Gaziantep'te şehit yakınları sabah saatlerinden itibaren Asri Mezarlıkta bulunan şehitliğe geldi. Yakınları, şehitlerin mezarları başında Kur'an-ı Kerim okuyarak dualar etti.
İçişleri Bakanlığı'nın muaf tutmasıyla şehitliğe gelebildikleri için mutlu olan şehit Hasan Aslan'ın babası Mehmet Aslan, "Cumhurbaşkanımıza ve İçişleri Bakanımıza çok teşekkür ediyoruz. Şehit babası olarak milli ve manevi bayramlarımızda şehitlerimizin yanında bulunmaktan çok mutlu oluyoruz" dedi.
‘ŞEHİDİMİN BAYRAMINI KUTLAYACAĞIM’
Terör örgütü PKK tarafından kaçırılarak alıkonulduktan sonra Irak'ın Gara bölgesinde şehit edilen Adil Kabaklı’nın annesi Cennet Kabaklı, oğlu ile bayramlaşmaya geldiğini belirterek, "Oğlum Gara şehidi. Usta birliğine giderken Tunceli’de yolu kesilerek esir alındı.
Altı yıl oğlumdan haber alamadık. Acım halen taze. Sağ olsun verilen izinle evlatlarımızı ziyaret edebildik. Tüm şehit aileleri verilen bu izinden dolayı çok duacı. Bugün ve bayramın ilk günü bütün şehit aileleri evlatlarıyla, eşleriyle bayramlaşacak. Ben de şehit oğlumun bayramını kutluyorum" diye konuştu.
Fırat Kalkanı şehidinin babası: Bayramlar sensiz geçmiyor
Çanakkale'de de şehit yakınları, Esenler Mahallesi'ndeki Hastanebayırı Şehitliği'nde şehitlerini ziyaret edip, dua okudu.
5 yıl önce Suriye'deki Fırat Kalkanı Operasyonu'nda şehit olan Çanakkaleli Piyade Astsubay Üstçavuş Kıvanç Kaşıkçı'nın babası Ramazan Kaşıkçı da, oğlu Kıvanç Kaşıkçı'nın mezarı başında dua edip, gözyaşı döktü. Oğlunun mezar taşındaki fotoğrafını öperken gözyaşlarına hakim olamayan şehit babası Ramazan Kaşıkçı, "Yavrum hakkını helal et, biz senden razıyız. Yüce Allah'ım da senden razı olsun.Sen memleketin, bayrağımız, yurdumuz ve bu millet için, başkalarının çocukları öksüz kalmasın diye, kendi evladını öksüz bıraktın. Yavrum bizleri boynu bükük bıraktın. Çok özledim yavrum seni. Bayramlar sensiz geçmiyor. Bir insan ancak ülkesi, milleti için yürekten bu ülkeyi, askerliği çok sever. Oğlum ben seni toprağa gömmedim. Yüce Türk milletinin kalbine gömdüm. Şehitler diyarındaki ebedi mekanında rahat ve huzur içinde uyu yavrum."
'ŞEHİDİMİZ YÜREĞİMİZDE, GÖNLÜMÜZDE'
Sokağa çıkma kısıtlamasında
şehitlik ziyaretine izin verilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya teşekkür eden Ramazan Kaşıkçı, "Biz sadece belirli günlerde değil, her zaman burada şehit oğlumuzun mezarı başındayız. Çünkü şehidimiz yüreğimizde, gönlümüzde, her an, her saniye bizimle beraber. Ben zamanı geliyor geceleri bile oğlumun mezarı başında oluyorum. Elimden gelse onunla beraber yatacağım. Bu sevgi asla tarif edilemeyen bir sevgi. Allah'ıma şükürler olsun ki, beni de şehit babası yaptı. Allah'ım mekanını cennet eylesin, nur içinde yatırsın" diye konuştu.
Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Operasyonu'nun 98'inci gününde Türk Silahlı Kuvvetleri ile irtibatı kesilen iki askerden biri olan Çanakkaleli Piyade Astsubay Üstçavuş Kıvanç Kaşıkçı'nın 40 gün sonra şehit haberi gelmişti.
Şehit yakınları Seyhun Eriş ve eşi Elmas Eriş de, Tunceli'de 2003 yılında şehit düşen yeğenleri Jandarma Komanda Er Engin Eriş'in Hastanebayırı Şehitliği'ndeki şehit mezarını ziyaret edip, dua etti.
Ordu’da şehitliklere duygusal ziyaret
Altınordu ilçesine bağlı Eskipazar Mahallesi’ndeki Garnizon Şehitliği’ni şehit yakınları ziyaret etti. Şehit aileleri ve yakınları, mezarları temizledikten sonra Kur'an-ı Kerim okudu, dua etti. Şehit çocukları da babalarının mezarlarının başında dua okudu. Duygusal anların yaşadığı ziyaretlerde bazı şehit yakınları gözyaşlarını tutamadı.
