Röportajın kraliçesini kaybettik
Her röportajına tutkuyla koşan, Fidel Castro’dan Nelson Mandela’ya dünya liderlerine teybini uzatan, Vatan’da hepimize eli değen duayen gazeteci Leyla Umar’ı Leyla Abla’mızı kaybettik
Fidel Castro, Nelson Mandela, Patrik Bartholomeos, İdi Amin, Yaser Arafat gibi siyasi liderlerin Kirk Douglas, Lisa Minelli gibi sanat camiasının ünlülerine, her döneme damgasını vuran röportajlara imza atan duayen gazeteci Leyla Umar, 87 yaşında aramızdan ayrıldı. Gün gelip eşi yazabilsin diye kendini paralayıp onun gazete yazılarını daktilo etti. Günü geldi en kıymetli yüzüklerini satıp dünya turuna çıktı.
Sokak çocukları için çalıştı
İran’dan Hindistan’a, Güney Amerika’ya muhabir heyecanını da yanına alıp çıktı. Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan Leyla Umar, son olarak Sokak Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Kulca ile birlikte çalışmalar yaptı ve bütün mal varlığını sokak çocuklarına bağışladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yayınladığı taziye mesajında “TGC Üyesi, Sürekli Basın Kartı 2006 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi, Türk Basınının renkli kalemlerinden meslektaşımız Leyla Umar vefat etti” dedi. Duayen gazeteci Leyla Umar, dün sabah hayatını kaybetti. Umar’ın cenazesi Çarşamba günü öğleyin Teşvikiye Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Her şey böyle başladı: İngilizce bilen muhabir aranıyor!
Röportajları 42 dile çevrilen Leyla Umar, Mustafa Kemal Atatürk’ün dostu Mithat Alam’ın torunuydu, 1927’de dünyaya gelmişti. 1950’de senesinde mühendis Mehmet Ali Ekşigil’le evlenmişti. 1955’te biten evliliğinin ardından Milliyet gazetesindeki “İngilizce bilen muhabir aranıyor” ilanına başvurup ve onu duayenliğe götüren macerası böyle başladı. Umar, uzun yıllar Milliyet’te tek kadın gazeteci olarak çalıştı. 10 yılı ABD Temsilciliği olmak üzere 22 yıl boyunca Milliyet’te çalışan Umar, 4 yıl Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde görev yaptı ve Vatan gazetesinde yazılarını sürdürdü. 1958’de de gazeteci ve oyun yazarı Refik Erduran’la ikinci evliliğini yaptı. Londra ve Amerika’da uzun yıllar yaşarken Milliyet’e bağlılığı devam eden Leyla Umar, 1977 yılında Türkiye’ye döndüğünde ikinci eşi Refik Erduran’dan ayrıldı. Aynı yıl 22 yıl boyunca çalıştığı Milliyet’ten de emekli oldu. Ardından yazılarına ve röportajlarına Vatan Gazetesi’nde devam etti.
Castro’ya levrek buğulama öğretti
Umar, 1998 yılında dünyanın en kapalı ülkelerinden Küba’nın efsane lideri Fidel Castro ile mutfağa girip balık pişirdi. Umar, Castro ile tarihen geçen röportajından sonra hakkında çıkan yakıştırmalara bir röportajında ‘Castro’ya aşık oldunuz mu?’ sorusunu şöyle yanıtlayacaktı: Genç olsaydım gerçekten de olurdum. Çok etkileyici bir adam. Bak Güney Amerika’daki 27 kadın sefire Küba’ya Fidel’in davetlisi olarak gitti, aralarında tanıdıklarım var. Fidel’le bir çay içmişler, bir saat sonra dışarı çıktıklarında hepsi Fidel’den etkilenmiş, ağlıyorlarmış. Ben, Serpil Yılmaz, Duygu Asena hepimiz çok etkilendik.”
“Humeyni’yi -16 derecede 5 saat bekledim”
Umar bir röportajında ise hayatının en zor saatlerini İran eski lideri Humeyni’yi beklerken geçirdiğini şöyle anlatmıştı: “-16 derece sıcaklıkta, ayağıma eldivenlerimi giyerek 5-6 saat bekledim. Ama o röportajı TRT, 1 dakika yayınladı. Çünkü Esen Ünür adlı arkadaşları bir ay uğraşmış, yapamamış. Üzülür diye kısaltmışlar. Yıllar sonra Turgut Özal o kaseti seyretmek için buldurdu. Ama geri kalan 26 dakikayı atmışlar. Neden atmışlar biliyor musunuz, film lazım olunca kullanıyorlarmış.”
‘Nasıl zordu bir bilseniz’
Leyla Umar, Mandela’dan ‘röportaj koparmak’ için ise Mandela’nın girilmesi zor ve tehlikeli Soweto’daki yerine hurda bir araç kiralayarak gittiğini anlatacaktı.