Sahte doktor Ayşe Özkiraz annesiyle cezaevinde yüzleşti! İlk sözleri bu oldu
Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesindeki sahte doktor Ayşe Özkiraz skandalında yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Özkiraz, babasını 10 yıl boyunca ‘tıp kitapları alacağım’ yalanıyla para isteyerek kandırmış. Yaşanan olayın ardından 5 gündür cezaevinde olan Özkiraz’ın annesi kızıyla ilk kez karşı karşıya geldi. Anne Semra Arslan o görüşmenin detaylarını anlattı.
Çerkezköy Devlet Hastanesinde kendini çocuk cerrahı olarak tanıtıp, bir yıla yakın süredir hasta muayene edip ameliyatlara giren ve Doktor Ayşem olarak kendini tanıtan Ayşe Özkiraz'ın (21); Türkiye gündemine oturduktan sonra Madam Matruşka unvanıyla bugüne kadar kandırdığı isimler bir bir konuşmaya başladı.
İLK YALANI NE ZAMAN SÖYLEDİĞİNİ ANLATMIŞTI
Sahte doktor Ayşe Özkiraz’ın ifadelerinde “Ortaokulu Çerkezköy 75. Yıl Ortaokulunda okudum. Liseyi Veliköy Meslek Lisesinde okudum ve 2021 yılında mezun oldum. Ben lisede öğrenciyken ailem tıp fakültesinde okumamı istiyordu. Bana güvenip yüksek puan alacağımı düşünüyorlardı. Liseden mezun olurken üniversite sınavına girdim. Ancak başarısız olduğum için tercih yapmadım. Ailemin güvenliğini sarsmamak için evde sorun olmasın diye anneme, üvey babama ve üvey kardeşlerime Çapa Tıp Fakültesini kazandığımı söyledim. Ailem sınav sonuç belgesini görmek istediğinde de gerçek sınav sonuç belgem üzerinde telefonda oynama yaparak sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlayıp aileme gösterdim" dediği öğrenildi.
Özkiraz yaşadığı sürece ilişkin, "Bundan sonra tek başıma İstanbul'a gittim. Fatih Gazi Özel Kız Öğrenci Yurduna gittim. Burada hem öğrenciler hem de çalışanlar kalıyordu. İlk başta çalışan olarak kalmayı düşündüm. Sonra vazgeçip yurt idaresinde görevli olan soy ismini bilmediğim N. isimli görevli kadına kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir takım resmi belgeler istediler. İstenilen belgelerden sadece öğrenci belgesini daha sonra getireceğimi söyledim.
"ÖĞRENCİLERLE BİRLİKTE KALMAYA BAŞLADIM"
Sonraki süreçte de sürekli olarak getireceğim diyerek bu kişileri oyaladım. Yurdun masrafları için de ailemle görüştüm. Ailem zaten bu fakülteyi kazandığımı düşündüğü için bana para gönderiyordu. Yurda yerleştim soy ismini bilmediğim S. ve A. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri olan telefon numaraları el konulan telefonumda kayıtlı bulunan öğrencilerle birlikte kalmaya başladım. Bu öğrencilere Çapa Tıp Fakültesinde öğrenci olduğumu söyledim.
Bu süreçte Çapa Tıp Fakültesinin bahçesine ara ara gittim. Burada öğrencilerle tanıştım. Bunlardan birinin ismi Hatice idi. Diğerlerini hatırlamıyorum. Bu kişilerle hiçbir zaman samimi olmadım. Bende numaraları yoktur. Hiç bir şekilde derse girmedim. Okula girebilmek için İstanbul ili Eminönü semtinde ismini hatırlamadığım bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdım. Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Aramada ele geçen kartlar bu öğrenci kartlarıdır. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip giriyordum. Bu sebeple şüphe duyulmuyordu.
Okula gitmediğim zamanlarda da İstanbul'da part time farklı yerlerde çalıştım. Ayrıca aynı yerde Ankara Şehir Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi personel kimlik kartlarını da bastırdım. Ancak bunları hiçbir yerde göstermedim. Plaketleri de Instagram'dan bir sayfa ile görüşerek yaptırdım” ifadelerini kullandı.
ACİLDE MUAYENELERİ İZLEMİŞ, AMELİYATTAN SONRA DİKİŞ YAPMIŞ
Sahte doktor ifadesinin devamında,
“Yurtta kaldığım dönemde Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin yemekhanesine yurtta kalan öğrencilerle birlikte yemek yemeye gidiyorduk. Kaldığımız yurda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi daha yakındı, ben çevremdekilere Çapa Tip Fakültesi öğrencisi olduğumu söylediğim için onların kartları üzerinden yemek alıyordum. Parasını onlara gönderiyordum. Hatta A.Ö. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi kendi yemek kartını kullanmadığı için bana vermişti. Bir süre de onun kartıyla yemek yedim.
