Sarıkaya'dan Cemaat itirafları: ‘Büyükanıt’ı hedef aldılar’

Umut Kitabevi’ne bombalı saldırıya ilişkin iddianameyi hazırlayan Savcı Ferhat Sarıkaya, Şemdinli iddianamesinin içerisine Yaşar Büyükanıt’ın adının cemaatçi hâkim ve polis şefinin yardımıyla eklediğini anlattı. 2010 yılında VATAN gazetesine verdiği röportajda “Cemaatle ilgim yok” diyen Sarıkaya, Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre her şeyi şöyle itiraf etti: Şemdinli’de Kasım 2005 günü olaylar patlak verdi. Sonradan Yargıtay üyesi olan İlhan Kaya, Van’da 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanıydı. Özellikle Yaşar Büyükanıt üzerinde yoğunlaşmamı istedi. Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanı olacağı kesin gibiydi. Şemdinli’deki olayın içerisine özellikle onu katmamı istiyordu.

‘Darbe yapacak’ dediler

İlhan Kaya, Büyükanıt’ın askeri bir darbe yapacağını, bunun engellenmesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Fethullahçı örgütlenmenin neden Büyükanıt’ı hedef aldığını şimdi anlamaya başladım. Bu yapılanma, TSK içerisinde örgütlenme girişimini tamamlamak için onu hedef almıştır. KOM Müdürü Mustafa Uçkan’ın getirdiği bilgilerle iddianameyi yazdım.

Biraz da hakim eklemiş!

Mahkeme başkanı iddianame taslağını hazırladıktan sonra görmek istedi. İlhan Kaya, bu taslak üzerine çalıştı. Birkaç paragrafını da kendisi yazdı. Yazdığı paragraflardaki iddialar çok ağırdı. Ben de bir askeri darbeye engel olacağımı düşünerek yazılanlara bir şey demedim. İlhan Kaya, bu iddianamenin kendi mahkemesine düşmesini istiyordu. Bunu da sağladı. İki gün içerisinde iddianameyi kabul etti. İddianameyi Mart 2006’da mahkemeye vermiştim. Nisan ayında hakkımdaki soruşturma için bir başmüfettiş ve bir de müfettiş görevlendirildi. Başmüfettiş İbrahim Kır ve müfettiş Cevat Gül’ün de Fethullah Gülen cemaatinden olduğunu sonradan öğrendim.

Kasırga karşı çıktı

Soruşturma evrakı nisan ayında kurula sunuldu. Müsteşar Fahri Kasırga (Şu an Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri) dışındaki diğer üyeler, ihraç talep ediyordu. Yalnızca Fahri Kasırga kınama cezası verilmesi gerektiği yönünde oy kullanmıştı. Nisan 2006’da açığa aldılar beni. Kasım 2006’ya kadar ben açığa alındığım için maaşımın 2/3’ünü alabiliyordum. Meslekten ihraç edildiğim haberini İlhan Kaya verdi. Hoca Efendi’nin, “böyle bir kahraman çıkmış, kendisine ve ailesine ölünceye kadar bakılacak, bu da size bir vasiyetimdir” dediğini söyledi. Eksik ödenen 1/3’ünü İlhan Kaya elden getirip veriyordu. Ankara’ya yarı yıl tatilinde (Ocak 2007) ailemle birlikte geldim. Hâkim Burhan Yaz (MHP davasında muhalifler lehine kongre kararı veren icra hâkimi) o tarihlerde müfettişti. Jitem’in suikast yapacağını anlattı. Bana yurtdışına gitmek için 15- 20 bin TL kadar para getirdi.

‘Onun kanadını kırdın’

Ben soruşturmayı vatan sevgisi, seçilmiş hükümetin askeri bir darbe ile işbaşından uzaklaştırılmasını önlemek için yapmıştım. İddianameyi yazdığım için Gazi Üniversitesi’nden Mehmet Saltan bana görüşmeler sırasında Yaşar Büyükanıt’ın kolunu kanadını kırdığımı, askeri bir darbe yapamaz hale getirip darbeyi deşifre ettiğimi söylüyordu.

‘Cemaat istedi eşim başını açtı’

“Aksaray’da cumhuriyet savcısıyken 1998 yılında Fethullah Gülen grubundan olduğunu bildiğim Mehmet Hamza Çebi, (Poyrazköy davasında mahkeme üyesiydi) özellikle herkese göstererek içki içerdi. Mehmet Saltan ile tanışana kadar eşim tesettürlü idi. Mehmet Saltan Bosna’ya gitmeden önce eşimin başını açmasını istedi. Eşim de tesettürü bıraktı.”