'Soy' fişleme skandalında son perde!
Nüfus işlemlerinde azınlıkların kodlanmasında yeni sayfalar: Süryaniler 4 numara, 'diğerleri' 5... Kodlama Osmanlı'dan bu
yana var... Sadece eğitimle ilgili değil, 'döneklik' araştırmasında da kullanılabiliyor.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Türkiye’de, gayrımüslimlere yönelik olarak 90 yıldır sürdürülen soy kodu uygulamasının Rumlar, Ermeniler ve Yahudilerle sınırlı olmadığı, Süryanilere “4” ve “Diğerleri” başlığı alındaki azınlıklara da “5” kodunun verildiği ortaya çıktı. Türkiye’de herhangi bir eğitim kurumları bulunmayan Süryaniler ve “Diğerleri”ne de kodların verilmiş olması, İçişleri Bakanlığı'nın, “Kodlama eğitim amaçlı yapılıyor” savunmasını da boşa çıkarıyor.
Bir yetkili, bu kodların ağırlıklı olarak Milli Eğitim Müdürlükleri'nce talep edildiğini fakat, “Bir kişinin soyunda dönmelik olup olmadığının” belirlenmesi için TSK tarafından da istenmiş olabileceğini belirtiyor.
Bir Ermeni yurttaşın çocuğunu Ermeni okuluna kaydettirmek için başvurduğu İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü evrakında,
gayrımüslimlere soy kodu verildiği ortaya çıkmıştı. Rumlara '1', Ermenilere '2' ve Yahudilere ise '3' kodunun verildiği
anlaşılmıştı. Bugün Radikal’in görüştüğü bir nüfus müdürü, kodların beşe kadar çıktığını açıkladı. Adının açıklanmasını
istemeyen nüfus müdürü, Süryanilerin '4' ve “Diğerleri” kategorisindeki öteki grupların '5' rakamıyla kodlandığını kaydetti.
Yetkili, “Diğerleri” kategorisi altında diğer dinlerin sıralandığını söyledi.
Bu sistemin öteden beri uygulandığını, 1988’den sonra bilgisayar ortamına alındığını kaydeden nüfus müdürü, soy
kodunun, azınlıklara Lozan Antlaşması’ndan doğan hakların kullanımı konusunda karışıklık doğmaması için verildiğini
söyledi. Kodların Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde tutulduğunu ve çoğunlukla il milli eğitim müdürlükleri tarafından istendiğini kaydeden nüfus müdürü, “Ben karşılaşmadım ama askeriye tarafından güvenlik amaçlı ve kişinin soyunda dönme olup olmadığının belirlenmesi için istenebilir” diyor.
Bu arada, Süryanilere ve “Diğerleri”ne de kod verilmiş olması, İçişleri Bakanlığı’nın bugün yaptığı, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın talebi üzerine, eski nüfus kütüklerinde (Osmanlı Dönemi) yer alan milliyet veya ırk ifade eden bilgilerden yararlanarak azınlık vatandaşlarımızın Soy Durumları Milli Eğitim Bakanlığı’na verilmektedir. Lozan’a göre, faaliyetleri kabul edilen okullarda, sadece kendi azınlıklarına mensup Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenciler okuyabilmekte ve azınlığa mensubiyet ise ancak nüfus müdürlüklerinden verilen ve kişinin soy durumunu gösteren belge ile ispatlanmaktadır.
Nüfus aile kütüklerinde bulunması gereken bilgilerin Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda belirtildiği, kütüklerde ırk, soy, mezhep gibi ifade ve terimlere yer verilmediği bildirildi.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bir gazetede "nüfus kayıtlarında soy kodu damgasının olduğu, vatandaşların soy kodlarına göre fişlendiği" yönünde iddiaların yer aldığı hatırlatıldı.
Söz konusu haberde doğru olmayan bazı bilgilere yer verildiği belirtilen açıklamada, nüfus aile kütüklerinde bulunması gereken bilgilerin Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda yer aldığı ifade edildi.
"Nüfus aile kütüklerinde bulunması gereken bilgiler, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 7. maddesinde sayılmış olup, nüfus kütüklerinde ırk, soy mezhep gibi ifade ve terimlere yer verilmemektedir" vurgusu yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 7. ve 35. maddelerine istinaden aile kütüklerinde kişinin talebine bağlı olarak semavi dinlerden Müslümanlık, Hristiyanlık ve Musevilik ayrıca diğer dinlerden Hinduizm, Konfüçyanizm, Budizm, Teoizm ve Zerdüştlük din olarak kaydedilmektedir.
Lozan Antlaşması'nın 38-54 arasındaki maddeleri, Türkiye'de yaşayan azınlıkların haklarını düzenlemiştir. Bu antlaşmanın özellikle 40-41. maddelerinin (okul kaydı) uygulaması amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığının talebi üzerine, eski nüfus kütüklerinde (Osmanlı Dönemi) yer alan milliyet veya ırk ifade eden bilgilerden yararlanarak azınlık vatandaşlarımızın soy durumları Milli Eğitim Bakanlığına verilmektedir.
Lozan Antlaşması'na göre, faaliyetleri kabul edilen okullarda, sadece kendi azınlıklarına mensup Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenciler okuyabilmekte ve azınlığa mensubiyet ise ancak nüfus müdürlüklerinden verilen ve kişinin soy durumunu gösteren belgeyle ispatlanmaktadır."