SBS kabusu 36’ya bölündü!
TEOG adlı yeni sistemde neler var?
6, 7 ve 8. sınıflara, altı temel dersten yılda ikişer kez bakanlık tarafından merkezi sınav yapılacak.
8. sınıfta ‘ağırlıklandırılmış merkezi sınav puanı’nın yüzde 70’i ile üç yılın yıl sonu puanlarının aritmetik ortalamasının yüzde 30’u toplanacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, SBS’nin kaldırılmasının ardından kamuoyunun merakla beklediği ‘Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) adlı yeni modeli açıkladı. Yeni sistem bu yıl 8. sınıfların ilk dönem 6, ikinci dönem 6 olmak üzere merkezden yapılacak 12 yazılı ile başlayacak. Gelecek yıl 6 ve 7. sınıflarda da bu uygulama başlayacak. Bakan Nabi Avcı’nın MEB Bürokratlarının tamamının katıldığı basın toplantısında açıkladığı yeni sistem şöyle:
Bu yıl sadece 8’ler
- Ortaokul 6, 7, ve 8. sınıflarda öğretmen tarafından temel derslerden yapılan yazılı sınavlardan her dönemde bir tanesi merkezi sınav olarak gerçekleştirilecek. Bu dersler ise şunlar: Türkçe, Fen ve Teknoloji, Matematik, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi. Yani yeni sistemde öğrenciler 6 dersten, bir yıl içinde ikişer kez olmak üzere, toplamda 12 merkezi sınava tabi tutulacak. Böylece üç yılda 36 sınava girecekler.
- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almayacak muaf öğrenciler, bu ders yerine Sosyal Bilgiler dersinden alternatif sınavlara alınacak. Azınlık okulları için de aynı sistem uygulanacak.
- Uygulamaya başlanan ilk yıl, yani bu yıl sadece 8. sınıflara bu merkezi sınavlar yapılacak.
- 3 sınavı olan derslerden 2. sınav, 2 sınavı olan derslerden ise 1. sınav merkezi olarak yapılacak. Sınavlar Aralık ve Nisan ayına denk gelen dönemlerde yapılacak. Sorular 4 seçenekli olacak, yanlışlar doğruları götürmeyecek.
- Merkezi değerlendirmeler döneminde iki okul gününe 6 sınav yayılacak. Bu 2 gün okul tatil edilecek.
- Yazılılar o ana kadar işlenmiş konulardan yapılacak. Sorular MEB merkez teşkilatı tarafından hazırlanacak.
Telafi sınavı var
- Öğrenciler kendi okullarında (olağanüstü haller dışında) sınava girecek. Sınava giren öğretmenler ise başka okullardan gelecek.
- Geçerli bir özrü sebebiyle sınava giremeyen öğrenciler için sınavı takip eden bir hafta sonunda telafi sınavı yapılacak. Telafi sınavı, il ve ilçe merkezindeki sınav merkezlerinde yapılacak.
Puanlar nasıl hesaplanacak?
Öğrencinin 6, 7 ve 8. sınıflardaki yıl sonu başarı puanlarının aritmetik ortalaması, lise ‘yerleştirme’ puanının yüzde 30’unu etkileyecek. 8. sınıftaki ağırlıklandırılmış merkezi sınav puanının yüzde 70’i yerleştirmeyi etkileyecek. Böylece 8. sınıf yazılılarının önemi daha da artmış olacak. Peki ağırlıklandırılmış puan nasıl hesaplanacak? Örneğin Türkçenin 1. yazılısından 76, ikinci yazılısından yani merkezi yazılıdan 84, 3. yazılıdan 70 ve performans ödevi de 75 olan bir öğrencinin puan ortalaması 76,250 oluyor. Ortaya çıkan 76,250 puanı öğrencinin haftalık toplam ders saatine bölünüyor. Öğrenci haftada 27 saat ders alıyorsa, 76,250 / 27 = 2,82407 puanına ulaşılıyor. Elde edilen bu sayı da Türkçe dersinin haftalık ders saatiyle çarpılıyor ve ağırlıklandırılmış puana ulaşılıyor: 2,82407x5 = 14,1204.
Yerleştirme başvurusu artık MEB’e
Yerleştirmeye esas puan, öğrencinin devam edeceği lisenin belirlenmesinde kullanılacak. Öğrencilerin yaptıkları okul tercihleri puan esasına göre değerlendirilecek ve yerleştirmeler merkezi olarak elektronik ortamda gerçekleştirilecek. Galatasaray, Kabataş gibi özellikli okullara da yerleştirme işlemleri mevcut sistemle yapılacak.
Okul puanlarına göre Türkiye sıralaması da MEB tarafından yapılacak. Ancak bu sıralamanın açıklanıp açıklanmamasına henüz karar verilmedi. sisteme “sınav” algısı verilmemesi için açıklanmaması da gündemde.
