"Süryani, Ermeni ve Ezidiler bizi bağışlasın"
Mardin Büyükşehir Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürt halkının İslamiyet adına açık bir şekilde kullanıldığını söyledi Stockholm dışındaki Märsta semtinde moderatörlüğünü Feyyaz Kerimo’nun yaptığı panelde, Mardin Büyükşehir Eşbaşkanları Februniye Akyol ve Ahmet Türk’ün yanı sıra Sigtuna Belediyesi Başkanı Gun Eriksson, Belediye Meclisi Başkanı Lars Bryntesson, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo ve 1 yıldan bu yana Sigtuna’da misafir yazar olarak yaşamını sürdüren yayıncı Ragıp Zarakolu da konuşma yaptı.
ANF’den Murat Kuseyri’nin haberine göre, konuşmasında Asuri, Ermeni ve Ezidilerin Kürdistan’ın gerçek sahipleri olduklarını, Kürdistan’ın Kürtler kadar onların toprakları olduğunu vurgulayan Ahmet Türk, 1911 yılında İttihat ve Terakki Partisi’nin aldığı kararların tüm Cumhuriyet tarihi boyunca uygulandığını ve aynı anlayışın bugün hala sürmekte olduğunu ifade etti: “1914-15 yıllarında devletin bu kararları yerine getirilirken, gerçekleştirirken maalesef Kürt Halkı da İslamiyet adına açık bir şekilde kullanıldı. Dedelerimizin, babalarımızın o katliama katılmalarının acısını biz bugün torunları ve çocukları olarak yaşamaktayız. Asla ve asla bu kardeş halklarımıza çektirdiğimiz acıları unutmayacağız. Hiçbir zaman da unutmamak gerekir. Süryani, Ermeni Halklarından ve Ezidi kardeşlerimizden bizleri bağışlamalarını diliyoruz” şeklinde konuştu.
Ahmet Türk, 30 yıldan beri sürmekte olan Kürt özgürlük mücadelesinin yalnızca Kürtleri değil, tüm Ortadoğu haklarını özgürleştirme mücadelesi olduğunun altını çizdi.
'1915'teki soykırımla hâlâ yüzleşilemedi' Ragıp Zarakolu ise konuşmasında 1914 yılında yapılan tehcir, 1915 yılında yapılan soykırımla hala yüzleşilmediğine, soykırımın unutulan bir sayfası olan ‘cihatçılığın’ günümüzde yeniden gündeme geldiğine değindi. 1914 yılında Türkiye’de resmi bir “Cihat” kararı alındığını söyleyen Zarakolu, bu kararın Alman ve Türk militarizminin ortak kararı olduğu değerlendirmesinde bulundu.