Sağlık Bakanı Demircan'dan atama müjdesi

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının 2018 yılı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, sağlık hizmetinin büyük bir fedakarlıkla yapılacağını belirterek, tüm doktor, ebe, hemşire, yardımcı sağlık personelini selamladığını söyledi.

Sağlığın siyaset üstü bir alan olduğunu ve bu yüzden konuya siyaset üstü yaklaşılması gerektiğini belirten Demircan, "Sağlık 7/24 stop etmeden çalışan bir makinedir. Her şeyi doğru ve yerinde yapmak zorundayız, hata ve ihmale yer yok." diye konuştu.

Türkiye'nin sağlık alanında geçmişle kıyas edilmeyecek kadar büyük yol aldığını ifade eden Demircan, nitelikli yatak noktasında hedeflerin gerçekleştiğini, hastaneleri yenilemeye devam ettiklerini, yoğun bakım ünitelerinin de dünya standartlarına kavuştuğunu kaydetti.

Sağlık hizmeti için sunulan mekanların yanında kadroların da geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Demircan, "Sağlık çalışanlarımızın özlük haklarını da geliştirmek zorundayız. Yıpranma payı, emeklilik gibi sözleri yerine getirmek bize nasip olacak. Sağlıkta şiddet kabul edilebilir değil, şifa dağıtan ellere el kaldırmak bir topluma, halka hakikaten o çalışmalara karşı yapılmış büyük bir haksızlıktır, toplumumuza yakışmıyor. Bizim buna dair bir düzenleme yapmak zorunluluğumuz var. Devlet olarak çalışanların haklarını, onurlarını korumak zorundayız. Bir düzenleme yapılmıştı, sağlık çalışanlarına görevi başında saldıranlar tutuklanarak yargılanıyordu ama bu ceza yasasına uymadığı için iptal edildi,. Yeni bir düzenleme yapmamız lazım." diye konuştu.

AK Parti hükümetlerinin yaptığı çalışmaların 2002 yılı ve öncesiyle kıyaslanmasının doğru olmadığını, 15 yıldır iktidarda olan bir partinin kendisiyle de yarışmak zorunda olduğunu vurgulayan Demircan, bebek ölümleri, anne ölümleri, koruyucu ve temel sağlık hizmetleri konularında çok iyi noktalarda bulunduklarını ve göstergeleri daha iyi hale getirmek için çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Bakan Demircan, aile hekimi olarak 23 bin civarında doktorun çalıştığını bu sayıyı 35-40 bin seviyesine yükseltmeyi, aile hekimi başına 2 bin 500 civarında bir nüfusu hedeflediklerini anlattı.

Gelişen dünyada ve toplumda hastalık tiplerinin de değiştiğini ifade eden Demircan, şöyle devam etti:

"Çocuk yaşta daha önceden karşımıza çıkan hastalıklar daha çok enfeksiyon hastalıklarıydı, bulaşıcı hastalıklardı. Onlarla yapılan mücadelede belli bir başarı elde edildi. Şimdi hiç beklemediğimiz 'obezite' diye bir sorunla karşı karşıya kaldık. Bulaşıcı olmayan, kronik hastalıklar arasında sayılabilecek bir konu ki 2009'dan beri bu konuyu takip ediyoruz, üç yılda bir yaptığımız çalışmalarda en son rakamlar şöyle: 2009'da 6 ila 9 yaş düzeyindeki çocuklar arasında yüzde 6,5 obezite varken 2013'te 8,3, 2016'da 9,9. Bu bize, sadece Sağlık Bakanlığının değil komple, muhalefetin iktidarın hepimizin bu konuda birlikte çalışmamız gerektiren bir sorun olduğunu gösteriyor. Çünkü, çocuklarımızın, geleceğimizin sağlığını tehdit ediyor.

Bunun yanında, obeziteyle birlikte artış gösteren diyabette de sıkıntımız olduğunu biliyoruz ve bu konuyla ilgili de tedbirlerimizi, çalışmalarımızı yapıyoruz. Diyabette maalesef OECD ülkeleri içerisinde Türkiye ikinci sırada. Bu hiç iç açıcı bir rakam değil. Hareket konusu toplumu tehdit eden bir diğer unsur, gençlerde özellikle. Hareketsizlik bir tehdit edici unsur olarak karşımıza çıkıyor. Teknoloji bağımlılığıyla karşı karşıyayız. Böyle bir durumun da bir şekilde mücadele edilmesi gereken bir sorun olduğunu, yine sadece Sağlık Bakanlığının başarabileceği bir iş olmayıp topyekun toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Ahmet Demircan, tütünle mücadelenin de devam ettiğini bildirerek, gelecek günlerde düzenlemenin yenileneceğini, konuyla ilgili Ocak 2018'de sağlıkla ilgili bir yasa paketi geçireceklerini söyledi. Demircan, hem bu paketin hazırlanması hem de diğer konularda sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşım içinde olacaklarını kaydetti.

