Sayıları 134 ülkenin asker sayısını geçti
Son yıllarda hızla gelişen özel güvenlik sektörü büyümeye devam ederken, Türkiye’nin 168 bin 975 kişilik özel güvenlik elemanı sayısı, 134 ülkenin asker sayısından daha fazla durumda
Son yıllarda hızla gelişen özel güvenlik sektörü büyümeye devam ederken, Türkiye’nin 168 bin 975 kişilik özel güvenlik elemanı sayısı, 134 ülkenin asker sayısından daha fazla durumda.
İşsizlere iş kapısı olan özel güvenlik sektörü ve istihdama önemli katkılar sağlıyor. Türkiye’de 2004 yılından, bu yılın Aralık ayı sonuna kadar faaliyet izni alan 1270 özel güvenlik şirketi ile özel güvenlik elemanı yetiştiren 712 eğitim kurumu bulunuyor.
Özel güvenlik elemanı çalıştırmak için şu ana kadar izin alan 46 bin 688 kurum-kuruluş var.
Türkiye’de toplam 232 bin polis görev yaparken, hastaneler, stadyumlar, kamu kurumları, alışveriş merkezleri gibi kurum ve kuruluşlarda faal olarak 168 bin 975 özel güvenlik elemanı çalışıyor. Bu rakam aralarında Polonya, Kanada, Bulgaristan, Portekiz, Ukrayna, Arjantin, Kanada gibi ülkelerin de yer aldığı 134 ülkenin asker sayısından fazla. Avusturya, Belçika, Portekiz ve Çek Cumhuriyeti’nin asker sayılarının toplamı Türkiye’nin özel güvenlik elemanı sayısına ulaşamıyor.
Öte yandan Türkiye’de özel güvenlik elemanı kimliğine sahip, dolayısıyla özel güvenlik olarak çalışma iznine haiz 415 bin 487 kişi bulunuyor. Bu rakam dikkate alındığında ise Türkiye’nin özel güvenlik elemanı sayısı 155 ülkenin asker sayısından daha fazla oluyor.
Tüm Özel Güvenlik Dernekleri Federasyonu (TÖGF) Başkanı Bülent Perut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörün 2004’de 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un yürürlüğe girmesiyle resmiyet kazandığını hatırlatarak, bu tarihten sonra hızlı bir gelişme süreci gösterdiğini belirtti.
2004’den bu yılın aralık ayı sonuna kadar sürede toplam 1270 şirkete faaliyet izni verildiğini ifade eden Perut, özel güvenlik eğitimi veren kurum sayısının ise 712 olduğunu kaydetti. Özel güvenlik çalıştırabilmek için alışveriş merkezleri, hastaneler, kamu kurumları gibi 46 bin 688 kurum, kuruluş ve firmanın izin aldığını belirten Perut, "Bu süreçte 1 milyon 51 bin kişi özel güvenlik olmak için sınava girdi. Bunların 686 bin 458’i sertifika aldı. Ancak sertifika almak yeterli olmuyor. Bu 686 bin 458 kişinin, 415 bin 487’si özel güvenlik elemanı kimliği aldı. Yani Türkiye’de şu anda özel güvenlik görevlisi olarak görev yapma iznine haiz 415 bin 487 kişi var. Devlet özel güvenlik için 293 bin 790 kadro tahsis etti. Ancak bu kadroların 168 bin 975 tanesi kullanılıyor. Aktif çalışan sayısı bu. 190 tane de izin almış alarm merkezi var" diye konuştu.
