2 Ekim’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yla ilgili acı itiraf, 17 gün sonra geldi. Suudi Arabistan’dan önceki gece yapılan açıklamada Kaşıkçı’nın konsoloslukta meydana gelen ‘arbede’ sırasında öldürüldüğü açıklandı. Dün de Suudi Arabistandan bir açıklama geldi. “Suudi Arabistan Krallığı yetkili kaynaklarının açıklaması” başlığıyla yayımlanan yazıda, özetle şu ifadelere yer verildi:
‘Kavga büyüyünce’
(...) Cemal Kaşıkçı’nın ülkesine dönebileceğine dair bazı bulgularını bulunduğundan bir şüphelinin, Cemal Kaşıkçı ile görüşmek üzere İstanbul’a gittiği tespit edilmiştir. Ön soruşturmaların neticesinde Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu’nda bulunduğu sırada kendisiyle şüpheliler arasında cereyan eden görüşmenin istenilen yönde gerçekleşmediği ve olumsuz bir şekilde geliştiği belirlenmiştir. Bunun sonucunda Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve vatandaş Kaşıkçı’nın vefat etmesine neden olmuştur.
‘Örtbas etmek için...’
Bu olayın şüpheliler akabinde şüpheliler olayı kapatarak örtbas etmeye çalışmıştır bu olay çerçevesinde gözaltına alınan 18 Suudi vatandaşıyla yapılan soruşturmalar devam ederken Suudi Arabistan krallığı olay neticesinde yaşanan bu acı gelişmelerden dolayı derin üzüntü duyduğunu belirtmektedir. Bu açıklamaların ardından Kaşıkçı’nın Türk nişanlısı Hatice Cengiz, Arapça tweet attı. Duygu dolu sözlerin olduğu tweet’te Cengiz, “Kalp ağrılar, gözyaşları ve ayrılığımızla üzüldük, sevgili Cemal. Şehit Kaşıkçı’nın bedeni nerededir?” diye sordu.
SON GÖRÜNTÜLERİ
Kaşıkçı’nın son görüntüleri ortaya çıktı. Topkapı’da bir ev satın alan Kaşıkçı kaybolduğu gün yani 2 Ekim tarihinde sabaha karşı 04.58 sıralarında nişanlısı Hatice Cengiz’le birlikte bu eve geliyor. Binanın güvenlik kamerası görüntülerine göre daha sonra evden ayrılan Kaşıkçı ve nişanlısı bu kez 12.17’de eve yeniden giriş yapıyor. Kaşıkçı daha sonra evden ayrılıp yaklaşık 11 km yol giderek saat 13.14 sıralarında konsolosluk binasına giriyor.
BİR İDDİA DA CNN’DEN
‘Boğularak öldürüldü’
Amerikan CNN televizyonuna konuşan Suudi Arabistan Kraliyet Divanı’na yakın bir kaynak, Suudilerin Kaşıkçı’nın boğulma suretiyle hayatını kaybettiği sonucuna vardığını söyledi. Haberde bununla birlikte Kaşıkçı’nın ölüm nedenine ilişkin henüz herhangi bir delil sunulmadığı belirtildi.
Dünyaya 5 çağrı
New York Times, ‘17 gün boyunca bize yalan söyleyen Suudiler, şimdi yeni yalanlar söylüyorlar ve aklımızla alay ediyorlar’ dedi ve NATO’nun devreye girmesi Prens Salman’ın da hapse atılması çağrısı yaptı:
Cinayet NATO topraklarında işlendi. NATO devreye girsin. BM’nin de işbirliği ile uluslararası bir soruşturma başlatılsın.
Tüm NATO ülkeleri Suudi elçilerini sınır dışı etsin.
NATO ülkeleri ortak bir kararla Suudi Arabistan’a her tür silah satışını durdursun.
Trump yönetimi Suudileri korumayı bırakıp Riyad’ın hapiste tuttuğu tüm muhalifleri serbest bırakmasını talep etsin.
ABD, Suudilere ‘Çılgın Prens çok ileri gitti’ mesajı versin. Katillerin yeri resmi davetler değil hapishanedir. Aynı 1964’te Suudi Kralı’nın koltuğunu bırakmak zorunda kalması ve yerine daha ılımlı bir ismin gelmesi gibi...
Suudi Arabistan: Olay yeri bizim toprağımız...
SUUDİ Arabistan Adalet Bakanlığı, Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürüldüğünün kabulünden sonra dün yeni bir açıklama yaptı: “Kaşıkçı olayı Suudi Arabistan’ın egemenliğindeki topraklarda meydana geldi. Gerekli prosedür tamamlanınca olay mahkemeye sevk edilecek.”
Bu masala bir tek Trump inandı!
ABD’nin Arizona eyaletinde Kaşıkçı hakkında gazeteccilere değerlendirme yapan Başkan Donald Trump, Suudi Arabistan’ın “Kaşıkçı’nın ölümüyle” ilgili açıklaması için ‘Güvenilir’ dedi. ‘Bana yalan söylemezler’ diyen Trump, “Suudilere bazı sorularımız olacak. Bu konuda Kongre ile birlikte çalışacağız” dedi. Trump, silah satışı anlaşmasını koruyup Suudi Arabistan’a “bir tür yaptırım” uygulamayı tercih edeceğini söyledi.
