‘Saldırı bana yapılacaktı ama çocuklara yapıldı!’

İstanbul Büyükçekmece’de önceki gün meydana gelen olayda Arzu Şerifi Zindaşti (19) ve şoförü Devrim Öztunç (23) kırmızı ışıkta kurşun yağmuruna tutuldu. Öztunç olay yerinde, Zindaşti ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Arzu Şerifi Zindaşti’nin cenazesi İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak Büyükçekmece Aybars Ak Camii’ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazı ardından Büyükçekmece Yeni Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kızını toprağa veren Baba Naci Şerifi Zindaşti basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

‘Tehdit ediliyordum’

Zindaşti, “Yaşanan olayla ilgili diyecek bir şey yok. Bu konularda emniyete bilgi verdim. Olayı uluslararası bir uyuşturucu kaçakçılığı şebekesinin yaptığından şüpheleniyorum. Bunlar dünyanın her yerinde at koşturuyorlar. Türkiye pasaportu dahil her türlü pasaportu kullanıyorlar. Haklarında aranma olduğu halde yurt dışında bile serbest geziyorlar. Bu kişiler hakkında devlete bilgi verdik. Gereğinin yapılacağını düşünüyoruz. Tehdit aldım, bu konuda mesajlar aldım ve bunu devlete bildirdim. Beklediğimiz bir şeydi ama çocuklara bir şey yapacaklarını zannetmiyorduk. Hedef bendim, silahlı saldırı bana yapılacaktı ama çocuklara yapıldı. Herhangi bir koruma talebim yoktu” dedi. Ergenekon’da gizli tanık olarak dinlenmesiyle ilgili soru sorulan Zindaşti, “O konuyla alakalı değil” ifadesini kullandı.

Yunanistan’da 1 ton uyuşturucuyu ihbar!

Zindaşti’nin, Hedef bendim’ açıklamasının altında yatan neden ise uyuşturucu. İran asıllı Zindaşti’nin uyuşturucu satıcılığından sabıkası bulunuyor. Ayrıca Ergenekon davasının ‘Terazi’ adı verilen gizli tanığı. Ergenekon davası sürecinde, Jandarma İstihbarat’ın uyuşturucu ile mücadele kapsamında haber elemanlığını yaptığı da iddia edilmişti. Son suikast girişiminin ise Yunanistan’da yakalanan 1 ton uyuşturucudan olduğu iddia ediliyor. Emniyet birimleri ise olayın Ergenekon ya da terör bağlantısı olmadığını söylerken uyuşturucu ticaretinden kaynaklandığını belirtti. Zindaşti, polise verdiği ifadede şüphelendiği 3 kişinin ismini verdi. Polis bu 3 kişi hakkında soruşturma başlattı.

Saldırı profesyonel işi!

Zindaşti’nin kızının ve şoförünün hayatını kaybettiği suikastta bazı noktalar emniyet birimlerinin dikkatini çekti. Yapılan ilk incelemede suikasti gerçekleştiren tetikçilerin profesyonel olduğu tespit edildi. Suikastçilerin susturucu kullanması, araçta hedef kişilerden önce lastiklere ateş edilerek aracın hareket etmesini engellemeye çalışmaları buna delil olarak gösterildi.

Ergenekon bağlantısı

Naci Şerifi Zindaşti 24 Eylül 2007 yılında Büyükçekmece’de 75 kilo eroin ile yakalandı. Davası ise aralarında hakim Zafer Başkurt’un da bulunduğu İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülmeye başladı. Davası devam ederken 18 Ağustos 2010’da tutuklu bulunduğu cezaevinden “Kemal Şerifi Seydani” kimliği ile tahliye edildi. Tahliye edilme kararına davasının görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi itiraz etti. 21 Ekim 2010 tarihinde ise Ergenekon Davası’nda ‘Terazi’ adıyla gizli tanık oldu ve savcı Zekeriya Öz’e ifade verdi.

‘Hakimler rüşvet alıyor’

Zindaşti ifadesinde, Ergenekon hakimleri olan Erkan Canak ile Zafer Başkurt’u suçlayan ifadeler verdi. Bu hakimlerin rüşvet karşılığı uyuşturucu tüccarlarını tahliye ettiklerini iddia etti. Bu iki hakimin gücünün yetmediği durumlarda ise eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın devreye girdiğini yine ifadelerinde dile getirdi. Bu ifade üzerine Seyfi Oktay da takibe alındı. Takip sırasında ise Ergenekon Davası’nın heyet başkanı Köksal Şengül ile buluştuğu saptandı. Daha sonra ise bu görüşmeler iddianame haline getirildi. Oktay, Ergenekon davasını etkilemekle suçlandı. Bu süreç içinde Köksal Şengül, Erkan Canak ve Zafer Başkurt, Ergenekon hakimliğinden alındı ve başka yerlere tayin edildi. Bu üç hakim şu anda emekli.

Hakimleri yakan ifade

Naci Şerifi Zindaşti, savcı Zekeriya Öz’e verdiği iadeler sonucunda 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak, Seyfi Oktay’ın Kadir Özbek hakkında soruşturma başlatıldı. İşte Terazi’nin iddialarından biri: “2005 yılında 350 kilo eroin Ukrayna’da yakalandı. Dava 14. Ağır Ceza’da görülmeye başlandı. Sanıkların tahliyesi için 800 bin euro rüşvette anlaşıldı. 400 bin eurosu peşin kalanı tahliyeden sonraydı. Sekiz ay gibi bir sürede tüm sanıklar tahliye oldu. Fakat sanıklar paranın kalanını ödemediler. Bunun üzerine mahkeme başkanı Erkan Canak, sanık Mustafa Cengiz hakkında tutuklama kararı çıkardı. Sonra sanık parayı ödedi. Yakalama kararı da hemen kaldırıldı.”

Çapraz ateşe alınan otomobilde Arzu Şerifi Zindaşti ve şoförü Devrim Öztunç ölmüştü.

Olayda yaşamını yitiren Devrim Öztunç, bugün Hakkari Yüksek-ova’da toprağa verilecek.