İçişleri Bakanı Soylu, 102'nci Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'ne katıldı. Ankara'daki törende konuşan Bakan Soylu, Batı medyasında 'Türkiye yüzünü Doğu'ya mı çevirdi?' diye yorumlar yapıldığını belirterek, Türkiye'nin seçenekleri olan bir ülke olduğunu vurguladı. İçişleri Bakanı Soylu, "Türkiye, avantajları olan bir ülkedir. Türkiye, yüzünü ne yana çevirirse çevirsin fırsatları olan bir ülkedir. Enerji koridorlarının üzerinde yer alan, su havzalarının üzerinde yer alan, batısında gelişmiş bir medeniyet ama doğusunda da binlerce yıldır dostluk ve kardeşlik bağı olan kadim bir medeniyetin var olduğu ülkedir. Yani seçenekleri olan bir ülkedir. Bugün Türkiye'nin yönünü doğudan batıya çevirdiği tartışılıyor. Eğer batı dünyasının böyle bir sorgulaması veya endişesi varsa öncelikle bunu kendisinde aramalı ve sorgulamalıdır" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN İYİ NİYETİ BATI TARAFINDAN YARIM ASIRDIR SUİSTİMAL EDİLMEKTEDİR"
Avrupa Birliği'nin (AB) terörle mücadele ve Türkiye'nin üyelik süreciyle ilgili tutumunu eleştiren Bakan Soylu, şöyle konuştu: "Yarım asrı aşkın bir süredir AB müzakerelerini bir politik şantaj aracı olarak kullanırsa bir vize serbestisini bile sağlayamazsa Türkiye'nin yıllarca mücadele ettiği terör örgütüne çadırlar kurdurursan, Aylan bebek kıyaya vurduğunda telaşlanıp, '3 milyar Euro hemen vereceğim' dediğin göç sorunu için sonradan sırtını döner de sözünde durmazsan 15 Temmuz darbe girişiminden medet umarsan, DEAŞ'a karşı giriştiğimiz operasyonda bile askeri desteğini doğru dürüst ortaya koyamazsan hiç kusura bakma ama Türkiye, elbette ki seçeneklerini kullanmasını bilecektir. Türkiye'nin iyi niyeti Batı tarafından yarım asırdır suistimal edilmektedir. Bunu görmezden gelmemiz söz konusu değildir"
"TERÖR BUGÜN ARAÇSALLAŞTIRILMAKTADIR, TÜRKİYE'NİN BUNA İTİRAZI NETTİR"
Terörün politika aracı olarak görülmesinin yanlış olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Soylu, "Batı'nın bu yanlış tutumu terörün ekmeğine yağ sürmektedir. DEAŞ, PKK, YPG, KCK bunlar sadece Türkiye'nin derdi değildir. Terör herkesin derdidir. Türkiye, terörle mücadele yürütüyorsa buna bütün dünya destek olmalıdır. Ancak üzülerek görmekteyiz ki terör, bugün araçsallaştırılmaktadır. Politika aracı olarak görülmektedir. Bu yanlıştır. Türkiye'nin buna itirazı açık ve nettir" dedi.
"KAYMAKAMLAR MESLEĞİN ÇITASINI YÜKSELTTİ"
Hafta sonu Siirt ve Bitlis'e yaptığı ziyaretleri hatırlatan Soylu, Doğu ve Güneydoğu illerinde zor koşullar altında görev yapan kaymakamların mesleğin çıtasını yükselttiğini ifade etti.
İslam dininin sürekli "Ümitsizlik şeytandır" sözünü hatırlattığını vurgulayan Soylu, kaymakamlardan ümitsiz olmamalarını istedi.
Bakanlar Kurulu'nda yapılan görüşmelerde Doğu ve Güneydoğu illerine yapılan ziyaretlerde kazandıkları tecrübeleri dile getirdiklerini aktaran Soylu, terörün tasfiyesinde en önemli süreçlerden bir tanesinin, orada ekonomik kalkınmanın, sosyal bütünleşmenin ve vatandaşlarla kurulan bu sıcak diyaloğun devam etmesi olduğunu belirtti.
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Devlet, bulunduğunuz ilçeyi size emanet etti. Sadece ilçeyi değil, oradaki öğretmenleri size emanet etti. Belki oradaki hakime hanım, belki oradaki savcı kardeşimiz, sizden belki de yaş olarak daha küçük olan ama sizin kararlılığınıza ve iradenize ihtiyaç duyan o kardeşlerimizin her birini, bir şekilde size emanet etti. Bazen ağabey olacaksınız, bazen dert dinleyeceksiniz, bazen onları kucaklayacaksınız, bazen eksiklikleri varsa düzelteceksiniz, açığa çıkarmadan onları yarına nasıl ulaştırabiliriz onun gayretini ortaya koyacaksınız."