Ancak Suudiler’in açıklaması Trump dışında kimseyi tatmin etmedi. Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen senatörü ve Trump’ın en büyük destekçilerinden biri olan Lindsey Graham Twitter’dan tepki gösterdi. Suudi açıklamasından ‘Suudi masalı’ diye söz eden Graham “Kaşıkçı ile ilgili yeni Suudi masalının durumu gerçekte olduğundan daha küçük göstermek için yapıldığından şüpheleniyorum. önce konsolosluktan ayrıldığını söylediler, şimdi de arbede diyorlar” dedi. New York Times’a konuşan ABD’li Kongre üyeleri, ‘Suudiler’in açıklaması Amerikan istihbaratının şimdiye dek elde ettiği bulgularla çelişiyor’ diye konuştu. ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’nde yer alan Adam Schiff, “Bu vahşi cinayetin hesabını sormak zorundayız. Kraliyet bu işin içinde ve sıyrılmalarına izin verilmemeli. Eğer Trump bunu yapmayacaksa Kongre yapmalı” dedi.
Senatodan geçmez
Daha önce Suudiler’e silah satışını durduran tasarısı 4 oy farkla reddedilen Cumhuriyetçi senatör Rand Paul ‘Bu kez oyumuz çok daha çok olacak. Suudiler’e silah satışını durduracağız’ dedi.
Trump’a ‘elçiyi geri çek’ çağrısı
CUMHURİYETÇİ Kongre üyesi Mike Coffman, “ABD ve diğer bütün ülkeler, Kaşıkçı’nın ölümünden dolayı Suudi Arabistan’ı kınamalı ve diplomatik olarak baskı uygulamalı. Başkan Donald Trump’a, Riyad’da görev yapan ve Kongre tarafından onaylanmayı bekleyen vekaleten görev yapan büyükelçiyi geri çağırması için çağrı yapıyorum” dedi.
Erdoğan sayesinde
Washington Post, iki hafta boyunca dünyaya ‘Kaşıkçı konsolosluğa girdi ve çıktı’ yalanını söyleyen Suudilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işin peşini bırakmaması sayesinde cinayetini kabul etmek zorunda kaldığını yazdı. Gazete, ‘Dünyada kimse Suudilerin Erdoğan kadar baskı yapmadı’ dedi. Türkiye’nin yayınladığı bilgilerin ve uluslararası ve yerel medyaya yönelik sızıntıların Riyad yönetimini çaresiz bıraktığını vurguladı.
‘Türk polisi çok yakın’
Reuters haber ajansı, Türk polisinin Kaşıkçı’nın cesedini bulmaya yakın olduğunu duyurdu. Reuters’e açıklama yapan bir Türk yetkili, Cemal Kaşıkçı’nın bedeninin akıbetini öğrenmeye çok yaklaştıklarını belirtti. Yapılan açıklamada Yalova ve Belgrad Ormanı’nda polislerin araştırma yaptığı ve bölgedeki kamera kayıtlarının incelendiği duyuruldu.
Araçlar inceleniyor
Kaşıkçı olayını araştıran polislerin ayrıca Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na giriş çıkış yapan tüm araçların kaydını incelediği ve Kaşıkçı’nın DNA örneklerinin Türkiye’den temin edildiği ve şu an için bu konuda Suudi Arabistan’a başvurulmasına ihtiyaç olmadığı ifade edildi.
Cesedi işbirliği yapan Türk aldı
Reuters’a konuşan Suudi bir yetkili, Kaşıkçı’nın konsolosluktaki ‘sorgu’dan kaçmaya çalıştığını ve onu sorgulayan kişinin yumruğuyla yere serildiğini, bir başka kişinin de ölene kadar boğazını sıktığını söyledi. “Odadaki olaylar o kadar da uzun sürmedi” diyen yetkili, grubun ortadan kaldırması için cesedi yerel (Türk) bir işbirlikçiye teslim ettiğini bildirdi. Bir Türk yetkili ise Kaşıkçı’nın cesedi için ‘bulunması yakın’ dedi.
‘Namus borcumuz’
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, cinayete ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: Başından beri söyledik. Gerçek neyse o ortaya çıkarılacak. Ne bir kimse ne bir odak peşinen suçlanacak, spekülasyonlarla, yanlış haberlerle bir şeyin üstü de örtülecek. Ne bir kelime fazla ne bir kelime az. Bu çok vahim bütün insanlığı infiale uğratmış bir olay. Suudi Konsolosluğu Suud toprağı sayılsa da Türkiye Cumhuriyeti topraklarının sınırları içinde olmuştur. Bunun açığa çıkması bizim namus borcumuzdur. Eninde sonunda elimizdeki bütün imkanlar kullanılarak bu açığa çıkarılacaktır.