-"ESKİDEN ’BEKÇİ’ DERLERDİ"-
Bülent Perut, özel güvenlik konusunda toplumda bir yanlış anlamanın olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Özel güvenlik görevlileri belirli yerlerde çalışan insanlar. Kanunun özel güvenlikçilere verdiği bazı yetkiler var, ama bu yetkiler sadece korumak zorunda olduğu alan içerisinde geçerlidir. Hastanede, alışveriş merkezlerinde çalışanlar var, bankada çalışanlar var. Örneğin bankada çalışanlar silah taşımak zorundalar. Ancak sadece görev yaptıkları alanda taşıyabiliyorlar, silahı görev alanı dışına çıkaramıyor, evine götüremiyor. Sokakta bir kanunu ihlali yapılsa özel güvenlik görevlisi buna müdahil olacak durumda değil. Sadece koruma alanı içerisinde kanunsuz bir şeyi tespit ettiği zaman suçluyu gözlem altına alıp, polis gelene kadar gözlem altında tutmak, elektronik kapılardan geçirmek gibi görevler yapıyor.
Mesela ’güvenlik elemanları eğitimsiz’ deniliyor. Böyle bir şey yok. Bir kere eğitim almadan güvenlik elemanı olunmuyor. Şu an branşlaşma eğitimleri için çalışmalar yapılıyor. Spor güvenliği için, alışveriş merkezi güvenliği için, hastane güvenliği için ayrı ayrı branş eğitimleri hazırlanıyor. Özel güvenlikte bir çok Avrupa ülkesinden, hatta ABD’den ileri durumdayız.
Devletin üzerinden ciddi bir yük alıyoruz. Herhangi bir yerde atıl duran veya iş arayan, kahve köşesinde suçun kendisini bulma ihtimali yüksek olan insanları alıyoruz, suçla mücadele eden insanlar haline getiriyoruz. Hem istihdam yaratıyoruz, hem de suçla mücadelede ciddi bir etki ve katkı sağlıyoruz. Adam suça ulaşacakken, hırsız olacakken bir anda hırsız kovalayacak adam pozisyonuna dönüyor. Eskiden bu özel güvenlik elemanlarına bekçi derlerdi, şimdi insanların sitelerde alışveriş merkezlerinde başlarına bir iş geldiği zaman ilk çağırdıkları insanlar özel güvenlikçiler oldu. Özel güvenlik sözünü daha fazla duymaya başladık."
-YABANCILARIN GÖZ KOYDUĞU SEKTÖR-
Bülent Perut, halkın özel güvenlik görevlilerine karşı bilinçlenmesi gerektiğini belirterek, "Özel güvenlik görevlilerine karşı darp hareketleri, hakaret gibi olayları çok yaşıyoruz. Bunlardan güvenlik görevlisi şikayetçi olmasa bile, kamu görevi yaptıkları için, bu hareketlerde bulunanlar hakkında soruşturma açılıyor. Hatırladığım kadarıyla en son kamuoyunun yakından tanıdığı Istakoz işi yapan ve yarışmalarda sunuculuk yapan Sema Çelebi, güvenlik görevlisine hakaretten 11 ay ceza yedi. Bu pek kamuoyuna duyurulmadı" dedi.
Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un bazı maddelerinin revize edilmesi gerektiğini anlatan Perut, bununla ilgili değişiklik tasarısının TBMM İçişleri Alt Komisyonu’nda olduğunu ifade etti. Perut, bu değişiklik teklifi ile beraber son günlerde barajlar ve köprülerin de özel güvenliğe verilmesinin konuşulduğunu söyledi. 5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un da kendileriyle ilgili olduğunu belirten Perut, özellikle spor karşılaşmalarıyla ilgili özel güvenlik görevlilerinin yetkililerinin biraz daha genişletilmesini talep ettiklerini dile getirdi.
TÖGF Başkanı Perut, bunun dışında özel güvenlik şirketlerinin zaman zaman tahsilatta yaşadıkları sorunlar nedeniyle devlete olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirememe gibi sıkıntıları bulunduğunu söyledi.
Yabancı sermayenin Türkiye’de ciddi oranda özel güvenlik şirketlerini satın aldığına dikkati çeken Perut, "Sektör, yabancıların göz koyduğu, satın almak istediği çok hızlı gelişen bir sektör. İlk 5-6 güvenlik şirketinin içerisinde 2-3 tanesi yabancı şirketler tarafından satın alınmış durumda.
Stratejik yerlerde de bu şirketler yer alabiliyor" dedi.