‘Sistematik, planlı ve organize’ler
Emniyetteki paralel yapıya ilişkin İçişleri Bakanlığı Müfettişliği’nce hazırlanan raporda, çarpıcı tespitler yer aldı. Müfettişler usulsüz dinleme eylemlerinin “sistematik, planlı ve organize” bir görünüm arz ettiğine dikkat çekti...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturmasında gündeme gelen “paralel yapının telefon dinlemesi” iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından İstanbul istihbarat ve terörle mücadele şube müdürlüklerinde inceleme başlatılarak, bu birimlerin arşivlerinde araştırma yapıldı. İnceleme sonucunda, yasa dışı dinlemeler yapıldığının tespiti üzerine İçişleri Bakanlığı Müfettişliği tarafından rapor hazırlandı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi Turgay Alpman ve polis müfettişi Selim Kutkan tarafından hazırlanan raporda, ‘paralel yapı’ ve telefon dinlemeleriyle ilgili şu tespitlere yer verildi:
‘Ergenekon gerekçesi’
“Bazı kişiler, gerçek isimleri yerine yargıyı yanıltmaya yönelik yanlış ve eksik isim bilgiler kullanılarak dinlendi. Teknolojik imkanlar ve istihbari veriler göz önüne alındığında, şahısların gerçek kimlik bilgilerinin tespitinin kolayca mümkün olmasına rağmen iletişime müdahalenin yanlış ve eksik isim bilgileriyle müteaddit defa uzatılmasına devam edildiği. İletişime müdahale edilen ilk talep ve kararları ile uzatma talep ve kararlarında gerekçe gösterilen suç faaliyetleri, “Ergenekon terör örgütü”, organize suç örgütü, uyuşturucu madde kaçakçılığı gibi farklılıklar gösterdi.”
‘Teknik takibe gerekçe yok’
“İletişim dinleme karar talep evraklarında imzası bulunan kolluk görevlilerinin, gerçekleri bildikleri halde gerçeğe aykırı belge düzenledikleri, uzatma karar talepleri de dikkate alındığında, gerçeğe aykırı belge düzenlemeye devam ettikleri açık ve saçık ortadadır. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ile Hüseyin Şen’in teknik takibi gerçek isimleriyle yapıldı, ancak bu şahıslar hakkında “Ergenekon terör örgütü”yle ilgili teknik takibe gerekçe teşkil edecek herhangi bir bilgi ve belge yoktu. Usulsüz dinleme eylemleri, ‘sistematik, planlı ve organize’ bir görünüm arz ediyor ve belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik olduğu izlenimi ediniliyor.” n Hanife
SEVİNÇ - Murat KAYA AA
27 ilde 5 müfettiş inceleme yapıyor
Raporda, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğince Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli emniyet müdürlükleri istihbarat şube müdürlüklerinde iletişimin tespit edilmesi, dinlenilmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi çalışmalarının devam ettiği kaydedildi. Yine, 27 ilde 5 ayrı müfettiş grubunca da aynı konulardaki incelemelerin sürdüğü belirtilen raporda, ilgili müfettişlerce raporlar hazırlanacağı bildirildi.
‘Hiyerarşi dışına çıktılar’
Raporun “iddia” başlığı altında, birçok kişinin gerçek, eksik ya da sahte isimlerinin kullanılarak, terör ve organize suç örgüt ilişkilendirildikleri, mahkemelerin yanlış yönlendirilerek karar verilmesini sağlamak amacıyla “resmi belgede sahtecilik” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarının işlendiği aktarıldı. Ayrıca “iftira”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal” ve “kişisel verilerin kaydedilmesi” suçlarının gerçekleştiğinin anlatıldığı raporda, usulsüz dinleme eylemlerine konu kişilerin devlet organizasyonu içindeki konumları veya demokratik rejimin işleyişindeki fonksiyonları, eylemlerinin yaygın, sistemli ve organize bir şekilde yapıldığı ve kolluk görevlilerinin hiyerarşi dışına çıktıkları anlatıldı.