Ayrıca Instagram üzerinden S.U. ve F.G. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde hemşire ve personel olan şahıslarla tanıştım. Bunlara kendimi doktor olarak tanıttım. Bunlarla zamanla arkadaş olduk. Zaman zaman İstanbul’dan Çerkezköy'e geliyordum. 2021 yılının Kasım ayı içerisinde annem hastalandı. Çerkezköy Devlet Hastanesine getirdik. Burada N.Ö. isimli acil hekimine kendimi doktor olarak tanıttım. Annemi muayene ettirdim. Sonra da bir kaç kez daha Çerkezköy Devlet Hastanesi acil bölümüne geldim. Acilde durup vakit geçirmek istediğimi söyledim.
F.Ç. isimli doktor bana izin verdi. Onun izniyle hastanede vakit geçirdim. Burada bulunduğum zaman zarfında doktor koltuğuna oturduğum olmuştur. Boynuma stetoskop da takmıştım. Bu stetoskopu medikalciden almıştım. Acilde bulunduğum zaman zarfında kesinlikle hasta muayene etmedim, ancak muayeneleri izledim. İfade ettiğim üzere sadece bir kaç kez acil bölümüne geldim. 2021 yılı eğitim dönemi bittikten sonra 2022 yılı Haziran ayı içerisinde Çerkezköy'e ailemin yanına geldim. Geldikten sonra Çocuk Cerrahı olmak istediğim için tek başıma hiç kimseyi referans göstermeden Çerkezköy Devlet Hastanesinde Dr. M.K.’nin odasına gittim.
Sekreteri ile görüşüp kendimi tıp fakültesinden mezun doktor olarak tanıtıp doktor M.K. ile görüşmek istediğimi söyledim. Sekreterinin ismi T.A. Bir süre sonra Dr. M.K. beni kabul etti. Görüştük. Kendimi Çapa Tıp Fakültesi mezunu doktor olarak tanıttım. Ayrıca TUS sınavında 81 puan aldığımı söyleyip TUS sınav sonuç belgesi gösterdim. Bu belgeyi daha önce yaptığım gibi Instagram üzerinden görmüş olduğum B.O. ismine hazırlanmış belge üzerinde telefonda oynama yaparak oluşturmuştum.
Çocuk Cerrahisi bölümüne ilgi duyduğumu, yanında vakit geçirmek istediğimi söyledim. Annemin öğretmen babamın ise gıda mühendisi olduğunu, Ankara'da yaşadıklarını söyledim. Daha sonra Doktor M.K. bana yanına gidip gelebileceğimi söyledi. Bu şekilde Çocuk Cerrahisi bölümüne gidip gelmeye başladım. Burada muayenelere katıldım. Doktor M.K. kurmuş olduğum ilişkiye istinaden Çerkezköy Devlet Hastanesindeki tüm cerrahi branşların doktorlarıyla iletişim kurdum, muhabbet ettim. Birçok kez ameliyatlara izleyici olarak katıldım.
Doktor M.K.’nin hastalarını ameliyattan sonra yapılan dikiş işlemini bizzat kendim yaptım. Bunları yaptığımdan Dr. M.K.’nin haberi vardı. Kendisi bana müsaade etti. Hatta benim kolumdan tutup beni ittirip 'Çocuğum diksin' diyordu. Sadece Dr. M.K.’nin ameliyatlarına katılmadım. Diğer cerrahların da ameliyatlarına katıldım. Ancak bu diğer doktorların ameliyatlarında herhangi bir tıbbi işlem yapmadım. Sadece gözlemci oldum. Bu ameliyatlara hep doktorların rızasıyla girdim. Hastanede beni herkes sevmişti. Hemşireler, genel cerrahla sürekli görüştüm.
"FORMA GİYİP STETOSKOP TAKIYORDUM"
Burada bulunduğum zaman zarfında zaman zaman önlük, forma giyip, stetoskop takıyordum. Bir çok kez muayene ve ameliyata katıldım. Bana göstermiş olduğunuz fotoğraflardaki kişiler Çerkezköy Devlet Hastanesinde farklı bölümlerde çalışan doktor, hemşire ve farklı bölümlerde çalışan personellerdir. Muayenelere gidip geldikçe etrafımdakiler ile ilişkim ilerledi, sekreter T. bana doktor M.’nin odasının anahtarını verdi.
Ele geçen kaşeyi ben bastırmadım. 12/11/2022 tarihinde sekreter T. beni hastaneye çağırdı. Hastanede bana gerçek adımı, ne iş yaptığımı, ailemin nerede yaşadığını sordu. Ben yalan söylediğimi anladıklarını fark ettim. Sonra da Dr. M.K. ile görüştüm. Onlara her şeyin yalan olduğunu, doktor olmadığımı, gerçek ismimin Ayşem değil Ayşe olduğunu, ailemin baskısından korktuğum için böyle bir şey yaptığımı söyledim. Benim adıma basılan kaşeyi benden aldılar, hastaneden ayrıldım” dediği öğrenildi.