'KARDEŞİME KAVUŞMAYI ÇOK İSTİYORUM'
Mardin'de teröristlerce yola döşenen uzaktan kumandalı mayının patlatılması sonucu 2010'da şehit düşen Uzman Çavuş Zeki İnan’ın kız kardeşi Vicdan Çiçek, kardeşini çok özlediğini belirterek, "Bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun. Kardeşimi çok seviyorum her şeyden önce. Allah mekanını cennete kavuştursun. Vatanımızın birliği bozulmasın, dünyamızın huzuru bozulmasın. İnsanlar her yerde mutlu yaşasınlar istiyorum. Kardeşime kavuşmayı çok istiyorum. Çok özledim onu. Milletimizin, vatanımızın, bayrağımızın değerini bilelim. O kadar rahat yaşıyoruz ki, bütün dünya kan revan içindeyken biz ülkemizde huzur içinde yaşıyoruz. Bunun değerini bilelim istiyorum. Gafletten uyanalım istiyorum. Her şey için çok geç olmasın" dedi.
'HER ZAMAN İÇİMİZDE'
Irak’ın kuzeyindeki Avaşin-Basyan bölgesinde 4 yıl önce PKK'lı teröristlerle girilen çatışmada şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Sefa Kabakkaya’nın ablasının kayınvalidesi Gülbahar Biçer ise, "Her zaman hüzünlüyüz. Her zaman duacıyız. Allah’ım onları başımızdan eksik etmesin. Biz onların sayesinde burada yaşıyoruz. Çok acı bir şey. Onlar bizim sadece bir bayramda değil, her zaman içimizde, kalbimizde. Ama yapacak bir şeyimiz yok. Sadece dua ediyoruz" diye konuştu.
'ACISI DÜN GİBİ İÇİMİZDE'
Şehit Erdal Demir’in babası Adem Demir de, "İçimiz çok yanık. Oğlum 2001 yılında şehit oldu. Daha dün gibi içimizde acısı var. Bu da Allah'ın yazısı. Her bayram böyleyiz. Devletimize şükürler olsun. Bize şehit babası olarak bakıyorlar" dedi.
Adana’da şehitliklerde hüzünlü bayram arifesi
Adana’da Asri Mezarlık’taki Garnizon Şehitliği’ne gelen şehit aileleri, evlatlarının mezarları başında dua etti.
'HAYALLERİ OLAN BİR ÇOCUKTU'
Tunceli’nin Hozat ilçesinde 1995 yılında PKK’lı teröristlerce girilen çatışmada şehit düşen Jandarma Er Yusuf Eroğlu’nun eniştesi Ömer Kamara, “Yusuf çok temiz kalpli, hayalleri olan bir çocuktu. Vatanı için şehit olmadan 15 gün önce birlikteydik.
Yine hayallerini anlatıyordu. Rüyasında, her operasyona gittiğinde karşısına bir teröristin çıktığını söylüyordu. O akşam bana, ‘Enişte, bu defa operasyonda öncü birlikte olacağım. Ya o terörist beni vuracak ya ben onu vuracağım’ dedi ve öyle gitti.
Şakağına isabet eden tek kurşunla iki gün yoğun bakımda kaldı. Daha sonra şehit haberi geldi” diye konuştu.
Edirnekapı Şehitliği'ne hüzünlü ziyaret
İçişleri Bakanlığı genelgesiyle
arife günü ve bayramın birinci günü sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulan şehit aileleri, sabah erken saatlerden itibaren Edirnekapı Şehitliği'ni doldurdu. Acılı aileler, şehit mezarlarının başlarında Kur'an-ı Kerim okuyup, dua etti. Kimi şehit yakını mezar taşlarını yıkadı, kimi ise çiçek dikti. Şehit yakınları, bir bayramı daha buruk geçirmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Belediye ekipleri ise, Edirnekapı Şehitliği’nin girişinde şehitliğe gelenlere karanfil dağıttı.
“ACIMIZ DAHA DÜN GİBİ”
1986 yılında Şemdinli'de şehit olan kardeşini ziyarete gelen Ali Rıza Aksoy, “Bizim için sözün bittiği an. Kardeşim bizim canımız ciğerimizdir. Her ay buraya ziyarete geliyoruz. Annem rahmetli olmadan önce her cuma günü geliyordu. Bayramda mezara gelen giden çok olur diye önceden gelip temizlik yapmak istedim” dedi.
