Türkiye'de yaklaşık iki haftadır devam eden gösteriler ve protesto eylemleri haftanın ilk gününde İngiltere basınında haber ve değerlendirmelerle yine yer buluyor.
Times gazetesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Ankara'ya gidişinde peş peşe yaptığı konuşmaları derleyerek son gelişmeleri aktarmış.
'Sabrı azalıyor'
Gazete, büyük bir Atatürk resmini taşıyan bir bayrak ve Taksim Meydanı'nın kuşbakışı görüntüsünü aktaran bir fotoğraf eşliğinde Erdoğan'ın söylemindeki sertliğe vurgu yapıyor ve "Başbakan'ın sabrı azalıyor" yorumunu yapıyor.
"Erdoğan bu krizi yedi ay sonra yapılacak yerel seçimler için bir kampanya vasıtası haline getirmeye çalışıyor. Kendisini barışçı bir demokrat olarak tanımlayıp, protestocuları 'yağmacı, anarşist ve terörist' diye yaftalıyor" diye yazan Times haberinin sonunda eylemlerin polis memurları üzerinde de yoğun bir baskı yarattığını belirtiyor.
Eylemler başladığından beri altı polis memurunun intihar ettiğini yazan Times, Emniyet-Sen Başkanı Faruk Sezer'in "Polis sadece protestocuların şiddetine maruz kalmıyor. 120 saat aralıksız çalışan, bayat ekmek ve yemek yemeye zorlanan polis, bu düzenin şiddetine de maruz kalıyor" sözlerini aktarıyor.
60'lar ruhu
Times gazetesindeki dikkat çekici bir diğer yazı ise İngiltere'nin eski dışişleri bakanlarından Jack Straw'un imzasını taşıyor. "Erdoğan yeni bir 60'lar ruhuyla karşı karşıya" başlıklı yazıda Straw, Başbakan'ın geçen hafta katıldığı Avrupa Birliği-Türkiye konferansında yaptığı konuşmayla ilgili izlenimlerini aktarıyor.
"Erdoğan ve kurmayları AKP hükümetinin Türk ekonomisini getirdiği başarılı çizgiye rağmen, genç, orta sınıfın büyük bir bölümünün neden hâlâ kendisini yabancı hissettiğini ve küskün, öfkeli olduğunu anlayamıyor" diyen Jack Straw yazısını "Bu bana 60'lı yılları hatırlatıyor. Savaştan çıkan büyüklerimiz, hayatımızın onlara göre en güzel yıllarını yaşarken neden isyan ettiğimizi anlayamamışlardı" sözleriyle sürdürüyor.
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda yapması gereken pekçok reform bulunduğunu vurgulayan Straw, üyelik sürecinin Türkiye'de demokrasi beklentisini yükselttiğini belirtiyor ve yazısını şöyle noktalıyor:
"Eğer Fransa, Almanya ve Kıbrıslı Rumlar ilerlemeyi üç yıldır engellemeseydi, bu reformlar çok daha gelişmiş olacaktı. Şüphesiz Türkiye örneğin Romanya ve Macaristan'dan daha ağır şartlarla değerlendiriliyor. Ama yeni Komisyon yetkilisi Stefan Füle'nin önderliğinde bir ilerleme sağlanabilir. Sağlanmalı. Brüksel'den gelen küçük düşürme çabalarına karşı sadece AKP taraftarlarının değil tüm Türk halkının sabır sonsuza kadar sürmez. Bu önemli Avrupalı Müslüman ülkeye masamızda bir iskemle vermezsek Türkiye değil Avrupa zararlı çıkacaktır.
'Erdoğan dramatik olaylar zincirini krize çevirdi'
Daily Telegraph gazetesinin başyazılarından birisi de bugün yine Türkiye'ye ayrılmış. "Sağduyu zamanı" başlıklı yazıda gazete, "Yaklaşık iki hafta önce eylemler başladığından bu yana Recep Tayyip Erdoğan, bir 'dramatik olaylar zincirinin nasıl krize çevrileceği konusunda herkese bir ustalık dersi verdi" diyor.
Gazete, Erdoğan'ın ortalığı sakinleştirmek yerine sert sözlerle eylemleri körüklediğini belirtiyor ve "Protestoları ifade özgürlüğü değil de sanki kendisine karşı fesatlık olarak değerlendirdi" yorumunu yapıyor.
Başbakan Erdoğan'ın popüler bir siyasetçi olduğunu belirten Daily Telegraph, ekonomide başarılı bir çizgi yakalandığını hatta Türkiye'nin, siyasî İslam'ın demokratik değerlerle nasıl bağdaştırılabileceğinin en iyi örneğini belirtiyor ancak Erdoğan'ın giderek artan otoriter tutumunun bu gelişmeleri gölgelediğini yazıyor.
Gazete yazısını "Bu tutum Erdoğan'ın demokrasiye sadece, tek parti sistemini yerleştirebilmek ve Atatürk'ün laik düzenini eritmek için inandığı endişelerini arttırıyor. Aynı zamanda Türkiye'nin uzak tutulması gerektiğine inanan Avrupa Birliği içindeki güçlere de koz veriyor. Erdoğan'ı sağduyuya davet ediyoruz" sözleriyle noktalıyor. (BBCTÜRKÇE)
Haberin Devamı