Sahte 'öldürmeye azmettirme' videosuyla herkesi dolandırdı! Mağdurlar korkudan...
İstanbul'da, borçlu kişiler ile alacaklılar arasında tahsilat işi yaparak pay alma bahanesiyle faaliyet gösteren suç örgütünün, sahte 'öldürmeye azmettirme' videosu çekerek mağdurları korku ve tehditle dolandırdıkları belirlendi. Suç örgütü üyelerinin telefon konuşmalarında yakalanmamak için tabanca yerine 'çakmak' veya 'çekirdek' dediği kaydedildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, suç örgütü elebaşı sanık Yasin Demirci ve diğer sanıklar Hür Bulut, Serhan Pezul, Cemil Arpa ve Ruşen Samed Söktü'nün çek ve senetle alacak verecek ilişkisi bulunan kişilerle tanışıp, adli makamlara başvurmaya gerek kalmadan tahsilatı pay karşılığında yapabileceklerine inandırdıkları anlatıldı.
Sanıkların tahsilat aşamasında, anlaştıkları alacaklı ve borçluyu ruhsatsız silahla tehdit edip haksız kazanç sağladıkları belirtilen iddianamede, adeta bir "icra organı" gibi hareket eden suç örgütü üyelerinin telefon konuşmalarında yakalanmamak için tabanca yerine "çakmak" veya "çekirdek" dediği, mağdurlar için takma isim kullandıkları, kendilerini kamuoyunda bilinen ve haklarında birçok dava dosyası bulunan bazı örgütlerin elebaşlarının adlarıyla mağdurlara tanıttıkları kaydedildi.
İddianamede sanıkların, alacaklıları ve borçluları, dolandırılma, kaçırılma, ölümle tehdit edilme ve birilerini öldürüyormuş gibi hazırlanan sahte videolarla "öldürmeye azmettirme" ile suçlanacakları şeklinde korkutarak, paraları nasıl aldıkları anlatıldı.
EVLERİNE GİDİP ÖLDÜRMEKLE TEHDİT ETTİLER
Kadıköy'de yapı market alanında faaliyet gösteren ve ticaret yaptıkları bir kişiden yüklü miktarda alacağı bulunan Yahudi asıllı N. ailesinden baba Yusuf N.'nin alacağını tahsil edebilmek için örgüt üyeleriyle iş birliği yaptığı belirtilen iddianamede, örgüt üyelerinin ise borçluyla alacaklı arasında anlaşma sağladıkları bahanesiyle aileyi dolandırdıkları kaydedildi.
Mağdur Yusuf N., iddianamede yer alan ifadesinde, örgüt üyeleriyle tanıştıktan sonra alacağına karşılık lüks bir rezidanstaki 5 dairenin üzerine yapılacağının söylendiğini, tapu masrafı için 80 bin lira verdiklerini, ancak daireler üzerinde icra olduğu bahanesiyle kendisinden yine para istendiğini, daha fazla para istendiğini anlattı.
Yusuf N., 60 bin lira daha vermesine rağmen dairelerin devri işlemi gerçekleşmeyince dolandırıldığını anladığını, bu durumu konuştuğu örgüt elebaşı Yasin Demirci'nin ise kendisini tehdit etmeye başladığını dile getirerek, sonrasında eşini görüntülü arayan sanık Demirci'nin, örgüt üyesi Hür Bulut'un ayaklarına 5 el ateş edip "Sen azmettirdin ben de sıktım." diyerek kandırdığını, şikayetçi olunmaması için de sanıklara bir miktar para ve altın verdiğini söyledi.
Sonraki tarihlerde yine tapu devri bahanesiyle kendisinden zorla istenilen paraları ödemek zorunda kaldığını dile getiren Yusuf N., bir süre sonra evlerine kadar gelen sanıkların eşinin kafasına silah kabzasıyla vurup para istediğini, paraları olmadığını söyleyince de tehdit edildiklerini, korktuğu için para ve altın vermek zorunda kaldığını aktardı.
KORKUDAN İSTANBUL'U TERK ETTİLER
Yusuf N., Yasin Demirci ile Kağıthane'deki bir AVM'nin önünde buluştuklarını belirterek, "Barış adlı biriyle birkaç kişi daha geldi. Ormanlık bir alana gittik. Bana araçta durmamı söylediler. Kaan isimli birine yalandan senet tanzim ettiler. Sonra birkaç el silah sesi duydum. Barış isimli şahıs, 'Senin için adam vurduk, bize 500 bin lira vereceksin.' dedi. Korktum, birkaç gün sonra 100 bin lira verdim. Sonrasında sürekli para istemeye devam ettiler. Beni bir kumpasın içine düşürdüklerini anladım. Toplamda 200 bin dolar ve 150 bin lira ile çok miktarda altınımı aldılar." ifadelerini kullandı.
Mağdur Yusuf N.'nin eşi Kadem Flar N., ifadesinde, eşini bir mekana götüren sanıkların kendisinden 100 bin lira istediklerini, bir yakınından bu parayı bulup söyledikleri adrese götürdükten sonra eşinin bırakıldığını anlattı.
