Gazete Vatan Logo

Sokaktan 3354 çocuk toplandı

İstanbul Emniyeti’nin 2015 yılı verilerine göre 1 Ekim-14 Aralık tarihleri arasında sokaklarda satıcılık ve dilencilik yapan 10 bin 92 kişiyi yakalandı. Yakalananlar arasında 2168 Suriyeli olmak üzere 3354 çocuk bulunuyor.

Sokaktan 3354 çocuk toplandı

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi üzerine harekete geçen İstanbul Emniyeti, sokaklarda dilenen, ışıklarda arabaların camlarını silmek için bekleyen ve sokak satıcılığı yapan çocuklar ile çocukları çalıştıranlara karşı operasyonlar gerçekleştirdi. Operasyonlar sonucunda 18 yaş altında 1156 çocuk, 18 yaş üstünde ise 5251 kişi toplandı. Bu kişilerden 853’ü hakkında adli işlem, 5512’si hakkında ise idari işlem başlatıldı.

Emniyet’in rakamlarında dikkat çeken detay ise Suriyeli çocuklar oldu. Söz konusu verilere göre, Suriyeli dilencilik ya da sokak satıcılığı yaparken yakalanan Suriyeli çocukların sayısı neredeyse Türk çocukların iki katı. 2168 Suriyeli çocuk sokakta çalışır ya da dilenirken yakalanırken, 18 yaşından büyük 1517 Suriyeli aynı gerekçelerle alındı. Suriyeliler’in 1570’i Pendik Kampı’na; 1626’sı ise Kilis kampına gönderildi.

Kanunlarla bağdaşmıyor

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Aşkın Topuzoğlu, Milliyet’e Emniyet tarafından yakalanan çocuklara uygulanan muamele ve Suriyeli çocukların durumu hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türkiye’de “Çocuk Hakları Sözleşmesi” dikkate alınarak hazırlanmış son derece kapsamlı bir kanun bulunmasına karşın uygulamada sözleşmede yer alan gerekli altyapı ile kurum ve kuruluşların Türkiye’de bulunmaması nedeniyle sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.

Haberin Devamı

Topuzoğlu bu çocuklara uygulanan prosedürü şöyle anlattı: “Çocukların yaşları ve güçleriyle doğru orantılı olmayan işlerde bulunmaları onların istismar ve ihmalidir. Bu çocuklar, korunması gereken çocuk tanımına girer. Bu durumda da bu çocuklar için uygulanacak yasal prosedür, ‘Çocuk Koruma Kanunu’nda belirtilen ilkelerdir. Önce gerekli tedbirler uygulanır eğer bunların da sonuç vermeyeceği anlaşılırsa, o zaman çocuk devlet koruması altına alınır. Mesela bir çocuk geceleyin soğukta sokakta mendil satıyor. Okula gitmiyor. Yapılacak ilk şey aileye nakdi yardım yaparak, çocuğun okula gitmesi için gerekli maddi desteği ve gerekiyorsa barınma imkânını sağlamaktır. Bunlar sağlandıktan sonra aile hala çocuğu çalıştırmaya devam ediyorsa; bu durumda aileye karşı dava açılır. Çocuk da koruma altına alınıp, kuruma yerleştirilir.” Topuzoğlu buna karşın çok az sayıda çocuğun yakalanması nedeniyle bu prosedüre tabi tutulabildiğinin de altını çizdi.

Haberin Devamı

Dönmemeleri için uyarı

Topuzoğlu, sokakta çalışan ve dilenen Suriyeli çocukların sayılarının Türk çocukların 2 katı olması konusunda neler yapılabileceğine dair ise daha karamsar konuştu; “38 beden elbisenin içine 42 beden sığabiir misiniz?” diye soran Toğuzoğlu bu durumla ilgili tedbirler alınabilmesinin imkanlara bağlı olduğunun altını çizerek, “Altyapı yok, gerekli kurum ve kuruluşlar yok. Mesela bu çocuklara tüm hakları sağlanmalı eğitim, sağlık, beslenme, Oyun... Fakat bu çocukların tüm hakları ihlal edilmiş durumda.”

Topuzoğlu, Türkiye’de yerleşik bir çocuk hakları kültürü ve politikası olmamasını eleştirerek, “Çocuk Hakları Sözleşmesi, söz konusu çocuklar olduğunda devletin her türlü kaynağı sonuna kadar kullanmasını öngörür” dedi.

Haberin Devamı

Şişli Belediyesi Zabıtası ise, dilencilik ve sokak satıcılığı yapan Suriyeli çocukların yer olması durumunda Pendik’teki kampa gönderildiğini; yer olmaması durumunda ise ilçe dışına götürülerek bir daha ilçeye dönmemeleri konusunda uyarıldıklarını dile getirdi. Türkler’de ise çocuğun ailesinin çağırılarak, gerekli işlemlerin aile üzerinden yürütüldüğü belirtildi.

(Kaynak: Milliyet)