Gazete Vatan Logo

Rektörlerden türbana sert tepki

Rektörler, üniversitelere türbanla girişin serbest bırakılması halinde AİHM'ye gidecekler

Yarım laiklik olmaz

Rektörler Komitesi olağanüstü toplanarak anayasa değişikliğini değerlendirecek. Rektörler türbanla ilgili düzenlemeden rahatsız. ODTÜ Rektörü Akbulut, “Laiklik için yasal çerçevede gerekeni yaparız” dedi

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında bugün olağanüstü toplanacak olan Rektörler Komitesi anayasa değişikliğini görüşecek. Anayasa değişikliğine sert muhalefet yapmaya hazırlanan rektörlerin ortak bir bildiri yayınlamaları bekleniyor.

Acelesi ne?

ODTÜ Rektörü Prof Dr. Ural Akbulut, yeni Anayasa’yı hazırlayan akademisyenler topluluğunun eğitim ve türbanla ilgili metinde yapılacak değişiklik konusunda hiçbir rektör ve YÖK ile temasa girilmediğine dikkat çekti. Rektörler toplantısına üniversitenin açılış programı nedeniyle katılamayacağını belirten Akbulut, “Çevremizdeki ülkelerde çatışma var. Savaş var. Her an yeni bir savaş çıkabilir . Ve bu Türkiye’ye de yansıyabilir. Bizim güçlü bir ülke olarak birlik ve beraberlik içinde olmamız lazım. Ama bakıyorum da ülke geriliyor. Anayasa değişikliğine şimdi ne gerek var? Bu kadar acil mi? Bence bir aciliyeti yok. Olmazsa olmaz diye bir şey yok. Israrcı olmamak özellikle türban konusunda özen göstermek gerekir” dedi.
Tüm kararlara aykırı

Yeni anayasanın tamamen bir siyasal ideolojinin yansıması olarak uzlaşma olmadan hazırlandığını savunan Akbulut, üniversitelere türbanla girişe olanak verecek bir düzenlemenin, “Üniversitelere dinsel simge” ile girmenin kapısını açacağını ve bu olgunun hem laiklik ilkesine, hem Danıştay kararlarına hem de AİHM kararlarına aykırı olacağını söyledi.

Akbulut, şöyle konuştu:
“Bir Anayasa içerisine hem laiklik, hem de dini simgeleri eğitim kurumlarına sokma yönünde maddeler olmaz. Bunlar birbiriyle çelişir. Bir demokratik ülkede ya tam laiklik vardır ya laiklik yoktur. Yarım laiklik diye bir kavram olmaz. Laikliğin olmadığı bir ülkede de demokrasi olmaz. Biz rektörler olarak Türkiye’nin laik, demokratik yapısı ve bölünmez bütünlüğüne karşı oluşacak tüm tehlikelere demokratik tepkimizi koyacağız. Tüm Türkiye, kamuoyu ve parlamentonun da bu tehlikeye karşı tepkisini ortaya koyması gerekiyor.”

Gerekeni yaparız

Akbulut, anayasada yapılacak değişiklikte ısrar edilmesi durumunda tepkilerinin sertleşeceğini vurguladı. Akbulut, “Demokratik platformda tepkimizi gösteririz, yasal çerçevede gerekeni yaparız” şeklinde konuştu. Akbulut, laiklik ilkesinin erozyona uğratılmak istendiğini belirterek “Bu demokrasiyi tehlikeye atacaktır. Bizi bölgenin güçlü ülkesi yapan laiklik ilkesidir. Ama üniversitelere öğrenciler türban ile girerse bu ilke ortadan kalkmış olur” diye konuştu.

Çankaya’nın yetkileri tırpanlanıyor

Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Köşk ile hükümetler arasında yaşanan sıkıntılar, yeni Anayasa hükümlerinin “ilham” kaynağı oldu. Taslakta yer alan hükümlerin yürürlüğe girmesi, AKP’ye yasama ve yürütme açısından tam anlamıyla “dikensiz gül bahçesi” yaratacak.

KHK YETKİSİ ARTIYOR: Taslağın KHK çıkarma yetkisine ilişkin 68. maddesi Sezer döneminde yaşanan sıkıntılar dikkate alınarak düzenlendi. Sapanca kampında aynen benimsenen taslak maddesiyle, hükümetin KHK çıkarma yetkisi artırılıyor. Buna göre hükümetler, temel haklar ve bütçe dışındaki her konuda KHK çıkarabilecek. Yürürlükteki Anayasa’da yer almayan ancak Sezer döneminde tartışma konusu olan Cumhurbaşkanı’na KHK’ları iade yetkisi ise, yeni anayasada yer alacak. Taslakta Cumhurbaşkanına yayınlanmasını uygun görmediği KHK’leri Bakanlar Kurulu’na gerekçesiyle birlikte 15 gün içinde iade etme yetkisi tanındı. Ancak KHK’yı iade eden Cumhurbaşkanı, hükümet bu konuda ısrar edip KHK’yı aynen kendisine iade ederse, 3 gün için bu düzenlemeyi yayınlamak zorunda kalacak.

ATAMALARDA KÖŞK YOK: Yeni anayasa ile Cumhurbaşkanının atama yetkileri büyük ölçüde sınırlandırılarak, bu konuda ağırlıklı yetki hükümete devrediliyor. Cumhurbaşkanının genelkurmay başkanı, vali ve büyükelçi dışındaki bürokratlarla ilgili atama kararlarını imzalama yetkisi elinden alınıyor.

REFERANDUM YETKİSİ KALKIYOR:
Taslağa göre Cumhurbaşkanının 3’te 2 (367) çoğunlukla kabul edilen Anayasa değişikliklerini yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye iade etme ve referanduma götürme yetkisi kaldırılıyor. Yeni düzenlemeye göre Cumhurbaşkanı 367 ve üzeri oyla meclisçe kabul edilen anayasa değişikliklerini yayımlamak zorunda kalacak. Bu şekilde yapılan Anayasa değişiklikleri ancak Meclis isterse referanduma sunulacak.

NÜFUS PLANLAMASI
Nüfus planlamasına “sıcak” bakmayan AKP yeni Anayasa tasalağına bu tavrını da yansıtmayı ihmal etmedi. Yürürlükteki Anayasa’nın “Ailenin korunması” başlıklı 41. maddesinde, yer alan “Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar” hükmüne yeni taslakta yer verilmedi.

Kontenjan YÖK’ten alınıyor

Yeni anayasa ile üniversitelerin kontenjanlarını belirleme yetkisi YÖK’ten alınarak, bu konuda inisiyatif üniversitelere bırakılıyor. 17 yeni üniversitenin kurulmasının ardından, YÖK bu üniversitelere kontenjan vermeyerek AKP’nin icraatını “havada” bırakmıştı. YÖK’ün üniversite bütçeleriyle ilgili yetkisi de kaldırılıyor. Bütçeler YÖK’e değil doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulacak. Rektörler öğretim üyeleri tarafından seçilecek, YÖK ve cumhurbaşkanı tarafından atanmayacak.

Haberin Devamı