1993 yılında Şırnak'ta kardeşi şehit olan Emel Güngör de “Kardeşim şehit olalı 28 yıl oldu ama bizim için fark etmiyor. Acımız daha dün gibi, bu acımızın tarifi yok. Annemi bugün getiremedim. Çok üzüldü” diye konuştu. Şehit yakını Hanife Gedik ise “Acımız çok büyük. Devletimiz sağolsun bugün için bize fırsat verdi. Ziyaretimizi gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.
“YİNE BURUK BİR BAYRAM AREFESİ”
1999 yılında Elâzığ’da şehit olan kardeşini ziyarete gelen Makbule Sarı, “Beş kızdan sonra olan tek erkek kardeşimizdi. Annemiz babamız yok çok üzgünüm” dedi. 1993 Van’da şehit olan abisini kızı ile ziyarete gelen Orhan Akbaba ise “Öncelikle tüm şehit annelerinin ellerinden öpüyorum. Babaların hepsini selamlıyorum. Yine buruk bir bayram arefesi. İnsan duygularına hâkim olamıyor maalesef. Ama burada birçok Mehmetçiğimiz koyun koyuna yatıyor. Kardeşimi ziyarete kızım ile geldim. Kızım ‘amcamın cennet bahçesine gidelim’ diyor. Tekrar bu acıların yaşanmamasını temenni ediyorum. Bugün arefe günü bayramların gerçekten bayram tadında geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu.
Bursa'da şehitlikte çocukları için dua ettiler
Bursa'daki şehit yakınları, Pınarbaşı Şehitliği'ni ziyaret etti. Şehitler için dualar okuyan şehit yakınları, mezarları da temizledi.
Siirt’in Eruh ilçesinde 1994 yılında şehit olan Yılmaz Halis’in babası Mustafa Halis (79), kısıtlamadan muaf tutulduklarını öğrenir öğrenmez şehitliğe geldiklerini ifade ederek, “Oğlum 1994’te şehit oldu. Her bayram geliyoruz. Bu bayram da arife günü geldik bayramlaştık. Annesi ve ağabeyiyle geldik okuduk gidiyoruz. Gelmeden önce 155’i aradım bize serbest olduğunu söylediler” dedi.
Şehit Binbaşı Ufuk Rodoplu'nun annesi Nuriye Rodoplu da hüzünlü bayram geçirdiklerini anlatarak “Baktım izin vermişler bize ben de bayram ziyaretine geldim. Artık halim yok ama oğlumu yalnız bırakmak istemedim. Her bayram geliyorum, arada da geliyorum. Vatan sağ olsun diyoruz. Diyecek başka bir şey yok. Elimizden bir şey gelmiyor. Bu vatan, bu millet ve bizim rahatlığımız için onlar şehit oldu. Biz huzurlu yaşayalım diye” ifadelerini kullandı.
Ankara'da şehitliğe bayram ziyareti
Başkent'te şehit aileleri, sabah saatlerinden itibaren Cebeci Askeri Şehitliğini ziyaret etmeye başladı. Öğleden sonra şehitlikteki yoğunluk arttı.
Şehit aileleri, yakınlarının mezarlarına su döküp, çiçek bıraktı, dua etti, Kuran-ı Kerim dinledi. Öte yandan Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı tarafından Cebeci Askeri Şehitliği'nde anma programı düzenlendi.
Programa BBP Genel Başkanı Destici ve AK Parti Genel Sekreteri Şahin'in yanı sıra Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse ile Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar da katıldı.
SUR'UN İLK ŞEHİDİNİN MEZARINA ZİYARET
Güneydoğu'da Hendek olayları sırasında Sur'un ilk şehidi olan bordo bereli Selçuk Paker'in annesi Sevgi Daşdemir de oğlunun mezarını ziyaret etti. Mezarlığın tam karşısında kiraladığı evde oturan normal günlerde her gün oğlunun mezarını ziyaret eden Sevgi Daşdemir, sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen şehitlik ziyaretine izin verildiği için çok mutlu olduklarını söyledi.
Daşdemir, mezarlığın karşısındaki evde oturduğunu anlatarak, "Oğlumla bu dünyada komşuyuz. Öğlen namazlarından sonra hep buraya gelirim. Onun dışında camdan onu izlerim. Bizim 2016 yılında bayramlarımız bitti. Evlat imtihanı çok ağır. Rabbim kimseyi böyle imtihan etmesin. 'Zaman ilaç' diyorlar; ama bize ilaç değil. Gün geçtikçe daha çok özlüyorsun. Her kapı çaldığında sanki kapıdan girecek gibi bekliyorsun. Buruk geçiyor. Ben doğma büyüme İstanbul'da oturuyordum. Selçuk şehit olunca gelin hanım buraya gömülmesini istedi. Gidip gelmek çok zor oluyordu. Selçuk'la ayrılmama sözümüz vardı. Onun için bende oradaki evimi kapattım ve buraya taşındım. Evlat, toprağın altında bile olsa evlat" diye konuştu.