yerini yetkili mercilere haber vermemek, Yaşar Öz’e silah taşıma belgesi ve yeşil pasaport verilmesini sağlamak suçlamalarından 8 yıla kadar çıkabilecek hapis cezasından Rahşan Affı nedeniyle kurtulan Ağar, 5 yıl ceza aldı.
Ağar’ın suçları
Yargıtay’ın onadığı mahkeme kararında Ağar’a şu suçlamalar yöneltilmişti:
- Sahte resmi evrak ve ruhsatsız tabancayla yakalanan Yaşar Öz’ün serbest kalmasını sağlamak, sahte yeşil pasaport, silah taşıma ruhsatı ve belge düzenlemek.
- Abdullah Çatlı’ya sahte belgelerle silah ruhsatı ve yeşil pasaport verilmesinde referans olmak.
- Çatlı’nın gerçek kimliğini bilmesine rağmen, kendisini üst düzey bürokrat olarak gösterip, kanuni takibattan kurtarmak amacıyla belge tanzim etmek.
- Kumarhaneci Sami Hoştan’ın silah ruhsatı alması için referans yazmak.
- MİT’çi Tarık Ümit’in kaçırılması olayında ’Bizim tosunlar bana sormadan bir şey yapmazlar. İlgileneceğim’ demesine rağmen konuyla ilgilenmeyerek, çete üyelerini koruyup, kollamak.
- Kumarhaneci Ömer Lütfi Topal’ın öldürülmesinden sonra ihbar sonucu gözaltına alınan özel harekat polislerini kurtarmak için çete üyesi İbrahim Şahin’i İstanbul’a göndererek polisleri Ankara’ya getirtmek ve “suçla ilgili bilgi elde edilemediği” gerekçesiyle serbest bırakılmalarını sağlamak.
Mahkemenin kararında sanık polislerin “terörle mücadele adı altında yola çıkıp, bir süre sonra çıkarlarını gözeterek, her türlü yasa dışılığı meşru sayarak hareket ettikleri” belirtilmiş ve Ağar’a “suç işlemeye eğilimli” olduğu gerekçesiyle alt sınırın üstünde ceza verilmişti. Kararda “Ağar’ın, yasalardan kaynaklanan görev ve yetkilerini kötüye kullanmak suretiyle, Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı görevlerini icra ettiği süreç içinde kamu gücü ve nüfuzundan faydalandığı” belirtilmişti.
Cezaevine girecek
Yargıtay’ın kararı onamasının ardından Yargıtay Başsavcılığı, kararı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, mahkeme de Ankara İnfaz Savcılığı’na gönderecek. Savcılık, Ağar’a teslim olması için yazı gönderecek. Savcılığın, 3 yıldan fazla hapis cezası aldığı için doğrudan yakalama kararı çıkarma hakkı da bulunuyor. Ağar 10 gün içinde teslim olmazsa, hakkında yine yakalama kararı çıkacak.
‘Sevenlerimi mahcup edecek davranış içinde olmadık’
Susurluk Davası’nda ‘çete yöneticisi’ olmaktan aldığı 5 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından onanan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, dün saat 10.40’da Bodrum’dan İstanbul’a geldi. THY’ye ait bir uçakla gelen Mehmet Ağar, Atatürk Havalimanı VİP Salonu’nda gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. Mehmet Ağar, “Mesajlardan şimdi öğrendim. Bakacağız. Söyleyeceğim şudur: Sevenlerimi mahcup edecek hiçbir davranışın içinde hiçbir zaman olmadık. Burada hizmet kusuru atfedilebilir fakat suç atfedilemez. Bütün bunlar devletten gelmesine rağmen her türlü karara karşı her vatandaş ne yapmışsa ne icap ediyorsa biz de onu yapacağız. Bu kadar” dedi.
Ağar kendisi için bekletilen özel araçla evine gitti. Mehmet Ağar’ın Bodrum’dan beraberinde getirdiği bir büyük valiz ile iki küçük çanta kendisini karşılayan kişi tarafından aracın bagajına konuldu.
Aracına bindiği sırada Ağar, bir gazetecinin ”Nereye gidiyorsunuz?” sorusu üzerine de, ”İyi bir yere gitsem, seni de götürürüm” karşılığını verdi.
Özel Harekat Dairesi’ni kurdu
1951 doğumlu olan Mehmet Ağar, 1988’de Ankara, 1990’da da İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinde bulundu. 1992’de ise Erzurum Valiliği‘ne ve bir yıl sonra da Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atandı. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Özel Harekat Dairesi’nin kurulmasını ve PKK‘ye karşı polisin de kırsal alanda Jandarma ile birlikte operasyonlara katılmasını sağladığı için de “polisin genelkurmay başkanı” diye de anıldı. 1995 seçimlerinde DYP’den Elazığ milletvekili oldu. 1996’da 53. Hükümet’te Adalet Bakanı ve 54. Hükümet’te yani Refah-Yol Koalisyonu’nda İçişleri Bakanı olarak görev yaptı. 1999 seçimlerinde Elazığ’dan bağımsız milletvekili seçildi. 2002’de DYP’nin Genel Başkanı seçildi. 2007 seçimlerinde ise barajı geçemeyen partisinden istifa etti.