Serdar Atasoy FETÖ soruşturmasından nasıl kurtuldu? 'Neriman'la takipsizlik almış
İtirafçı olan eski tuğgeneral Serdar Atasoy’un, 2019 yılındaki FETÖ soruşturmasından, ardışık aramaların arasında ‘Neriman’ isimli bir öğretmen de olduğu için kurtulduğu ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2017 yılında Erzincan’da gözaltına alınan tuğgeneral Serdar Atasoy hakkında 2019’da takipsizlik kararı verdi.
Atasoy 2020 yılı YAŞ kararlarıyla tuğgeneral yapıldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı emrine atanan Serdar Atasoy, geçtiğimiz ocak ayında emekli oldu. Ancak FETÖ’ye yönelik başlatılan operasyonda 2 tuğgeneralle birlikte hakkında yeniden gözaltı kararı verildi. Serdar Atasoy bu kez itirafçı oldu.
Etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest bırakıldı. Serdar Atasoy’un 2017’de başlayan FETÖ soruşturmasından nasıl kurtulduğu merak konusuydu. Hürriyet, o soruşturmanın ve takipsizlik kararının ayrıntılarına ulaştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 1 Nisan 2019 tarihinde hazırladığı 4 sayfalık takipsizlik kararında şu tespitler yer aldı:
Atasoy, 2020 YAŞ toplantısında tuğgeneralliğe yükseltilerek kritik göreve getirilmişti.
‘EMREDERSİNİZ KOMUTANIM’ MESAJI
Serdar Atasoy 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Dakka Askeri Ataşesi olarak görevliydi. Darbeciler arasındaki Sinan Sürer tarafından kurulmuş olan ‘Ataşeler’ isimli WhatsApp grubuna üyeydi. Sinan Sürer darbe olduğunu bu gruptan duyurdu, tüm yurtdışı temsilciliklerin buna göre hareket etmesini istedi. Serdar Atasoy bu mesaja ‘emredersiniz komutanım’ diye yanıt verdikten sonra büyükelçi izinde olduğu için ikinci katibi bilgilendirdi. Başsavcılığın hazırladığı takipsizlik kararında bu bilgiler yer alsa da, bunlara ilişkin bir değerlendirme yoktu. Sadece Atasoy’un yurtdışında mevzuata uygun bir şekilde görevlendirildiği anlatıldı.
‘YAVER LİSTESİ’NDEYDİ ‘HABERİM YOK’ DEDİ
Darbe mesajında imzası bulunan Cemil Turhan’da ele geçen CD’de, ‘Cumhurbaşkanı Başyaver Aday Havuzu’ isimli bir liste vardı. Serdar Atasoy 139 kişilik bu listenin 10’ncu sırasındaydı. Emniyet bu liste için “Cumhurbaşkanlığı Başyaver adaylarının belirlenmesinde örgüt mensuplarına öncelik verildiği düşünülmektedir” şeklinde rapor hazırladı ve Başsavcılığa gönderdi. Takipsizlik kararında, Atasoy’un listede isminin geçtiğinden haberi olmadığına yönelik ifadesi olduğu belirtilerek, “General Amiral Şube Müdürü olarak Kurmay Subaylar içerisinden aday havuzuna şüphelinin isminin atılmış olmasının tek başına yine kamu davası açmaya ve raporda belirtilen kriterlere uymadığından yeterli delil ve emare kabul edilmediği anlaşılmıştır” denildi.
NERİMAN SAVUNMASI
Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı ankesör soruşturmasında, Dursun A. adına kayıtlı işyerine ait sabit hattan, 22 Eylül 2007 tarihinde saat 12:16:43 -12:20:56 aralığında önce askeri personel R.B, ardından öğretmen Neriman S. ve daha sonra Serdar Atasoy’un arandığı belirlendi. Takipsizlik kararında, bu aramanın ardışık arama olarak kabul edilemeyeceği savunularak, “R.B ile Serdar Atasoy’un arasında bir irtibat olmadığı HTS kayıtlarından anlaşılmaktadır. Neriman S. isimli kişinin ikinci sırada aranması nedeniyle ardışık olarak kabul edilemez. Mahrem imamın önce birinci askeri personeli arayıp, araya sivil ve bu suçlarla irtibat kaydı UYAP bilgi bankasında gözükmeyen kişi arayıp, son aşamada başka bir askeri personeli yani şüpheliyi aramasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, bu veri şüpheli açısından kamu davası açmaya yeterli delil olarak değerlendirilmemiştir” denildi. Oysa Atasoy itirafçı olarak verdiği ifadesinde, Kars’taki mahrem imamın kendisini ankesörlü hatlardan aradığını söyledi.
‘SUZAN HÂKİM’ İSMİNİ VERMEDİ
Takipsizlik kararında, darbe yöneticisi İlhami Polat’ın eşi eski hâkim Suzan Polat’ın birçok personel hakkında ithamda bulunduğu ancak Serdar Atasoy’dan bahsetmediği belirtildi. Başsavcılık, İlhami Polat ile Serdar Atasoy’un Suzan Polat’ın telefonu üzerinden kurduğu irtibatı ‘mesleki ilişki’ olarak değerlendirdi. Kararda, Serdar Atasoy’un hakkında soruşturma yürütülen bazı şüpheliler ile telefon irtibatı bulunmasının örgüt ile organik bağını gösterecek bir bulgu ya da analiz olmadığı, şüpheli bir durumun bulunmadığı belirtildi.
ZATEN KRİTİK GÖREVDE
Kararda, Serdar Atasoy’un halen bağlı bulunduğu askeri birlikte görevine devam ettiği, kurum açısından risk teşkil eden bir durumunun tespit edilmediği de anlatılarak, “İfadesine göre kritik görevlerde yer aldığı gibi bugüne kadar ilgili kurum tarafından dosyamıza şüpheli aleyhine olabilecek bir verinin de gönderilmediği, kuruma ulaşan istihbari bilgiler içerisinde şüpheli aleyhine bir kayda rastlanılmadığı” değerlendirmesi yapıldı.
‘YENİ DELİL ÇIKARSA YENİDEN SORUŞTURULUR’
Takipsizlik kararında Serdar Atasoy’un yurtdışı görevinin sonlandırılmasının ardından Türkiye’ye geri döndüğüne dikkat çekildi:
“Şüpheli hakkında iş bu karara müteakip yeni bir delil veya vaka elde edilmesi, oluşması durumundan verilen kararın Sulh Ceza Hâkimliği tarafından kaldırılarak yeniden soruşturmaya geçileceği imkânı bulunduğu, bu aşamada mevcut deliller ve bilgiler ışığında şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi.” Mesut Hasan Benli/Hürriyet