Soma’nın yiğitleri sonsuzluğa uğurlandı
Hakkımız yüz kere bin kere helal size!
Soma’da yıllarca omuz omuza çalışan madencilerden bazıları yan yana, bazıları da memleketlerinde toprağa verildi. Ekmek peşinde kömür karasına bulanan yiğitler gömüldükçe, feryatlar yükseldi...
Korkunç faciada yaşamını yitiren 282 madenciden çoğunun cenazeleri ailelerine teslim edildi. Acılı aileler, yakınlarını gözyaşları içinde defnetmeye başladı. Soma’ya dışarıdan gelen madenciler memleketlerinde uğurlandı son yolculuklarına. Somalı yiğitler için Belediye Mezarlığı ile Madenciler Şehitliği’nde yapılan törenler ise yürek dağladı.
3 sıra, 100 mezar...
Cenazeler Madenciler Şehitliği’ne sabah saatlerinden itibaren ardı ardına getirildi. Cenazelerle birlikte gelen yakınlarının gözyaşları sel oldu. Şehitlik eşlerini kaybeden bir çok kadının feryatları ile inledi. Yoğun kalabalığın olduğu cenazede vefat edenlerin ruhu için Kuran-ı Kerim okunurken, bir çok kere toplu olarak dua edildi. son olarak yan yana 3 sıra mezarlık kazıldı. Kazılan mezarlık sayısı ise 100’e ulaştı. Yetkililer mezar yeri için talep geldikçe yeni yerlerin kazılacağını belitti.
‘Ateş hepimize düştü’
İşçilerden 11’inin cenazesi de Balıkesir’in Savaştepe ilçesinde, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in kıldırdığı cenaze namazlarından sonra toprağa verildi. Alanda toplanan işçilerin aileleri ve yakınları, cenazelerin getirilmesi sırasında gözyaşlarına hakim olamadı. Törende helallik alınmasından önce konuşan Görmez, bu madencilerin, emek ve alın teriyle helal rızk peşinde koşmanın ne kadar mübarek olduğunu ve haram lokmanın, kul hakkına tecavüzün ne kadar kötü olduğunu öğrettiğini, ateşin sadece madende yaşamını yitirenlerin değil herkesin evine düştüğünü söyledi.
Cebindeki davetiyeden cesedi teşhis edildi...
Madenci Kemal Çoban (40) ise 11 gün sonra 10 yaşındaki Talha’nın sünnet düğününe hazırlanıyordu. Madende bulunan Kemal Çoban’ın cebinde sünnet düğünün davetiyesi çıktı. Çoban’ın eşi Güllü Çoban (31), hem eşini hem de kardeşi Davut Köse’yi kaybetti. “24 Mayıs’ta oğlumuzun düğününü yapacağı için çok sevinçliydi. Eşimi ve ağabeyimi kaybettim Ayakta durmaya çalışacağım” dedi. Kemal Çoban’ın mezarı başında annesine sarılarak ağlayan 8 yaşındaki kızı Rüveyda ise, “ağabeyimin madenci olmasını istemiyorum” diyerek göz yaşı döktü.
Baba-oğul koyun koyuna öldü
Aynı madende çalışan Ordulu Hüseyin Avkaş (46) ve 19 yaşındaki oğlu Ferhat Avkaş’ın koyun koyuna ölümü ailesini yasa boğarken, yine aynı vardiyada çalışan diğer oğlu Fatih’in rahatsızlığı nedeniyle işe gidemeyerek hayatta kalması ailenin yüreğine bir nebze olsun su serpti. Baba oğlun cesetlerini ise madenciliği 2 yıl önce bırakan Hüseyin Avkaş’ın arkadaşı Şuayıp Bıyıkoğlu çıkardı. Bıyıkoğlu “Kazayı duyunca koştum geldim. Arkadaşlarımı belki kurtarırım dedim. Madende çalışırken en yakın arkadaşım Hüseyin Avkaş’ı ve oğlunu buldum Arkadaşımın cansız bedenini ellerimle çıkardım. Hüseyin Avkaş aslında emekli olmuştu. 1000 TL emekli maaşı 4 çocuğunu büyütmeye yetmediği için tekrar madene girdi” dedi.
