Gazete Vatan Logo

Şeb i Arus töreni ne zaman, saat kaçta? 17 Aralık Şebi Arus hangi kanalda? Mevlana'nın 747. Vuslat Yıldönümü!

Öğretileri ile tüm dünyada ilgi uyandıran düşünce adamı, mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, vefatının 747'inci yılında törenlerle anılıyor.Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 747. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle seyircisiz icra edilecek. Şeb-i Arus töreni televizyonlardan naklen yayınlanacak. Peki, Şeb-i Arus töreni ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda? Mevlana Celaleddin-i Rumi kimdir? Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 747. Vuslat Yıldönümü!

Şeb i Arus töreni ne zaman, saat kaçta? 17 Aralık Şebi Arus hangi kanalda? Mevlana'nın 747. Vuslat Yıldönümü!

Mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, vefatının 747'inci yılında törenlerle anılıyor. Hazreti Mevlana'nın 747. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri bu yıl koronavirüsün gölgesinde gerçekleştiriliyor. 17 Aralık Perşembe saat 19.00’da Konya Mevlâna Kültür Merkezinde icra edilecek olan Hz. Mevlâna’nın 747. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri, İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı gereğince seyircisiz yapılacak. Peki, Şeb-i Arus töreni ne zaman, saat kaçta, hangi kanalda? Mevlana Celaleddin-i Rumi kimdir? Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 747. Vuslat Yıldönümü!

ŞEB-İ ARUS TÖRENİ NE ZAMAN, SAAT KAÇTA, HANGİ KANALDA?

İlahi aşka adadığı 66 yıllık ömründe insana ve hayata ilişkin önemli eserler bırakan, düşünceleriyle yüzyıllardır insanlığı derinden etkileyen, Türk-İslam düşünürü ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin vefatının üzerinden 747 yıl geçti. Bu yıl koronavirüs yasakları nedeniyle tören televizyon ekranlarından canlı olarak yayınlanacak. 747. Şeb-İ Arus Törenleri 17 Aralık Perşembe 19:00'da TRT AVAZ'dan canlı olarak yayınlanacak.

Haberin Devamı

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ KİMDİR?

Batı dünyasının Rumi'si, tasavvufta Mevlevi yolunun öncüsü büyük Türk-İslam düşünürü ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, vefatının 747. yılında anılıyor.

İlahi aşka adadığı 66 yıllık ömrü süresince insana ve hayata dair kapsayıcı eserler bırakan Hazreti Mevlana, tasavvufi öğretinin işlendiği önemli eserleriyle yüzyıllardır insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ediyor.

Batı dünyasında "Anadolulu" anlamına gelen "Rumi" olarak anılan Mevlana, 30 Eylül 1207'de günümüzde Afganistan'ın kuzeyindeki Belh şehrinde dünyaya geldi. Asıl ismi Celaleddin Muhammed olan büyük düşünürün annesi Mümine Hatun, babası "Sultanü'l-ulema" yani "Alimler Sultanı" diye tanınan Bahaeddin Veled, kız kardeşi Fatıma Hatun, ağabeyi de Alaaddin Muhammed'dir.

Hazreti Mevlana, Horasan'ın büyük alimlerinden olan Bahaeddin Veled ve ailesiyle, dönemin siyasi olayları ve yaklaşan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten ayrıldı ve Konya'da son bulacak yolculuğuna başladı.

Haberin Devamı

"DÜNYADAKİ AŞIKLARIN GÖNÜLLERİNE ATEŞ SALACAK"

Yolculuk sırasında Nişabur şehrinde görüştükleri büyük sufi Feridüddin-i Attar, Mevlana'dan etkilendi ve ona bir kitabını hediye etti. Attar, Mevlana'nın babası Bahaeddin Veled'e "Bu çocuğu aziz tut. Çok geçmeyecek, dünyadaki aşıkların gönüllerine ateş salacak." dedi.

Mevlana, Konya'dan önce Mekke, Medine, Şam, Erzincan, Anadolu'nun muhtelif şehirleri ve son olarak da Karaman'da bir süre yaşadı.

