‘PYD de DEAŞ gibi bir vahşi terör örgütüdür’
AKPM’ye Türkçe hitap eden Başbakan Davutoğlu, “DEAŞ terör örgütüne karşı başka bir terör örgütü olan PKK destekli PYD’yi desteklemek de sorunları çözmeyeceği gibi terörizmin yaygınlaşmasına ve meşruiyet kazanmasına yol açmaktadır” dedi
Davutoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu’na hitabında, terörle mücadele, Suriye ve göçmen sorunu konularında çarpıcı mesajlar verdi. Türkçe hitap eden Davutoğlu, “Güzel Türkçemiz artık bu salonda ve Avrupa Konseyi’nin bütün salonlarında konuşma dili olarak kullanılacaktır” diye konuştu. Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
‘Derin hüzün duyuyoruz’
“Avrupa’da meydana gelen terör eylemlerine yönelik hassasiyeti ve tepkiyi önemsiyor, değerli ve gerekli buluyoruz. Ancak aynı hassasiyet ve tepkinin Ankara ve İstanbul’daki terörist saldırılar için de gösterilmesini bekliyoruz. Gösterilmemiş olmasından da derin hüzün duyuyoruz. Ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük Avrupa toplumlarında gittikçe artan bir biçimde kendini gösteriyor. Sayıca çok daha az Suriyeli göçmene sahip Avrupa’da rastlanan kötü uygulamaları yadırgadığımı da burada, bu salonda ifade etmek zorundayım. Bu nedenle halkımla gurur duyduğumu bir kez daha vurgulamak isterim.”
‘PYD vahşi terör örgütü’
“DEAŞ terör örgütüne karşı başka bir terör örgütü olan PKK destekli PYD’yi desteklemek de sorunları çözmeyeceği gibi terörizmin yaygınlaşmasına ve meşruiyet kazanmasına yol açmaktadır. Avrupalı dostlarımıza PKK ve PYD terör örgütlerinin ideolojisinden karar organlarına, yöntemlerinden araçlarına aynı havuzdan beslendiklerini bir kez daha hatırlatmak isterim. PKK ve PYD de tıpkı DEAŞ gibi insani değerleri yok sayan katil ve vahşi terör örgütleridir.”
Katliamları hatırlattı
“Kızılay’da, Ankara’nın göbeğinde otobüs beklemekte olan ve akşam barış içinde ailesine kavuşmak isteyen gençleri, çocukları, torunlarına kavuşmak isteyen yaşlıları canlı bomba ihtiva eden bir arabayla kendisini patlatarak katledenleri, DEAŞ’ın teröründen ayırt edip, onları insancıl bir örgüt gibi gösterme çabalarına karşı insanlık adına buradan haykırıyorum, terör terördür ve kim yaparsa yapsın, hepimiz omuz omuza durmadıkça terörle başa çıkamayız. Terörle mücadelede istisnalar, derecelendirmeler ve nitelendirmelere yer yoktur. Bir terör örgütünün başka bir terör örgütüne karşı mücadele veriyor olması, o terör örgütünü meşru kılmaz. PKK ya da PYD’yi meşrulaştırma çabaları DEAŞ’ı meşrulaştırma çabalarından farklı değildir.”
10 Nisan’da geçiş olmadı
“ÇABALARIMIZ sonucu Ekim 2015’te Ege adalarına günde ortalama 6 bin 800 kişi düzensiz göçmen olarak geçerken bu sayı şubatta günde ortalama 2 bin, Mart’ta ise 860’a düşürülebilmiştir. Nisan ayının ilk yarısı için ortalama geçişler 320’ye kadar gerilemiş, şu anda ise 60’a kadar düşmüştür. 10 Nisan’da ise hiçbir mülteci geçişi olmamıştır. Düzensiz göçün yarattığı ortak sınama Türkiye ile AB’nin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini bir kez daha kanıtlamıştır. Hiç kuşkusuz Türkiye-AB ilişkileri sadece ortak sorunlarla mücadeleden ibaret değildir. Kökleri tarihe ve ortak değerlere bağlılığa dayanan stratejik bir bütün olarak değerlendirmelidir.”
‘AKSAYAN YÖN YOK’
“Anlaşmada (göçmen anlaşması) aksayan bir yön yoktur. Varsa da muhataplarımız bellidir. Aksine biz aksayan yönlerden bahsedebiliriz Türkiye olarak, özellikle 3 milyar avronun Suriyelilerin hizmetinde kullanılması bağlamında ki, sadece Suriyeliler için ayrılmıştır. Ama biz bunları dahi gündeme getirmiyoruz.”
AKPM’deki oturuma katılan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Başbakan Davutoğlu’nu konuşması sonrası tebrik etti.
‘TÜRKÇE’ VE ‘GERİLLA’ TEPKİSİ
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Başbakan Davutoğlu’na İngilizce olarak soru yöneltti. Kürkçü şöyle soru sordu: “Temmuz 2015 tarihinden bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK’lı gerillalar arasındaki çatışma, yüzlerce insanın yaşamına mal oldu. Siz hâlâ Türkiye’nin Suriye’den kaçan mülteciler için güvenli ülke olduğunu düşünüyor musunuz? Hükümetiniz buradaki Kürt sorunuyla ilgili ve Suriye’deki çatışmalarla ilgili bir çözüm bulmak amacıyla savaş dışında bir mekanizma öngörmekte midir acaba?”
‘Silahlar terk edilseydi’
Başbakan Davutoğlu, Kürkçü’ye sert tepki gösterdi: “Sayın Kürkçü’nün çalışma gününün Türkçe olarak belirlendiği Avrupa Konseyi’nde bugün Türk Başbakanı’na Türkçe hitap etmesini tercih ederdim. Şimdi Sayın Kürkçü, Cizre’de Silopi’de yaşıyor olsaydı, çocuğunuz mayınla döşenmiş sokaklardan okula gitseydi, bir yakını bir günde 10 teröristin roketin atıldığı Cizre, Silopi hastanesinde tedavi görüyor olsaydı ya da bir akrabası Kızılay’da yürürken canına kastedilen insanlardan biri olsaydı, herhalde PKK’ya ’gerilla’ değil, ’alçak terör örgütü’ derdi. Çözüm sürecinde silahlar terk edilseydi bugün başka şeyler konuşuyor olabilirdik.”