‘Yine mi girdin toprağın altına’
Hayatını kaybedenlerden 26 yaşındaki Uğur Çolak, 2 yıl önce madende iş bulunca çok sevinmişti. Genç madenci birkaç gündür rahatsız olduğu için gidemediği madende iş başı yaptığı gün hayatını kaybetti. Çolak’ın 2 yaşında İsmail ve 3 aylık Ulaş adında iki oğlu vardı. Cenazeyle mezarlığa gelen Çolak’ın fenalık geçiren eşi Duygu Çolak, “Bak İsmail’i getirdim. Ben çocuklara ne diyeceğim. Benim kuzum bunu hiç hak etmiyordu” diyerek kocasının mezarının toprağını kokladı. Cenaze defnedilirken Çolak’ın teyzesinin kucağında bulunan oğlu babasının fotoğrafını elinden hiç bırakmadı.
KANSER BABALARINI TEDAVİ ETTİRMİŞLER
Evlatların en hayırlısıydılar
Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciasında hayatını kaybeden ve Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine cenazeleri getirilen Süleyman ile Yüksel Akcan kardeşlerin, kanser olan babalarını tedavi ettirdikleri öğrenildi. İki oğlunu maden faciasında kaybeden baba Akcan, “Bir yıl önce kansere yakalandım. Beni oğullarım tedavi ettirdi. Hastalığımın ardından beni ayağa kaldırdılar ama kendileri gittiler. Aslında benim ölmem lazımdı” diye ağladı.
Son maaşını alıp işten ayrılacaktı
Ölen madencilerden 52 yaşındaki Nurettin Kara’nın eşi Ayten Kara’nın tabuta sarılıp, “Bana söz verdin; ’Artık rahat edeceğiz’ diyordun. Şimdi nereye gidiyorsun, böyle mi olacaktı?” diyerek ağlaması yürek burktu. Nurettin Kara’nın ağabeyi emekli maden işçisi 63 yaşındaki Tevfik Kara da, “En son görüştüğümüzde bana artık bırakacağını söyledi. Bu ay sonu son maaşını alıp işi bırakacaktı. ’Köyüme gelip bağ bahçe yaparım’ diyordu. Hayali buydu, ama olmadı” dedi.
19 yaşındaymış
Kırkağaç’ta cenazelerin bekletildiği soğuk hava deposu önünde bekleyen bir vatandaş 15 yaşındaki yeğeninin de madende olduğunu söyleyince tartışma yaratmıştı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, 15 yaşında bir çocuğun madende çalışmadığını söyledi ve ‘’İspat etsinler istifa ederim’’ dedi. Dün 15 yaşında olduğu söylenen Cemal yıldız’ın ailesi konuştu. Aile, toprağa verdikleri oğullarının 19 yaşında olduğunu, fiziken çok küçük göründüğü için dayısının da 15 yaşında demiş olabileceğini söyledi.
Avucundan çıkan not ağlattı!
Faciada hayatını kaybeden işçilerden birinin avucundan çıkan not herkesi göz yaşlarına boğdu. Notun hikayesini Genel Maden İşçileri Sendikası Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, şu sözlerle anlattı: “Ben dün Soma’da bir şeye şahit oldum. Orada çıkartılan bir cenazede, şehidin avucunun içinde ki kağıtta ‘Oğlum, hakkını helal et’ yazıyordu. Biz bu kadar onurlu maden işçileriyiz.”
Gece kalkıp abdest alsınlar diye..
Somalılar bölgedeki inanışa göre mezarların başına ölenlerin gece kalkıp abdest alabilmesi için toprak testi bıraktı.