"İnsanı anlamak için bu ülkenin toprağını anlamak lazım"
Vatandaşların sorunlarının, ancak ayağına giderek çözülebileceğini vurgulayan Soylu, "Kim Ankara'dan Türkiye'nin yönetileceğini zannediyorsa, hayal alemindedir, yanlıştadır. Türkiye, Ankara'dan yönetilmez. Anadolu'yu bilmeyen, Kızılırmak'ı tanımayan, Dicle Nehri ile konuşmayan, Ağrı Dağı ile dertleşmeyen, dönüp Karadeniz'in o hırçın dalgalarında 'Siz bana neyi ifade etmek istiyorsunuz?' diye düşünmeyen, dönüp çay tarlasından o Diyarbakır Silvan'da üretilen ürüne kadar onu koklama anlayışının ne olduğunu içinde hissetmeyen, bu ülkeyi idare edemez. İnsanı anlamak için bu ülkenin toprağını, bu ülkenin medeniyetini anlamak lazım." diye konuştu.
"Vatandaşa sakın çözümsüzlükle yaklaşmayın" diyen Bakan Soylu, kaymakamlardan vatandaşların isteklerini yerine getiremeseler bile umutlarını asla kırmamalarını ve çok çalışmalarını istedi.
"Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanı uyumuyor, siz de uyumayın"
Bir kaymakamın işinin asla bitmeyeceğini ifade eden Soylu, "Geçen konuşmamda söylemiştim '9-5 mesaiyi unutun' diye. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanı uyumuyor, siz de uyumayın. Eğer ek göstergesi bilmem kaç olan bir devlet memuru değil de 'efsane kaymakam' olmak istiyorsanız, bunun yolu, hem devlet hem millet için çalışmaktan geçer." diye konuştu.
Kaymakamlardan hiç kimseyi etnik kökenine, mezhebine, memleketine, cinsiyetine göre ayırt etmemelerini, edenlere de karşı çıkmalarını isteyen Soylu, şunları kaydetti:
"Bu bürokrasi denilen illeti, ayağınızın altına alın. Kanun, kitapta yazılanlar, elbette hukuk devletinin yerine getirilmesi konusunda önemlidir. Ama şu nettir ki, milleti sürekli zora sokmak isteyen bürokratik anlayışa da müsaade etmeyin. Süreçleri izleyin. Bir nüfus dairesinde ne olur? Oturun takip edin. Muhakkak ki bilginiz, görgünüz, orada birtakım problemlerin ve süreçlerin çabuk yürütülmesi noktasında ihtiyaç ortaya koyuyor. Buna ihtiyacımız var. Sizden sadece aldığınız eğitimin kitaplarda yazılanların karşılığını istemiyoruz. Hayat tecrübelerinizin de ve güzel çözümlerinizin de olaylara yansıtılmasını istiyoruz."
"Birer Muhammed Fatih Safitürk olmaya hazırız"
İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanı Ahmet Avşar da konuşmasında, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen ilk kaymakamlık kursunun 1942 yılında düzenlendiğini belirterek, şu ana kadar mülki idare amiri kurslarını bitiren kaymakam sayısının 3 bin 944 olduğunu bildirdi.
Avşar, 102. dönem kursuna katılan 28 kaymakam adayının staj aşamalarını başarıyla tamamlayarak göreve başlamaya hazır olduklarını belirtti.
102. Dönem Kaymakamlık Kursu'nu birincilikle bitiren Muhammed Özyüksel de, kaymakam adaylıkları döneminde vilayet, teftiş, kaymakam vekilliği, yurt dışı ve 5 farklı ülkede 1 yıl dil eğitimi ile yabancı elçilik ve konsolosluklarda dışişleri stajları yaptıklarını ifade etti.
Adaylıkları süresince aldıkları eğitimler ve edindikleri tecrübeler neticesinde omuzlarına yüklenecek sorumluluğun farkında olduklarını belirten Özyüksel, şunları kaydetti:
"Hukukun üstünlüğünü, insan hakları ve demokrasiyi kendimize ilke edinip her ne suretle olursa olsun milli birlik ve bütünlüğümüzün yılmaz bekçileri olacağız. Görevini kahramanca ifa ederken, milletimizin ve vatanımızın birliğine ve bütünlüğüne kasteden şer odaklarınca gerçekleştirilen ve hiçbir vicdana sığmayan terör saldırısında şehit edilen merhum kaymakamımız Muhammed Fatih Safitürk'ü ve terörle mücadelede şehit düşen, askerimizi, polisimizi ve vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Tüm mülki idare amirleri olarak vatanın ve milletin birlik ve bütünlüğünü korumak için birer Muhammed Fatih Safitürk olmaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz."
Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Soylu, dereceye giren kaymakamlara sertifika ve hediyelerini verdi.
Dereceye girdikleri için görev yapacakları ilçeyi seçebilme imkanına sahip 3 kaymakam adayının dışındaki 25 kaymakam adayı, sahneye sırayla çıkarak, kuralarını çekti.