Tabletlerle klasik yazılıya geçilecek
Bakanlık sistemde bu yıldan itibaren 4 seçenekli testin uygulanacağını açıkladı. Bir süre sonra klasik yazılı ardından da FATİH Projesi kapsamında tüm tabletlerin dağıtılmasının ardından da tabletler üzerinden klasik yazılı yapılacak. Sistemin tamamen oturması halinde de 6 dersten değil diğer derslerin de yazılıları yerleştirmede etki etmeye başlayacak. Sistemde tüm derslerin ölçülmeye başlanıp klasik yazılıya geçilmesi ile birlikte öğrencilerin okul dışı etkinliklerinin de ölçülebileceği bir puanlama modeli de hayata geçirilecek.
60 MİLYON TL
UZMANLAR eski sistemde bir sınavın maliyetinin 15 milyon TL olduğunu söylüyor. Bu maliyetin 10 milyon TL’si kağıt, nakliye ve güvenlik maliyeti olarak gösteriliyor. 5 milyon TL ise sınavda görevlendirilen öğretmenlere harcanıyor. Yeni sistemde uzmanlar kağıt maliyetinin daha az olacağını belirtiyor. Öğretmenlere ücret konusu açıklanmadığı için bir sınavın maliyetinin en az 5 milyon TL olacağı hesaplanıyor. Bu noktada 12 sınavın maliyeti en az 60 milyon TL oluyor.
‘Kendi sınıfında sınav insani’
- Prof. Dr. Ünal Yarımağan (Eski ÖSYM Başkanı)
“Öğretmenleri bu çocuklara yardım eder mi diye bir şey akla gelebilir. Ama öğretmenlerin başka okullardan gelmesi bu konuda bir çözüm olabilir. Çocukların kendi sınıfında sınava yapılması zor ama insani tarafı da var. Ama tabii gerekli önlemleri de almak lazım. Kendi sırasının üzerine kopya yazmak ya da bildiği yerde daha kolay kopya çekmek gibi bir şey, ne sorulacağını bilmediği için çok kolay değil. Bence kötü tarafı ilk etapta soruların çoktan seçmeli olması. 12 dersten çoktan seçmeli yapılacak sınav ilk öğretim öğrencileri için iyi bir yöntem değil. Bütün sınavları çoktan seçmeli yaparsanız çocukların bazı yetenekleri kısıtlanır. Mesela en önemlisi çocukların ifade yeteneğinin gelişmesi kısıtlanır. Çocuk ifade etmek yerine seçerek ilerler. Açık uçlu soru sorduğunuzda çocuğun düşünce sisteminin gelişmesine katkıda bulunursunuz. Ama Hollanda bunu 10 milyonluk ülkede yapıyor. Türkiye gibi nüfusu büyük bir ülkede değerlendirme açısından çok zor. Almanlar da yapamıyor mesela. İngilizler bazı sınavlarda bir kaç açık uçlu soru soruyor.”
‘Bu da yarış ortamı yaratıyor’
- Turgay Polat (Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı)
“Sistemin genel amacı üstteki okula öğrenci yerleştirmek. Önceden tek sınav ile bu yapılıyordu, bundan sonra okul içinde uygulanarak 12 sınav yapılacak. Burada önemli olan öğrenci ve velide nasıl algı yarattığıdır. Burada üst okula yerleşmek temel amaç ve bu da sonuçta yarış ortamını yaratıyor. İşin mantığı açısından değişen bir şey yok. Sadece sınav sayısı ile sınav yeri değişmiş oldu. Yarışma ve yarışa hazırlanma zorunluluğu değişmedi. Sistemde eleştirilecek konu okullar arası müfredat farklılıkları. Çocukların görmediği konulardan sorular çıkabilir. Bir de, örneğin kışın yolların kapadığı okullarda sınav nasıl yapılacak?”
‘Kaygılarda azalma olabilir’
Öznur Simav (Pedagog)
“Yeni SBS sistemi ile çocukların kaygılarında azalma olabilir, çocuklara yüklediği önem derecesinde azalma ve etkisini kaybetme durumu görülebilir. Dolayısı ile çocuklar kendi yeteneklerine yönelme durumuna daha fazla geçebilirler. Yalnızca ders başarısı ve sonuç odaklı olmanın ötesine geçilebilir. Merkezi olmayan sınavlarda öğretmenler kendi öğrencileri için pozitif ayrımcılık yapabilirler. Açık uçlu sorularla ve öğretmenlerin subjektif değerlendirmeleri ile gerçekçi sonuçlar elde edilemeyebilir. Sınavlarda öğretmenlerin değişik okullara gitmesi, bunun sayısının fazla olması okullarda bir hareketliliğe ve gerginliğe yol açabilir. Açık uçlu soruların değerlendirilmesinde komisyon olmasında yarar olur. Sınavların tek bir güne bağlı olmaması stresi azaltacaktır, ancak, velilerin her sınav için çocuklarını sıkıştırmalarının önüne geçilmesi gerekir.”