Suç tarihi 2008 ve sonrası
“Kapsam dışı bırakılan konular ve nedenleri” de belirtilen raporda, olayın öğrenilme tarihi olarak 17 Mart 2014, olay yeri ve tarihi olarak da İstanbul 2008 yılı ve sonrası gösterilirken, hakkında rapor düzenlenen dönemin emniyet görevlilerinin isimlerine yer verildi. Usulsüzlükle dinlenilen şahıslar, çalıştıkları kurumlar ve ne maksatla dinlenildikleri, belge, bilgi ve yazışmalarla tek tek sıralandığı ve 3 bin sayfayı geçen rapor, 13 klasörden oluşuyor.
‘Gözaltına alınmamın nedeni, İran ülkesi!’
22 Temmuz operasyonu kapsamında geçtiğimiz Cuma günü mahkemeye sevk edilen 49 kişiden 11’i salı gecesi tutuklandı. 11 kişinin mahkeme sorgu tutanaklarına geçen ifadeleri ortaya çıktı.
‘Gözaltı süresi polemiği’
Eski TEM Şube Müdürü Atayün’ün avukatı, gözaltı süresinin hakim karşısına sevk edilmeden saat 01.30’da dolduğunu belirterek müvekkilinin serbest bırakılmasını talep ettiği öğrenildi. Talebi karara bağlayan Sulh Ceza Hakimi İslam Çiçek’in ise ’şüphelilerin ifade işleminin 01.25’de son bulduğunu, UYAP’taki teknik arıza sebebiyle tutuklama sevk işlemlerinin saat 02.05’te yapıldığını’ kaydederek talebi reddettiği belirtildi.
‘Kaç İsmail kaç...’
Savcının kendisini sorgulamadan mahkemeye sevk ettiğini belirten Atayün’ün “Adalete olan güven duygum zedelenmiştir. Hakimin sorgu arasında ’Kaç İsmail kaç’ dediği bir kişi ile görüşmesi güvenilirliğine gölge düşürmüştür. Bu durum hakimliği zan altında bırakmıştır” dediği belirtildi. (VATAN’IN NOTU: CHP’li vekil Mahmut Tanal’ın Hakim İslam Çiçek’in odasına girdiği sırada odadaki kimliği belirsiz kişiye Çiçek’in ‘Kaç İsmail kaç’ dediği iddia edilmişti. Daha sonra emniyet yetkilileri o kişinin polis olduğunu açıklamıştı.)
‘Başbakan’a bilgi’
Edinilen bilgilere göre Atayün, görev yaptığı dönemde tüm işlemlerden üstlerinin haberi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Ergenekon ve KCK operasyonları hakkında Hüseyin Çapkın’a bilgi verirdim. 7 Şubat krizi olarak adlandırılan çalışmalarda suça karışan MİT görevlilerinin yapmış oldukları operasyon kapsamında tespit edilen ihmalleri sayın Başbakan Erdoğan’a, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın tarafından arz edildi.”
‘KCK’ya misilleme’
“Gözaltına alınan TEM Şube’den 74 polis de Ergenekon ve KCK soruşturmasında görev aldı. Kelepçelenerek basın önünde deşifre edilmem, bu operasyonun siyasi otoritenin talimatı ile yapıldığını açıkça göstermektedir. 74 polise böyle bir operasyon yapılması bir kısım çevrelere bir söz verdikleri ve bunu yerine getirmek için işlem yaptıkları kanaatini uyandırmıştır şahsımda. Selam örgütüne yönelik soruşturma safhasında maruz kaldığım gözaltı ve nezarethanede yaşadığım tüm olumsuzluklar İran ülkesinin ülkemizde yürüttüğü gizli faaliyetlerdir.”
Abisi de açığa alındı
Yurt Atayün’ün Emniyet Müdürlüğü Polis Başmüfettişi olan abisi Anadolu Atayün de açığa alındı. Mersin’de silahını teslim eden Atayün, ”Silahımı ve polis kimliğimi bu saat itibariyle aldılar; açıktayım” dedi. Sosyal paylaşım sitelerinden attığı mesajları nedeniyle açığa alındığını iddia eden Atayün, “Bunları kimseye şu ana kadar söylemedim. Mahkemeye de müracaat etmedim” diye konuştu.
- Çağdaş ULUS/İSTİHBARAT