'Sağlam bir demokrasi kurduk!'
Davutoğlu, Batı basınının iddialarına cevap verdi
Batı basınının Türkiye’ye olan ilgisi sürüyor. The Guardian gazetesine uzun bir makale yazan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Batı basınının iddialarına cevap verdi
Yabancı basında geniş yer bulan ve polis müdahalesinin büyük ölçüde eleştirildiği Gezi Parkı olayları hakkında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İngiliz The Guardian gazetesinin internet sayfası için bir değerlendirme yazısı yazdı. Gezi Parkı olaylarının barışçıl bir çevre hareketi olarak başladığını ancak şiddet yanlısı aşırıcı grupların demokratik talepleri gasp ettiğini belirten Davutoğlu, gösterilerin, Türkiye’nin en üst seviyedeki demokratik ekonomiler arasına yükselişine ilişkin şüphe uyandırmak amacıyla istismar edildiğini söyledi.
“Türkiye: Protestolara rağmen tüm vatandaşlarımızı temsil ediyoruz” başlığıyla yayınlanan yazıda Davutoğlu, AK Parti’nin sağlam bir demokrasi kurduğunu, Türkiye’de bir demokrasi eksikliğinin söz konusu olmadığını vurguladı. Güç kullanımında bazı hatalar olduğunu da kaydeden Davutoğlu, hükümetin konuya ilişkin üzüntüsünü dile getirdiğini söyledi.
Demokrasi hiç olmadı ki
Boğaziçi Üniversitesi Tarih Profesörü Edhem Eldem, New York Times gazetesi için Gezi Parkı eylemlerinde ortaya çıkan 90 kuşağının demokratik hak arayışını anlatırken, bu barışçıl arayışın, ‘Kemalist kesimin demokratik olmayan talepleri’ altında ezilme riskini ve hükümetin din ve milliyetçilik propagandası ile takındığı ‘çatışma besleyici’ üslubunu, ‘Türkiye’nin uydurma nostaljisi’ başlığındaki yazısında eleştiriyor. Türkiye’de gerçek anlamda hiçbir zaman demokrasi olmadığını iddia eden Eldem, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında laik kesimin, daha sonra askeri darbelerin ve şimdi son yıllarda da hükümetin asker yerine polisle uyguladığı şiddetin varlığından bahsederek, ülkede her kesime eşit yaklaşan demokratik bir sistemin hiç yaşamadığını söylüyor.
Taner Akçam :Bu yanılgı AKP’nin sonudur
“Herkes gibi, ben de sorun çözüldü, uzlaşma sağlandı, diye düşünüyordum. Peki, ne oldu da bu saldırı yaşandı? Cevabı basit: Hükümet, Taksim Platformu’nun, “direnişe devam” kararını kendisine meydan okumak olarak okudu. Oysa aklı başında birçok insan, Gezi Parkı’nın boşaltılması gerektiğini dillendirmişti ve eğer bir gün daha beklenseydi, park boşaltılmış olacaktı! Bunu Hükümet de biliyordu; o halde niye bu saldırı? Çünkü AKP, Gezi Parkı eylemlerini başından beri varlık nedenine yönelik bir saldırı olarak okudu. Onlara göre Gezi direnişini, darbe heveslisi, “eski efendilerin” eseri idi. AKP, soruna 28 Şubat penceresinden baktı. Kendisi, beyaz Türk’ün milli iradeye saygı duymadan tahakküm ve vesayet rejimine son vermişti. Şimdi Gezi eylemi ile bu milli irade hedefleniyordu. Galiba bu yanılgı AKP’nin sonunu hazırlayacak.”
Nilüfer Göle: Gezi bir fırsattı Türkiye için
“Toplum olarak yeni bir eşikteyiz. Gezi bir fırsattı, hepimiz için, gönüllerin alınması, öfkelerin dinmesi, mizahın çoğaltılması, daha çoğulcu, daha yaratıcı bir Türkiye için. Uygulanan şiddet, otel lobilerine kadar süren kovalamaca, tutuklamalar, iktidarın inkâr sarmalına girdiğini gösteriyor. Türkiye demokrasisi kötü görüntü veriyor. Sağır ve zalim bir iktidar görüntüsü kalabalıkla, sandıkla, seçimle silinemez. İktidar partisi, devletin tüm güçlerini arkasına almış, ama iktidarda değilmiş gibi davranıyor. Film geriye sarıldı. Müslümanlar ve Cumhuriyet arasında onarıldığı düşünülen yara yeniden kaşınıyor. Hem de cumhuriyet sınıflarının yaralandığı, kırılganlaştığı, mağdur olduğu bir ortamda...