‘Saygın’ girdik toplama kampından çıktık!
Rusya’da fuara katılan iş adamı Barış Alkan, uçak kriziyle birlikte kaçak mülteci muamelesi gördü. Rus polisi tarafından fuarda tutuklanan, nezarethaneye atılan ve Soçi Kampı’na gönderilen Alkan, “Üç günde ömrümün üç yılı gitti” dedi.
İzmir’in Torbalı ilçesinde eşi Pelin Alkan ile mayıs ayında kurduğu fabrikada hayvan yemi hazırlama makinelerini tasarlayıp üreten 41 yaşındaki Barış Alkan Rusya’ya ihracat yapmak için üretim müdürü 48 yaşındaki Oktay Gökçen ile birlikte 24-27 Kasım’da tarım fuarına katıldı. Stant açıp makinelerin tanıtımını yaparken Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesiyle tutuklandı. Turistik vizeyle gittiği Rusya’da ticaret yaptığı gerekçesiyle gözaltında saatlerce sorgulanan Alkan, döndüğü İzmir’de yaşadığı korkunç muameleyi şu sözlerle anlattı:
‘Kodese tıktılar!’
“Polis pasaportlara el koydu, gözaltına alındık sorgu başladı, sabah 04.00’e kadar sürdü. Nezarete atıldık, mahkemeye çıktık, 4 bin ruble para cezası ile sınır dışı edilmemiz kararlaştırıldı. Soçi toplama kampına gönderildik. Bavullar kucağımızda beş saat yolculuk yaptık. Burada telefonlarımızı aldılar. Soçi kampı çok pisti. Yatak, yastık, yorgan yatacak gibi değildi. Ticari umutlarla gittiğimiz Rusya’da kodeslere girdik, toplama kamplarında kaldık. Üç günde ömrümden üç yıl gitti. Rusya ile ticaret artık zor. 26- 28 Ocak’ta yapılacak Moskova fuarına katılımı iptal ettik.”
‘Soyadı Erdoğan olana uzun sorgu’
Barış Alkan, gözaltındaki sorguyu ise şöyle anlattı: ‘Neden geldiniz’, ’Hangi partiye oy veriyorsunuz’, ’Türkiye’de asker ya da devlet memuru tanıdıklarınız var mı’, ’Türkiye’de siyasi partilerin durumu nedir’ diye sordular. Cep telefonlarının rehberini, mesajlarını, e maillerini incelediler. Soyadı ’Erdoğan’ olan bir iş adamının sorgusu daha uzun sürdü. Bir başka arkadaşın cep telefonunda Arapça yazışma buldular, onu da daha uzun sorguladılar.
‘Nezarette kriz geçirdim’
Kapalı yerde kalma korkusu olan ve ilaç kullanan şirketin üretim müdürü Oktay Gökçen, günde bir kez aldığı ilacı beşe çıkarmasına rağmen kriz geçirdiğini anlattı: “Kampta üzerimize kapı kilitlenince benim kriz başladı. İlaçlarımı beş doza çıkarınca, sayısı azaldı. Bu kez ilacım yetmeyecek korkusuyla kriz daha da sıklaştı. İlaç isteyince dalga geçtiler. Hem sağlığımı hem paramı kaybettim.”
