Şehitlikte kriz!
MERSİN’de 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Ramazan Bayramı arifesinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın da katıldığı Şehitlik ziyaretinde Müftü Ali Melek’in yaptırdığı duada Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının anılmadığına dikkat çeken, TBMM’de yemin etmeyen tek CHP Milletvekili İsa Gök, buna tepki gösterdi. Gök, "30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan önce şehitlik ziyaret ediliyorsa, bakanı, valisi, herkes buradaysa, 30 Ağustos kahramanlarına dua okunmak zorundadır. Bu ülkede ulu önder Atatürk’e ve silah arkadaşlarına bir rahmetten bu kadar mı korkuluyor?" dedi.
Mersin Şehir Mezarlığı’ndaki Şehitlik’e yapılan ziyarete Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mersin milletvekilleri AK Parti’li Çiğdem Münnever Öktem, Ahmet Tevfik Uzun, CHP’li İsa Gök ve Prof. Dr. Aytuğ Atıcı ile Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Deniz Kurmay Kıdemli Albay Hayrettin İmren ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanvekili Kemal Sığırcıklıoğlu ile vatandaşlar katıldı.
Bakan Zafer Çağlayan ve beraberindekiler şehit mezarlarına çiçek bırakıp, kabir ziyaretine gelen şehit aileleriyle sohbet etti. Daha sonra İl Müftüsü Ali Melek, şehitler için dua okudu. Protokol de el açıp Fatiha okuyarak "Amin" dedi.
Yapılan duanın ardından Bakan Çağlayan, makam otomobiline binip mezarlıktan ayrılırken, CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, gazetecilere açıklama yapacağını söyleyip, yanına gelmelerini istedi. Sinirli olduğu gözlenen İsa Gök, dua sırasında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının anılmadığına dikkat çekip, buna tepki gösterdi.
İsa Gök, "Bayram 30 Ağustos, önümüzde Ramazan Bayramımız da var. Şehitlik ziyareti yapıyoruz. Bu şehitlik ziyaretinde 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kahramanı büyük önder Atatürk ve silah arkadaşlarına dua okumuyoruz. Dua sırasında asla vatan savunmasından laf edilmiyor. Yalnızca Cenab-ı Allah yolunda ölen şehitlerden bahsediliyor. 30 Ağustos’tan önce şehitlik ziyareti varsa, bakanı, valisi, herkes buradaysa, 30 Ağustos kahramanlarına dua okunmak zorundadır. Bu ülkede Atatürk’e ve silah arkadaşlarına bir rahmetten bu kadar mı korkuluyor?" dedi.
ÇAĞLAYAN: NEREYE SAKLANIRLARLA SAKLANSIRLAN, MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Bakan Çağlayan ise şehitlikten ayrılmadan önce gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Dini ve milli bayramın aynı günü rastlamasının anlamlı olduğunu vurgulayıp, birlik ve beraberlik mesajları veren Bakan Çağlayan, bir soru üzerine terör örgütü PKK’nın bayram süresince eylemsizlik kararı aldığı yönündeki açıklamaları değerlendirdi.
Çağlayan, "Biz onların açıklamalarını ciddiye almayız. Terör örgütü ile herhangi bir şekilde temasımız olmaz. Bu konudaki mücadelemiz, hükümetimiz, TSK’nın belirlemiş olduğu program doğrultusunda devam edecektir. İnlerine, mağaralarına, nereye saklanırlarsa saklansınlar sonuna kadar kararlı mücadelemiz devam edecektir. Hiç kimsenin bu milletin kaderi ile oynamaya hakkı yoktur. Bu millet, bu devlet destanlar yazmış, kahramanlıkları ile Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin evlatlarıyız ve bu ülkedeyiz" dedi.
Çağlayan’a, Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden e-muhtıranın kaldırılması soruldu. Çağlayan, Türkiye’de her şeyin normalleştiğini ifade edip, şunları söyledi:
"Demokratikleşme dediğimiz şey budur. Bu konuda atılmış olan adımlar, alınmış olan tedbirler son derece önemlidir. Bakın 30 Ağustos’u büyük bir mutluluk, heyecanla kutlayacağız. Böyle bir kutlama, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başkomutanımızın riyasetinde yapılması son derece önemlidir. TSK zaten bu konuda görevinin başında, ne yapacağını biliyor, görev alanlarını ne olduğunu biliyor. Türkiye normalleşiyor, sivilleşiyor. Bu anlamda bundan yıllar önce yapılan bir açıklama her halde unutulmuştur zannediyorum, o düzeltmeye gidilmiş olması bana göre çok önemlidir. TSK bizim gözbebeğimizdir. Bu noktada yapılmış olan şey için geç kalınmıştır. Ama doğru olmuştur. İnşallah bu tür şeyler asla olmaz. Türkiye’de ileri demokrasiye gidecek atılımlar yapmaya başlamıştır. Türkiye bir taraftan zenginleşirken, demokratik zenginleşmeyi de beraberinde gerçekleştiriyor. Çok daha iyi, demokratik bir düzen içinde inşallah Türkiye ve Türk halkı bunu devam ettirecektir."
