Quaresma'ya türkü dinlettim
Muhteşem golünün ardından ilk olarak ona koşmuştu...
Malzemecilik yapmadan önce Yeşilçam’da aktördüm. Duruşum ve hareketlerim Quaresma’yı etkilemiş.
“Dev kulaklıkla bir şeyler dinlerken birden geldi kulaklığımı aldı. ‘Bu kim?’ dedi. ‘Arif Şentürk’ karşılığını verdim. İlk tepkisi ‘Anlamıyorum ama ilginç sesi var’ oldu. O da bana Portekizce rap müzik dinletti.”
BEŞİKTAŞ’ın emektar malzemecisi Süreyya Soner, yerli olsun yabancı olsun siyah beyazlı bütün futbolcularla en iyi anlaşan isimdir. Bu, yıllardır böyledir. Q7 lakaplı dünyaca ünlü Portekizli yıldız Ricardo Quaresma da önceki gün oynanan HJK Helsinki maçında attığı nefis golün ardından ilk olarak Süreyya Soner’e koşup ona sarıldı. İkili arasında kısa sürede dostluk köprüleri kurulmuştu. Olayın kahramanı Süreyya Soner, Ricardo Quaresma’yı Hürriyet’e anlatırken, “Ona türkü dinlettim, o da bana Portekizce rap müzik” dedi.
İşte siyah beyazlı takımın malzemecisi Süreyya Soner’in gözünden Ricardo Quaresma...
Aktör olduğum için çabuk kaynaştık“Quaresma, Nevzat Demir Tesisleri’nden içeri adımını attığında birlikte çalışacağı kişilerle tanışmak istemiş. Ben malzemecilik yapmadan önce Yeşilçam’da aktördüm. Birçok filmlerde oynadım. Duruşum ve heraketlerim Quaresma’yı çok etkilemiş. Hemen adımı sordu. Kaynaştık.
Kendisini bir aktör gibi gördüğüm için elimden geldiğince moral verip yardımcı olmaya çalıştım. Beraber çalıştığım arkadaşlarım Ünal Akkoyun ile Erdal Erdem İngilizce bildikleri için ona çok destek oldular.
Anlamıyorum ama güzelmiş
Ben genelde türkü dinlerim. Ümit Tokcan, Sabahat Akkiraz, Meryem Şenocak gibi ünlü sanatçılar favorilerim.Arif Şentürk Zeytinburunulu olduğu için hemşerim sayılır. Quaresma da dev kulaklıkla bir şeyler dinlerken birden geldi kulaklığımı aldı. Dinlemeye başladı ‘Bu kim dedi?’ diye sordu. Ben de idolüm olduğunu ve dünyanın en büyük sanatçısı olduğunu belirttim. Uzun süre dinledi. Lisanı bilmediği için güldü, bana döndü ve ‘Anlamıyorum ama ilgiç sesi var. Ama müzik ritmini çözemedim’ karşılığını verdi. O da bana Portekiz ile rap müzik dinletti.”
Rüyamda gördüm, golü attıBen ne yapsam gülüyor. Helsinki maçı öncesi kendisine kampta gol atacağını söyledim. O da bana “Benim işim bu, attırır ve atarım” dedi. Ama espri yaptı. Ben de rüyamda gördüğümü belirttim. Maçta gol atınca kulübede beni aradı ben de onu kollarımın arasına aldığımda gerçekten aile arasında paylaşılan sevinç tablosu oluştu.
Yemeği önce bana tattırırYemek konusunda çok hassas. Mesela tanımadığı bir yemeği önce bana tattırır. Schuster’den önceki teknik adamlar biz hizmetli kulüp çalışanlarını futbolcularla aynı yerde yemek yedirmezdi. Ayrım yapardı. Fakat Schuster ve oyuncular biz olmadan yemeğe oturmuyorlar. Kısaca insan ve görev ayrımı yapmıyorlar. Tıpkı Gordon Milne döneminde yaşadığımız şampiyonluklar öncesi havayı yaşıyoruz. Müthiş birliktelik var.
Büyük futbolcu denmesini istemiyorQuaresma espriyi çok seviyor. Antrenmana çıkarken bile topu yutacakmış gibi ilginç hareketler yapıyor. Soyunma odasına gittiğinde ayağındaki kramponu çıkartırken bile yaptığı hareketleri hayranlıkla izliyoruz. Futbolun her yönünü bize sevdiriyor. Büyük futbolcu denmesinden hoşlanmıyor. Kompleksi hiç yok. Hangi taraftar gelse kırmıyor fotoğrafını çektiriyor. Quaresma’nın bilinmeyen yönleri var ama ona sormam gerek. İnsanlık için çok önemli hizmetleri var. İzin verirse anlatırım.
Avusturya’da saçını sıfıra vurdum
Avusturya kampında sürekli düşünen Quaresma’yı neşelendirmek için planlar yaptım. Akşam yemeğinden sonra kim kimi yakalarsa saçlarını sıfıra vurduracaktı. 5 kişinin şaçları sıfıra vurulmuştu. Belki de Quaresma’nın hayatında unutamayacağı ender günlerden biridir.
Siz benim ailemsiniz
Quaresma bir gün bizi topladı ve “Ben 17 yaşında Sporting Lizbon’da forma giyerken ayaklarım titriyordu. Bana en çok moral veren takımızdaki sizin gibi hizmetlilerdi. Onları hala kendi ailemin bir parçası olarak gürürüm. Bu nedenle sizler benim bir parçamsınız. Hangi sorununuz olursa paylaşalım” dedi.