“ŞÜPHELENMEDİK”
Özkiraz'ın 5 ay boyunca kaldığı yurt sorumlusu ise "Normal bir öğrencinin böyle bir şey yapabileceğini düşünmediğimiz için şüphelenmedik. Arkadaşları söyleyince öğrenci işlerine sorduk, öğrenci olmadığını anlayınca gönderdik" diye konuştu.
"BİZE NEDEN HABER VERMEDİLER"
Anne Arslan yurt görevlilerine ilişkin; "Çocuğumu yurda teslim ettiğimde numaramı verdim. Benim çocuğum madem evrak götürmedi. Velisi olarak bizleri arasaydı. Çocuğumu yurtta atıyorsun. Bize haber vermiyorsun"
20 Ekim’deki doğum gününde Çerkezköy Devlet Hastanesine, "Çapa’nın gururu, seni seviyoruz. İyi ki doğdun doktor" yazılı çelenk gönderen sahte doktorun babası Ali Özkiraz kızının sahte doktor olduğunu medyadan öğrendiği söyleyerek açıklamalarda bulundu.
"KIZIMI OKUTMAK İÇİN TRAKTÖRÜMÜ SATTIM"
Telefonla açıklama yapan baba Özkiraz, kızını okutmak için sürekli para gönderdiğini belirterek, "Traktörümü satıp parasını kızıma gönderdim. Tıp kitapları için benden 35 bin lira para aldı. Devamlı oğlumla birlikte 2012 yılından beri ona para gönderiyordum. Bu paraları bunlar aile içinde mi yediler? Annesinin ve üvey babasının da haberi var, saklıyorlar. Kızım bana geçen sene doktor olduğunu söyledi. Oğlum ile telefonda konuşuyordu, ben de şüphelendim sordum, kızım, 'Süper puan ile mezun oldum' dedi. Ağabeyi de şokta, 5 çocuğunun rızkını Ayşe'ye verdi. Oğlum da kullanıldı. Ben daha önce şüphelenip oğluma sordum, 'Bu kızın yaşı tutmuyor? Nasıl bitirdi okulu' dedim. Ben hayatımda 19 yaşında doktor görmedim" dedi.
"BELGELERİNİ GÖRMÜŞTÜK"
Özkiraz'ın kaldığı yurdun sorumlusu ise "Burada 4-5 ay kaldı. Belgelerin hepsini görmüştük, normal bir öğrencinin böyle bir şey yapabileceğini düşünmediğimiz için şüphelenmedik. Arkadaşları söyleyince öğrenci işlerine sorduk, öğrenci olmadığını anlayınca gönderdik" ifadelerini kullandı.
'KIZIMIN AKLANMASINI İSTİYORUM'
Olayın şaşkınlığını yaşadığını belirten Ali Özkiraz "Kızım ile karşı karşıya gelip konuştuğum yok. Telefonu bile yok bende kızımın. Ağabeyi görüşüyor. Maddi desteklerimizi hiç kesmedik. Fakat benim kızım bu yolları bulamaz. Bu yollara başvuracak şekilde değil. Bu sahte belgeleri, sahte evrakları bu kız nereden bulur. Nasıl buldu? Bunu yönlendirenler var. Ben bunların bulunmasını istiyorum. Kızımın aklanmasını istiyorum. Kızımın da sonuna kadar arkasındayım. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan Allah razı olsun. Müfettişleri gönderdi. Bu bir özenti de olabilir. Aile baskısı da. Kızım bunu en başından belli söylüyor. Aile kendini gizlemesin. Kendilerini haklı çıkarmasınlar. Kızımı haksız çıkarmasınlar. Aşırı baskı, korku, şiddet olursa ne yapar? Bu kız baskı altında değilse neden bu yollara başvurdu. Ben bu işe anlam veremiyorum. Bunun altındakiler araştırılıp bulunacak. Bu kızın arkasında kim var? Kimse bunlar çıkacak. Benim kızımın bir suçu yok. Benim kızım aklansın. Orada masum ayağına yatılmasın. Orada benim çocuğumun okula gidip gitmediği hiç mi takip edilmez. Ben bu işlere hiç inanmıyorum. Çocuğumu kurban etmesinler, gerçeği ne ise ortaya çıkarsınlar. Aile baskısı her şeyi yaptırır. Bunu yönlendirenler var. Belki kızım korkusundan söyleyemiyor. Devletimiz güçlü, çözemeyeceği hiç bir şey yok" diye konuştu.
ANNE “BENDEN ÖZÜR DİLEDİ”
ATV’ye konuşan anne Semra Arslan, "Benden çok çok özür diledi. Yavrumu görünce rahatladım. 5 gündür ne yapıyor? Yiyor mu, içiyor mu? diye merak ediyordum. Lisede kimya okuyordu. Haftada iki gün Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde staj gördüğünü söylüyordu."
"Lise sonda Devlet Hastanesi'nde staj gördüğünün de araştırılmasını istiyorum. Çok çalışkandı sabah saatlerinde uyanıp bakardık. Masada uyuyakalmış olarak görürdük"