Gazete Vatan Logo

Şevket Kazan: `Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz' demek uşaklık

Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı ve Adalet eski Bakanı Şevket Kazan, gazeteci Hrant Dink cinayetinin lanetlenmesi ve şiddetle kınanması gerektiğini anlatırken, "Hepimiz Hrant'ız', `Hepimiz Ermeni'yiz' diye başlık atmak bize yakışmaz. Biz Mehmet'iz, Hasan'ız, Hüseyin'iz, böyle demek uşaklıktır" dedi



Partisinin halk ile ilişkiler toplantısı için Diyarbakır'a gelen SP Genel Başkan Yardımcısı ve Adelet eski Bakanı Şevket Kazan, parti il binasında basın toplantısı düzenledi. Kazan, İstanbul'da gazetesinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak yaşamını yitiren Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ile ilgili, cinayetin lanetlenmesi ve şiddetle kınanması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Ama `bunu kınayalım' derken yayınladığımız gazetelerin manşetlerine `Hepimiz Hrant'z, hepimiz Ermeni'yiz' başlık atmak yanlıştır. Biz Mehmet, Hasan ve Hüseyin'iz. Biz Hrant değiliz, biz Ermeni değiliz. Ama uşaklığın burasına kadar inliyor. Bu olmaz. ABD'ye yağcılıktır. Etnik kimlik bir tarafa inançlarımızdan uzaklaşmaktır."

Kazan, Hrant Dink cinayeti ile ilgili soruya ise, bu cinayetin perde arkasında CIA ve MOSSAD bulunduğunu ileri sürerek, "Yerli malı kulanıyorlar. Tetiği çocuklara çektiriyorlar. Türkiye'yi huzursuz etmek ve kargaşa çıkartmak istiyorlar. Eğer bize `Biz Ermeni değiliz' bile dedirtiyorlarsa, bunu başarıyorlar demektir" dedi.

Türkiye'nin bir felakete sürüklendiğini, can ve mal güvenliği bulunmadığını idddia eden SP Genel Başkan Yardımcısı Kazan, 60 milyon insanın kardeşlik bağlarının dinamitlendiğini söyledi. Kazan, AKP'nin 4 yıldan bu yana Türkiye'nin neyi var, neyi yok sattığını, Kıbrıs'ı elden çıkartığını, Kuzey Irak politikasının iflas ettiğini öne sürerek şunları söyledi:

"Türkiye'nin toprakları bankaları satılıyor. Bunun sonu Filistin'dir. Sayın Başbakan İstanbul için vize öneriyor. Bu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görüşleri ile aynıdır. Çünkü oda özel bölge ve vize sistemini savunuyor. İkisinin arasında fark yoktur. Türkiye AB'nin kulu kölesi yapılmak isteniyor. Erbakan Başbakan olsaydı ABD Irak'a saldıramazdı. Bütün sorunlarım çüzümü Milli Görüş'tür."

Haberin Devamı