9 YILLIK EĞİTİMİN ARDINDAN "HALKI İRŞAT" DÖNEMİ

Mevlana, ailesiyle 7 yıl Karaman'da yaşadıktan sonra 1229 yılında, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın daveti üzerine Konya'ya göç etti. Mevlana'nın babası "Alimler sultanı", Konya'ya geldikten 2 yıl sonra vefat edince, halifelerinden Seyyid Burhaneddin Muhakkık-ı Tirmizi, Mevlana'nın manevi eğitimini üstlenmek için Konya'ya geldi. Belh'ten Konya'ya uzanan yolculuk boyunca konakladıkları yerlerde çeşitli alimlerden dersler alan Mevlana, Seyyid Burhaneddin'in isteği üzerine Halep ve Şam'da eğitim gördü. Seyyid Burhaneddin, 9 yıllık eğitim sürecinin ardından Mevlana'ya halkı irşat ve öğretimle meşgul olması gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

ŞEMS DÖNEMİ

Mevlana, 1240 yılından itibaren Konya'da halkı irşat etmeye, dini ilimleri öğretmeye başlayınca, ünü de Konya dışına yayılmaya başlamıştı.

1244 yılında Şems-i Tebrizi adında bir derviş Konya'ya gelip kendisiyle görüşünce, Mevlana'nın üzerinde şiddetli bir etki bıraktı. Manevi alanda ilerlemeyi arzulayan ve bunun için mana adamlarının peşinde olan Mevlana, aradığını Şems'te buldu. Şems'le tasavvuf hırkasını giyen, cezbe, vect, aşk ve coşkuyla şiirler okuyan Mevlana, semaya başladı. Mevlana, hayatının bundan sonraki bölümünü şiire, musikiye ve semaya ayırdı.

"MESNEVİ, ARAYANLARA DOĞRU YOLU GÖSTERECEK"

Mevlana, ömrünün son 10-15 yıllık devresinde, kendisine büyük sevgiyle bağlı sırdaşı Çelebi Hüsamettin'in tavsiyesi üzerine Mesnevi'yi ortaya çıkardı.

Dini bilgilerden siyasete, sağlıktan insan ilişkilerine ve hayata dair birçok konuya yer verdiği, 26 bin beyte yaklaşan 6 ciltlik bu önemli eseri için Mevlana, "Bizden sonra Mesnevi şeyhlik edecek, arayanlara doğru yolu gösterecek, onları yönetecek ve önderlik yapacaktır." ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

MEVLANA'NIN VEFATI: DÜĞÜN GECESİ

Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlana, 17 Aralık 1273'te bir pazar günü "sevgilisi"ne kavuştu. Onun için ölüm, aşka ve sevgiliye kavuşmaktı. Bu nedenle öldüğü gün yüzyıllardır "düğün gecesi" anlamına gelen "Şeb-i Arus" adıyla anılıyor.

"Canım tenimde oldukça Kur'an'ın kölesiyim. Ben Hakk'ın seçkin peygamberi Muhammed'in yolunun toprağıyım. Her kim bundan başka benden bir söz naklederse ona çok üzülür ve o sözden de çok üzüntü duyarım." diyen Mevlana, bütün eserlerinde Allah'a ve Hazreti Muhammed'e sevgisini ilan etti.

"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız. Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir." sözleriyle gönüllerde kalıcı bir yer bulmak istediği anlaşılan Mevlana, insanlığa Mesnevi'nin yanı sıra şu eserleri bıraktı:

Divan-ı Kebir: "Büyük divan" anlamına gelen kitap, gazel, terkib-i bend ve rubailerden oluşan 40 bin beyitlik bir eserdir.

Fihi Ma Fih: "İçindeki içindedir, yahut içinde ne varsa o'dur" anlamına gelir. Mevlana'nın sohbetlerini içeren bir eserdir.

Mecalis-i Seba: "Yedi meclis" demektir. Mevlana'nın camilerdeki vaazlarını içeriyor.

Mektubat: Mevlana'nın devlet büyüklerine yazdığı mektuplardan oluşuyor.