Çiftin oğulları Melih N. ise ifadesinde, anne ve babasının bu şahıslardan korkmaları ve can güvenliklerinden endişe duymaları nedeniyle İstanbul'u terk edip İsrail'e yerleştiklerini belirterek, "Ailem İsrail'e yerleştikten sonra bu şahıslar beni de tehdit etmeye başladı. Ben de İstanbul'u terk ettim, İsrail'e yerleştim." dedi.
MİZANSEN VİDEOYLA "AZMETTİRİCİLİK" TEHDİDİ
Örgüt üyelerinin ağına düşen bir başka mağdur ise balık restoranı işleten Gülten K. oldu. Gülten K., iddianameye yansıyan emniyet ifadesinde, anlaşmazlık yaşamaları üzerine Aytekin Ş. ile iş ortaklığı bitirdiklerini, bu sırada da iş yerlerinin 1 milyon 780 bin lira borcunun olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle Aytekin Ş.'ye ayrılırken herhangi bir ödeme yapmadığını söyledi.
Bu olaydan sonra hem işletmesini hem de toptan balık işini tek başına yaptığını ifade eden Gülten K., eski ortağının kendisini iş yerini kurşunlamakla ve öldürmekle tehdit ettiğini belirtti. İş yerine gelen sanıkların Aytekin Ş.'nin kumar borcu nedeniyle işletmedeki hissesini istediklerini, ortak olmadıklarını söyledikten bir süre sonra sanık Yasin Demirci'nin "Abla sen haklıymışsın bize yanlış aksettirmişler. Sen bu Aytekin'e 100 bin lira ver, seni rahatsız etmesin." dediğini kaydetti.
Gülten K., tehditlerinden ve hakaretlerinden bunaldığı için hiçbir borcu olmadığı halde Aytekin Ş.'ye imzalı kağıt karşılığında 75 bin lira verdiğini ancak sonrasında örgütün kendisini rahat bırakmadığını dile getirerek, örgüt elebaşının, önce "Aytekin'e karşı seni koruyoruz." bahanesiyle sonra "Seni öldürürüz." tehdidiyle parça parça kendisinden para istediğini, toplam 388 bin lira ödeme yaptığını, bir yakınından aldığı aracını bu kişilere devretmek zorunda kaldığını aktardı.
İflas ettiğini söyleyen Gülten K., örgütün bir başka üyesini öldürmüş gibi gösteren mizansen bir videonun kendisine izletildiğini, "azmettiricilik" ile suçlanmaya çalışılıp kendisinden para sızdırıldığını ifade etti.
ÖDEDİĞİ BORCU 2 YIL SONRA TEKRAR KARŞISINA ÇIKARDILAR
Matbaa malzemeleri ithalat ve ihracat işleri yapan mağdur Yakup E. de iddianamede yer alan ifadesinde, Metin D.'den senet karşılığında 1 milyon lira ve 150 bin dolar borç aldığını, süresi dolduğunda ödemesini yaptığını söyledi.
Ancak Metin D.'nin senetlerin kaybolduğunu söylemesi üzerine aralarında ödeme yapıldığına dair protokol imzaladıklarını belirten Yakup E., 2 yıl sonra Metin D.'nin kendisinden 3 milyon istediğini, kabul etmeyince de önceden kaybolduğunu söylediği senetleri işleme koyduğunu, Semiha S. adına ciro ederek bu isim üzerinden haciz işlemi başlattığını aktardı.
Sonrasında kendisini Mustafa Saral olarak tanıtan Yasin Demirci'nin 5 milyon lira borcu istediğini, cep telefonundan eşi ve çocuklarının o gün çekilmiş fotoğrafının gösterildiğini, korku ve tehdit nedeniyle 3 adet 1,5 milyon liralık senet, 500 bin liralık da çek imzaladığını, silahlı kişilerin de kendisinin fotoğrafını çektiğini, örgüt üyelerinin sonrasında da kendisinden sürekli para istediğini kaydetti.
ÖRGÜT ELEBAŞINA 145 YIL HAPİS İSTEMİ
İddianamede tutuklu sanık Yasin Demirci'nin "silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek", "örgüt faaliyeti çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık", "örgüt gücünden faydalanmak suretiyle kendisini savunmayacak durumdaki kişiye karşı nitelikli yağma", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "dolandırıcılık", "tehditle yağma", "zorla senet imzalatarak yağma" ve "örgüt faaliyeti çerçevesinde ateşli silah bulundurma" suçlarından toplam 73 yıldan 145 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması istendi.
Diğer sanıklar Hür Bulut, Cemil Arpa, Serhan Pezül ile tutuksuz sanık Ruşen Samet Söktü'nün de "silahlı suç örgütü üyesi olmak" ve örgüt elebaşıyla benzer suçlardan 5 ila 115 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talep edildi.