Ambulans hizmetleri

Türkiye'de 2002'de 500-600 civarında ambulans bulunduğunu belirten Demircan, bugün 4 bin 926 kara ambulansı, 3'ü kurtarma özelliği olan 20 helikopter ambulans ve 4 tane uçak ambulans ile hizmet verdiklerini, 2 uçak ambulansın ihalesinin de yeni yapıldığını kaydetti. Demircan, deniz ambulanslarının hizmete devam ettiğini, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu açıldıktan sonra da vagon ambulans üzerinde çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Vatandaşların hekime ve hastaneye ulaşımının kolaylaştığını belirten Demircan, nitelikli yatak oranlarının 2002'de yüzde 6 olduğunu, 2016'da yüzde 52'ye, 2017'de yüzde 59'a çıkarıldığını, 2018'de hedefin yüzde 70, 2023'te ise bütün yatakları nitelikli hale getirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Personel ihtiyacı ve atamalar

Pratisyen hekim açığının 5-6 yıl içinde kapanacağını öngördüklerini, uzman açığını kapatmak için de Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) katılma kontenjanını 6 binden 8 bine çıkardıklarını vurguladı.

Sağlık Bakanı Demircan, atamalara ilişkin olarak da şöyle konuştu:

"2017'te ataması yapılan, toplam yerleşen personel sayımız yani kura çeken personel sayımız 12 bin 380, bunlardan 11 bin 233'ünün ataması yapıldı. Kalan bin 147 kişinin ise güvenlik soruşturmaları, değerlendirmeleri devam ediyor. Biz mümkün olduğunca bu güvenlik soruşturmalarında atamadan yana tavır içindeyiz, çok açık bir şekilde çünkü bizim ihtiyacımız var. Bizim ihtiyacımız olan bu kadroların görev yapmalarını istiyoruz. Ben ekim ayında bunu bitiririz diye düşünmüştüm, bitmedi ama eridi yani sayı bin 143'e düştü, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde gidiyoruz. Zaten önümüzdeki iki hafta, üç hafta sonra da yeni bir kura çekilecek, kura dönemi geliyor. İnşallah, onlar da daha hızlı ilerler.

2018 yılı içerisinde, 9 bin doktor atayacağımızı tahmin ediyoruz en azından, onlar zaten otomatik, mecburi hizmetten dolayı alıyoruz. 27 bin ebe ve hemşire kadrosu oluşturmaya gayret ediyoruz ve bunu tamamlayacağız inşallah. Taşeronlarla ilgili yasal düzenlemenin bitmesini bekliyoruz. Bu konudaki yasal düzenlemeden sonra ihtiyacımıza göre bu sefer artık taşeron işçi alınmayacak, yeni düzenlemeye göre alınacak, orada da ihtiyacımızı karşılayacak rakamı alacağız."

Bakan Demircan, Türkiye'nin OECD ülkeleri içerisinde hekim ve hemşire sayısı açısından en az personele sahip olduğuna dikkati çekerek, "Biz, sağlık çalışanlarının çok büyük bir fedakarlık içerisinde hizmet verdiklerine inanıyoruz.

Şehir hastaneleriyle Türkiye'de sağlık alanında çok büyük bir sorunun çözüme kavuşturulduğuna işaret eden Demircan, "Türkiye bu hastaneleri yaptırıyor ve taksitle satın alıyor. Şu anda kaynağımız yok ki alalım. Bunlar kira değil yani burada algıyı bir düzeltelim. Bu şehir hastaneleri taksitle bizim oluyor. Ve Türkiye'ye 42 bin yatak ilave etmiş olacağız. Vatandaşımızın hak ettiği, layık olduğu, yüksek standartta sağlık hizmeti alabileceği mekanları üretmek için önümüzde iki yol vardı. Kendi vergilerimizle yapabilirdik, yapabildiğimizi yapıyoruz zaten, normal devlet hastanelerini yapıyoruz." diye konuştu.