Saldırım: Referans metin kabul edilecek 'İstanbul Bildirgesini' oluşturduk
Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Saldırım, "4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi"ni ve İstanbul Bildirgesi'ni değerlendirdi. Saldırım, "Ülkemiz adına gurur duyuyorum, 30 ülkeyi burada ağırladık. Yargıtayımız uluslararası bir belgeye öncülük ediyor. Bu gurur hepimizin. İnsan hakları alanında, yargı alanında Türkiye'de de güzel şeylerin yapıldığını göstermesi açısından çok somut ve canlı bir örnek oldu" diye konuştu.
Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Saldırım, bugün başlayan "4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi"ni ve İstanbul Bildirgesi'ni Demirören Haber Ajansı'na (DHA) değerlendirdi. Saldırım, İstanbul Bildirgesi'ne dikkat çekerek, “Bu uzun soluklu bir çalışmanın son ve en kritik aşaması. Dünyada çeşitli insan hakları belgeleri var, yargıya ilişkin bazı standartları belirleyen belgeler var. Ama yargıda şeffaflığa ilişkin alan, şu ana kadar hep boştu. Yargıtay'ın öncülüğünde Birlemiş Milletler ile yaptığımız iş birliği çerçevesinde biz tüm dünyada referans metin olarak kabul edilecek 'İstanbul Bildirgesi'ni oluşturduk. Bildirge en son 2016'da Balkanlar'dan gelen yüksek mahkeme başkanlarının onayıyla son şeklini aldı. Öncesinde Asya-Pasifik bölgesinden 13 yüksek mahkeme başkanları ve Yargıtay Yüksek Mahkeme Başkanı ve yargıtay başkanlarının katılımıyla oluşmuştu. Bu zirvenin en önemli yanı geçen yıl uluslararası uzmanlar ve Türk yargıçlarla geliştirdiğimiz 'İstanbul Bildirgesi Uygulama Tedbirlerinin Görüşülmesi'. Yarın ki oturumda bu uygulama tedbirlerinin de bu şekilde kabul edilmesi öngörülüyor" dedi.
Saldırım, 5 kıtadan 30 ülke temsilcilerin katılımı olması dolayısıyla zirvenin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Bu 30 ülke dağınık şekilde değil, dünyanın belli başlı hukuk sistemlerini temsil eden ülkeler. Örneğin; Kanada, Amerika, Küba, Venezüella, Asya-Pasifik'te Nepal'den Hindistan'a, Sri Lanka'ya, Avustralya'ya kadar, orta Avrupa'dan Belçika, Avusturya, İzlanda'ya kadar belli başlı tüm hukuk sistemlerini temsil eden yüksek mahkeme başkanları veya başkan vekilleri geliyor. Bu şekilde biz ileride Birleşmiş Milletlerden bu uygulama tedbirlerini, İstanbul Bildirgesini geçirdiğimiz zaman, uluslararası bir metin olarak, son derece demokratik bir meşruiyetle başvurumuzu yapacağız. Şubat ayında umuyoruz ki dünyada 'İstanbul Bildirgesi' olarak kabul gören bir metin olacak" diye konuştu.
“DÜNYADAKİ TÜM ADALET POLİTİKALARINI ETKİLEYECEK BİR BELGE"
Mustafa Saldırım şöyle devam etti:
“Bildirgenin en kritik konusu; boş bir alanda ilk belge olması ve dünyadaki tüm adalet politikalarını etkileyecek bir belge olması. Biz İstanbul Bildirgesi'nin öncülüğünü yaparken dünyada en iyi uygulama örneklerini vermeye çalıştık. Mesela bildirge kararların kamuya açılması gerektiğini belirtiyor. Biz Yargıtay olarak bunları açtık. Etik kuralların olması ve bunların demokratik, şeffaf olması gerektiğini belirtiyor. Biz 'Yargıtay Etik, Şeffaflık ve Güven' projesi kapsamında Yargıtay'ın her kademedeki çalışanı için üç ayrı etik kod belirledik. Bununla kalmadık, eğitim programları verdik. Ayrıca şu anda hukuk fakültelerinde de yargı etiği dersinin önce seçmeli olması, daha sonra da zorunlu ders olması konusunda ciddi bir ilerleme sağladık. Bildirge basınla iletişimin önemli olduğunu söylüyor. Çünkü yargı, mahkemeler sansasyonel haberlerden doğru bir şekilde etkilenmiyorlar. Bu toplumun güven algısında bazı sorunlara yol açıyor. İstanbul bildirgesi diyor ki, 'basın ile iletişime önem verin, doğru bir şekilde Yargıtay'ın, yargının faaliyetlerini basın doğru bir şekilde anlasın, işlerini kolaylaştırın, onlara yer temin edin, olanakları sağlayın, bazı kararları anlamakta zorlanabilirler, anlayacakları şekilde bültenlerle bilgilendirin, önemli davaları önceden haber verin' gibi son derece ciddi yol gösterici hükümler içeriyor."
“BU GURUR HEPİMİZİN"
Saldırım, “Ülkemiz adına gurur duyuyorum, 30 ülkeyi burada ağırladık. Yargıtay'ımız uluslararası bir belgeye öncülük ediyor. Bu gurur hepimizin. İnsan hakları alanında, yargı alanında Türkiye'de de güzel şeylerin yapıldığını göstermesi açısından çok somut ve canlı bir örnek oldu" dedi.