Rapor alamayan veliye rehber!
Yüzbinlerce öğrenci velisi kara kara düşünüyor
İlkokula başlama yaşı 5.5’a indirilince birçok veli çocuğuna rapor almak için doktor kapısı aşındırmaya başladı. Pedagoglar rapor alamayacak olan velilere, “Okular çocuklar adapte olabilsin diye bir hafta erken açılacak. Çocuğunuzu giydirin, her gün götürün” diye öneride bulunuyor.
İlkokula başlama yaşının 5.5 olacağı 4+4+4 sisteminde çocuğunu okul göndermek istemeyen bazı veliler çareyi rapor almakta arıyor. Ancak rapor alamayıp, yasa gereği 66 aylık ve daha büyük çocuğunu okula gönderecek yüzbinlerce öğrenci velisi ise ne yapacağını kara kara düşünüyor. Uzmanlar, okulların açılmasına sayılı günler kala yeni sistemde ilköğretime başlayacak çocukların, okul öncesinde ne yapmaları gerektiği konusunda velilere önerilerde bulunuyorlar.
‘Anaokulu çok önemli’
Memorial Hastanesi’nden Uzman Pedagog Melda Alantar, 60-66 aylık çocukların anaokuluna gitmeden ilkokula başlamasının doğru olmadığını belirtiyor: “60 aylık çocuk modern dünyada oyun yaşında kabul edilir. Avrupa’da 3 yaşından itibaren anaokulu eğitimi uygulanıyor. Okul öncesi eğitim çocuk gelişimi için çok önemli. 5 veya 5.5 yaşındaki bir çocuk tuvalet eğitimini tamamlamamış olabilir. Bazı çocukların öz bakım ihtiyaçları ve tuvalet eğitimini alması 5 yaşını bulabilir. Özellikle fizyolojik açıdan kız çocuklarını, erkek çocuklara göre daha sıkıntılı bir süreç bekliyor. 4+4+4 sistemindeki yaş dilimi çocuk gelişimi açısında doğru değil.”
O yaştaki çocuk tuvalet ihtiyacını bile karşılayamaz
4+4+4 sisteminin yaratacağı olumsuz durumlara karşı pedagoglardan da önemli uyarılar gelmeye devam ediyor. 5-5.5 yaşındaki çocukların öz bakım ihtiyacı olarak adlandırılan tuvalet ihtiyacını bile gidermekte sıkıntı yaşayacaklarını ve çocukların gelişiminde olumsuz tabloların oluşacağı ifade ediliyor.
“En uygun yaş 72 ay”
Prof.Dr.Haluk Yavuzer, çocukların ancak 72 aylık olduğunda ‘okul olgunluğu’na ulaştığını belirterek, “Yapılan araştırmalarda 72 aylık çocukların yüzde 80 oranında okul olgunluğuna ulaştığı saptandı. Çocuğa okul olgunluğu testi yapmadan, kendinden yaşça büyüklerle aynı sınıfta eğitim vermek yanlış bir uygulama. 66 aylık ile 72 aylık çocuğun aynı sınıfta eğitim görmesi doğru değil” dedi.
“Öz bakımı öğrenme yaşı”
Uzman Pedagog Sevil Yavuz ise öz bakım ihtiyacının çocuklar için en büyük sorun olacağını söyleyerek, “Çocuğun öz bakım ihtiyacını tamamen öğrenme yaşı 6’dır. Altını ıslatan veya tuvaleti geldiği halde yapamayan çocuklar, arkadaşları tarafından dalga konusu olabilir. Böyle bir ortamda psikolojik açıdan olumsuz etkilenen çocuk, ağlama, öfke, tırnak yeme gibi sorunlarla ortaya çıkar. Daha ileri boyutta uykusuzluk, iştahsızlık hatta depresif bir tetiklenme söz konusudur” diye konuştu.
“Yüzde 90’ı uygun değil”
Prof. Dr. Füsun Çuhadaroğlu ise şu noktaların altını çizdi: “5 yaş çocuğu (60-71 aylar arası) zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula hazır değildir. Çocuğun okul eğitimine katılabilmesi için gerekli sosyal, duygusal, bilişsel, dil ve motor becerilerinin gelişimi 6 yaştan (72 ay) önce tamamlanmaz.”
Çözüm önerileri
Melda Alantar, yine de okula gitmek zorunda kalacak 60-66 aylık çocukların ailelerine, okul öncesi şu önerilerde bulunuyor:
- 60-66 aylık çocuklar için ilköğretim okulları bir hafta erken açılacak. Bu uygulama okula yeni başlayacak çocuklar için çok önemli ve olumlu.
- 66 ay ve daha büyük yaştaki çocuğunu okula gönderecek veliler, eğitim yılı başlamadan çocuğunu okul bahçesine götürüp, alıştırma yapmalı.
- Okula başlayacak çocuk, okul öncesinde öğretmeniyle tanıştırılmalı.
- Eğitim dönemi başlamadan belli aralıklarla çocuğa okul gezdirilmeli ve okulun önemi anlatılmalı.
- Öz bakım becerileri yani kendi kendine giyinme, tuvalet ihtiyacı, diş fırçalama, el ve yüz yıkıma, yemek yeme ihtiyaçlarına yoğunlaşarak alıştırmalar yapılmalı.
- Aile desteği çok önemli. Şayet ailede okula başlayacak çocuktan yaşça büyük kardeşleri varsa, ‘hep birlikte okula gideceksiniz. Okulda birlikte ders görecek, birlikte tenefüse çıkacak, hep birlikte olacaksınız’ şeklinde güven telkin edilmeli.
- Okullar açılmadan önce doğum günü partisi gibi okula başlama partisi düzenlenmeli. Okula başlama çocuğun aile ve arkadaşlarıyla kutlanmalı.
- Okul kıyafetleri önceden giydirilip dede, babanne, amca gibi aile yakınları ziyaret edilmeli. Aile büyükleri, iltifatlı okulu öven sözler söylemeli.
- Okul kıyafetlerinin seçiminde çocuğunda fikri ve beğenisine yer verilmeli. Örneğin aile maddi durumuna göre çanta modelini belirleyip, renk seçimini çocuğa bırakmalı. Silgi, kalem, kalemtıraş gibi okul malzemeleri maddi imkanlar çerçevesinde çocuğun seçimine bırakılmalı.
- Öğretmenlerin okulun ilk 10 günlük diliminde esnek davranması, korkan, ağlayan çocukların velisiyle alışma dönemine kadar aynı sırada oturmalarına izin vermeleri gerekir. Sınıf anneliği uygulaması hayata geçirilip, dönüşümlü olarak hergün bir öğrenci velisinin sınıfta öğretmenle birlikte kalarak çocuklara yardımcı olması sağlanmalı.
- Çocuğun kalem tutma, kalemtıraşı kullanma becerilerinin gelişimi için günlük yazı ve boyama alıştırmaları, yap-boz faaliyetleri yapılmalı.
- Çocuk, “Yanlış yaparsan öğretmen seni cezalandırır. Sakın derslerinde başarısız olma. Sınıfın en iyisi sen olmalısın” şeklinde korku ve baskı altına alınmamalı.